1. kadını ellerine versen linç edecekler; ne demiş sıla "darbeye ben de karşıyım ama işin şovunu yapmam". demokrasi bekçilerinin gücüne gitti herhalde, bir anda hedef tahtasına çevirdiler

    aklıma twitter'da okuduğum o tespit geliyor; ülke bayrağını Süpermen pelerini gibi takıp üzerinde köfte ekmek yiyenlerin koruyacağı demokrasi ancak bu kadar oluyor.
    mesut
  2. sanatina yada kisiligine vakif degilim ama gundeme gelis nedeni ile linc edilmesine karsiyim. gerekeni yapmistir. meydanlarda demokrasi nobeti tutuyoruz ayagina govde gosterisi yapanlarin demokrasi yada esitlik anlayisi agizlarina surulecek bir parmak bal kadar oldugunu kendileri de cok iyi biliyor. cikip meydanlarda sloganvari soylemlerde bulunan herkesin gecmiste bir baglantisi cikti soz konusu orgut ile. devami da gelecektir. sila gibi durusu belli kisiler de omurgasizlikla suclanacak son insanlar olacak.
  3. radyoyu açıyorsun bu, tv'de müzik kanallarını açayım diyorsun gene bu. ben daha katlanılabilir bir şarkısına da denk gelmedim. overrated tabirinin en yakıştığı insan. 'çok şey yaşamış, çok acılar çekmiş delikanlı kız' yapmacıklığı da cabası. bir de yanlış duymadıysam sözlerinde 'be' diye bir şey kullanmayı çok seviyor. 'hadi dön be' gibi.

    bu kadar çok çalınmasa ve hakkında övgüler düzülmese 'sıradan popçu işte' deyip geçeceğim de artık sinir bozucu hale gelmeye başladı. bu da şarkılarının sözleri çok güzel diyenlere gelsin:

    önüne gelene eğilip reverans; bende karşılığı ağır feveran
    üzerim seni çocuk bakmam gözyaşına döner bumerang, al sana referans

    (bkz: türk müzik tarihinden düşündüren şarkılar)
  4. darbe karşıtı olduğunu beyan edip sadece yapılan mitingi bir şov olarak gördüğünü ve katılmayacağını söylediği için neredeyse "vatan haini" ilan edilecek kadındır.

    bir de kendisi için işine baksın, bilmediği yerlere burnunu sokmasın demişler. bak sen şu işe. eğer hepimiz birer bu ülkenin vatandaşıysak ve "demokratik" bir hukuk devletiysek, insan haklarına saygılıysak, düşünce ve ifade özgürlüğümüz varsa; işçisi de emeklisi de sanatçısı da işsizi de yoksulu da bunun içerisindedir ve aynı oranda söz sahibidir.

    ben eleştiremeyeceksem bulunduğum durumu, memnun olmayıp sesimi çıkaramayacaksam çoğunluğa karşı üzgünüm ama nöbete adını verdiğiniz demokrasiye sahip bir ülke değiliz. demokratik değiliz. demokrasi neydi? çoğunluğun yönetimi bazında azınlığın da ses çıkarabilmesiydi. yani kardeşim, sen nasıl sesini çıkartıyorsan ben de o kadar çıkartırım, sıla da o kadar çıkartır. bir başkası da öyle.

    ayrıca kendisine chp kırklareli belediyesi davet çağrısı yapmış konser için. ne iyi de etmişler.
  5. Sıla denince aklıma gelen budur
  6. demokrasi sevicilerin hoşuna gitmemiştir, ironiye bakar mısınız.
  7. ntv yılbaşı özel programında arka arkaya birbirinden güzel şarkıları harika şekilde seslendirmiş sanatçıdır. biliyorum son zamanlarda aşırı şekilde artan bir sıla hayranlığı var; "ooo sıla, ooo sıla ahmet kurala bakıyor, ooo sıla gibi ahmetime bakıyorum", tarzında ama bütün bu hayranlığın dışında biri olarak söylüyorum bunu gerçekten her şarkıyı harika seslendirmiş ya muazzam.
  8. bu aralar ''dön demeyi unuttum'' şarkısına kafamı takmış bulunmaktayım. insanın her bir şarkısı nasıl ayrı ayrı güzel oluyor bunu anlayamıyorum arkadaş.

    var ol sen.