-
sigarayı bırakmak için kendime çok sağlam bir sebep bularak 5 dakika önce uygulamaya koyduğum fikir. bu yorumu zamanla editleyeceğim için denk gelirseniz göt olup olmadığımı göreceksiniz. hikayeme gelince:
12 senedir sigara içen biri olarak bunun son 7-8 senesini sürekli ben bu hafta/bu ay/bu ayın başında/ betonarme finalinden çıktıktan sonra/ mezun olduğum gün/ hele şu askerlik bi bitsin/ bu iş de çok stresli, yeni projeye geçtiğimde/ yurtdışına çıktığım gün diye diye, nasıl olsa yakında sigarayı bırakacağıma inanarak, buna güvenip hiç azaltmadan içerek geçirdim. geldigim noktada sigara icmedigim zamanlara dair bi anı aklima gelmiyor. hayatimi kaplamış durumda resmen bu tuzak.
allen carr' ı okudum, nikotin sakızı çiğnedim, baktim olmuyor nikotin sakizini cignerken allen carr ı okudum, malum ilaçtan fantastik rüyalar göre göre kullandim ama ne yapip ne ettiysem kendimi ikna edemedim. ama bugün kahvaltidansonra game of thrones izleyip, boxerla kanepeye yayilmis halde izinden dönen arkadaşlardan ricayla getirttigim türk kahvemi yudumlarken aklima bi düşünce geldi, s.klemedim tabi ilk başta, ama bölüm bitip de akgezenler duvara doğru yürümeye başlayınca ben de bu düşünceye iyice kafayı taktım.
benim bu hayatta en zevk aldığım ortam rakı sofrası. rakı içmeden 2 hafta geçse kendimi meşhur fötr şapkasından uzak süleyman demirel, mavi gömleği ütüsüz rahmetli ecevit ve gafsız çiller gibi hissederim, bir yanım hep eksik kalır. rakı sofrasında da sigarasız nasıl durulabilir hayal bile edemediğimden yıllarca bırakmaktan çekindim. ama sabahtan aklima düsen bu fikre göre eğer ben bu sigarayi icmeye devam edersem muhtemelen normal sartlardan 10-15 sene önce gidiciyim. e madem rakıya ölüp bitiyorum, neden yanında sigarasız içilmiyor diye rakidan 10 sene daha feragat edip torunun sünnetini göremeden taklaya geleyim.
ben de bıraktım gitti. yaaa hakk. -
kanser yapmasa hiç düşünmezdim. kendince bir havası var sigara içmenin. bugüne kadar 24 saat içmemeyi de hiç başaramadım. bu konuda o kadar başarısız oldum ki sigarayı bırakmayı bıraktım çok kere. ne zamana kadar hiçbir fikrim yok ama içimden bir ses bırakma tarihinin erkene alınması gerektiğini söylüyor. oturup ciddi ciddi düşünüp uğraşmak lazım sevgili sigaradaşlar. -
daha önce yazılmış o yüzden sadece vurgulamak adına alıntı yapıyorum. bıraktırmasa bile -ki bıraktırıyor- ileride bırakmanıza kesinlikle yardımcı olacaktır. tek ekleyeceğim filmini izlemeyin kitabını okuyun.
"
allen carr'ın 'sigarayı bırakmanın kolay yolu' ismiyle yazmış olduğu kitabını okumanızı öneririm. özetle 'kafada bitecek hocam' tarzı bi yaklaşım sergilemiş abimiz. sigaranın zararlarını anlatıp, 'bak olm çok zararlı, bırak, ölüceksin lan' falan demiyor, içme sebeplerinizin bir yanılgı olduğunu anlatıyor size. 'kitap okuyup sigara mı bırakılır lan' demeyin, bir bakın derim.
" -
kişinin hayatından sadece sigarayı çıkarması ile başarılması imkansız olan eylem , kişinin sigaraya yüklediği anlamların aslında anlamsız olduğuna kendini ikna etmesi ile başlayıp , komple hayata bakış açısını değiştirmesi ile mümkün olabilir ancak.
hayatınızdan sigarayı değil, sigaradan hayatınızı çıkarın . -
eski bir dostun dediği gibi "sigara bırakılmaz, sigaraya ara verilir. ölmediğin sürece.". bıraktığını zannedersin ancak hiç aklında olmayan bir günde öyle bir tokat yersin ki bir sigara içmezsen beynin yerinden çıkacak gibi olur. sanki davul olacaksındır da tek tokmakla patlayacaksındır. içeceksindir.
ve george best(bkz: george best) kardeşin sözleriyle son noktayı koyalım "1969'da içki, sigara ve kadınları bıraktım. hayatımda geçirdiğim en kötü yirmi dakikaydı." -
bu başlığı her gördüğümde bir adet sigara içiyorum engelleyeyim bari yaramadı bana -
bugün yıldönümünü kutladığım olay. tam bir yıldır hiç sigara içmemişim. bir yıl önce büyük bir olaydı bu aslında ama şimdi bakınca çok da bişi değil yani nolmuş içmemişsem bir yıldır? zaten içmiyorum ben yani biraz anlamsız bir tarih. yine de iyi bi köşe taşı. içen varsa acil bırakmasını tavsiye ederim bırakılmasa ben bırakmazdım. gözünüzde büyütmeyin -
11 ay oldu bırakalı. daha sağlıklı hissediyorum falan ayaklarına gitmicem hiç. yok daha iyi merdiven çıkıyorum yok yemeklerden daha iyi tat alıyorum falan bunları geç gitsin. damarlarımı tıkamıyorum artık arkadaş. mal gibi onlarca para vererek damarlarımı tıkamıyorum artık. kalbimin ritmini bozmuyorum. ilerde anjiyo olma riskimı azaltıyorum. ha bunlara artı olarak bi de leş gibi kokmuyorum. yemek üstü olmadan, alkolle beraber yakmadan, kahvenin dumanına karışmadan nasıl olucak diyodum tek derdim bu 3 şeydi. valla misler gibi de oluyor. çoğu insanın derdi de bu 3 şey zaten. çevremde en az 3 4 kişiye de bıraktırdım. sen de dene sevgili olur. ileride hastanelerde dolaşmak istemiyorsan sen de dene. bırak gitsin.. -
allen carr'ın 'sigarayı bırakmanın kolay yolu' ismiyle yazmış olduğu kitabını okumanızı öneririm. özetle 'kafada bitecek hocam' tarzı bi yaklaşım sergilemiş abimiz. sigaranın zararlarını anlatıp, 'bak olm çok zararlı, bırak, ölüceksin lan' falan demiyor, içme sebeplerinizin bir yanılgı olduğunu anlatıyor size. 'kitap okuyup sigara mı bırakılır lan' demeyin, bir bakın derim. -
8 ay kadar sigaraya bırakıp tekrar başlayan biri olarak sigarayı bırakmanın aslında ne kadar da kolay olduğunun farkındayım. yeter ki isteyin. şunu unutmayın: sigara bir ritüeller silsilesidir. bu ritüeli kırmanız lazım. mesela şimdi ben bu yazıyı bitirecem. gidicem, su ısıtıcısının düğmesine basıcam. su yaklaşık 30 saniyede kaynayacak. o kaynayadururken bardağa kahve ve süt koyacam. en nihayetinde suyu ekleyip karıştırıcam. masama gidicem. kahvemden bir yudum alıcam. çat diye çakmağı yakıp sigarayı alevlendiricem.