1. görmezden gelmeye çalıştığım ama yok sayamadığım bir his. en sonunda kaygı benim evcil köpeğim oldu. köpeği aç bırakmamalı yoksa ısırabilir ancak bildiğim bu kaygıdan daha önemli kaygılarımız var. temelinde hayatta kalma savaşı yatıyor ve bünye iki seçenek sunuyor savaş yada kaç.
    hayatta kalmak istiyorsan mücadele edeceksin. şunu çok iyi öğrendik bizim gibi ülkelerde ve biraz da ortadoğuya yaklaşıyorsan hayatlarımız pamuk ipliğine bağlı. dostların dahil seni aşağı çekebilirler.
    ticarete atılıyorsan risk var, askerde komutan, şirkette patronlar var. onların da başka patronları var. memlekette baba, evde hanım var. tek tercihle değişen yada kura ile atanan bünyelerimiz var. hal böyle olunca serde kısmetçilik kadercilik başlar.
    hayatın her alanında bu ve benzeri kaygılar birikir.
    karnemizin hepsi pekiyi olması önemli ve takdir alma çabasına girerek çevremizden takdir görmek istiyoruz. zamanı geldi soğuk terler döktük, ellerimiz terledi, kalbimiz gümledi, yüzlerimiz kızardı. bu kadar yürek hoplatmaya değer miydi bilmiyorum. bir çoğumuz sınav sonrası kaydırma yapmışım dedi oysaki 3 sene kaydırmıştı, olabilir kaygı varsa kaydırmıştır.
    kaygının tedavisi olabilir belki gamsızlık iksiri vardır. modern tıp kanserin bile tedavisini buldu kaygının mı bulamayacak ama ilaç firmaları para kazanmak istiyor ya izin vermiyorlardır.
  2. gereksiz olandir. direksiyon sinavindan once panikledim ve kaputu acamadim. az kalsin isinma sorularinda elenecektim yani, ve hem teorik hem kursun pratik sinavinda kurs birincisiyken bu kaygiyi ve paniklemeyi yasadim.

    hicbiriniz aziz sancar olamayacaksiniz, nobel kazanamayacaksiniz, incir cekirdegini dolduracak kadar bile bi fayda saglamayacaksiniz insanliga omrunuz boyu. beyhude yere kaygilanmayin
  3. üniversitede iken bi arkadaşımın anlattığı rüyasını getirdi aklıma:

    günlerdir çalışmakta olduğu dersin sınavı geçmiş, hoca herkese sınav kağıtlarını dağıtmış... bizimkisi kağıdına bakınca gözlerine inanamaz, hayvanlar gibi 95 almıştır... sevincinden içi içine sığmaz, yerinde duramaz...

    sonra yanındaki çocuğa bakar kaç almış diye; çocuk almış 300!

    hay amk bu ne lan derken diğer yanına bakar, o almış 2500... sınıfta 3000ler 5000'ler havada uçuşmakta..

    sonra kan ter içinde uyanır, gerçek sınavdan da 55 alır... çok bile.
  4. bir öğrencinin iş hayatında başarısız olacağının göstergesi. iş hayatında kaygılı olursan strese girersen iki günde kaydırırlar hayatını. gidip memur olması gerekenlerin yaşadığı kaygı.

    üniversite sınavından bir gün önceki gece dört bira içmiştim. sınavdan yarım saat erken çıkmama rağmen türkiye altmış yedincisi olmuştum. gençler bilmez öss sınavında.

    sonrasında çok stressli sınavlar gördüm. hani doktor egosu diyorlar ya o egonun sıfır sayılabileceği bir kişinin sizi sözlü sınavına aldığını düşünün. tıp fakültesindeki hocaları bölüm başkanlarını sorun tıpçılara. dünyanın en üstün en zeki ve hiç hata yapmayan küçük dağları yaratmış hocalar.

    arkadaşlarım karşılarında tirtir titreyip kekemelerken ben mahalle kahvesinde konuştuğum adamla konuşur gibi rahattım. bu diğer arkadaşlarımdan daha bilgili olduğum için değildi. bünyemde yok ben heyecanlanıp kaygılanamıyorum.

    bu iyi bir şey mi. bazen. kaygı stres savunma mekanizmasıdır. hiçbir şeyden kaygı duymazsanız burnunuz boktan çıkmaz. ancak iş yaşamında çok başarılı olursunuz. girip başarılı olamadığım bir iş olmadı.

    aşk hayatında ise sevgili bulmakta sevişmekte asla sıkıntınız olmaz ama uzun süreli bir ilişki zor. dünya yansa sigarasını yakacak rahatlıkta biri uzun süreli takılamıyor.