1. (bkz: jaws)
    bildiğiniz ilk jaws filmi hem de...filmi çığlık çığlığa izledim ve korkudan bir hafta her gece kabus gördüm. bu arada filmi dört çocuk izledik, o zaman sinemada yaş sınırı falan yok, kimsede uyarmıyor anası babası nerde bunların, korkudan altlarına sıçmasınlar falan demiyor. filmi tabii adet olduğu üzere en önde izledik. çünkü o zamanlar sinemada film arkada izlenir bu tiyatro değil ki arkadaşım diye bir düşünce sistemi henüz gelişmemişti. hatta sinema koltuğuna tahta koymuşlardı boyumuz yetişsin diye.. koca bir tahta parçasına dört çocuk tünedik desem daha doğru olacak:) hey yavrum heyyy
    (bkz: yaşı belli eden entryler)
  2. vizontele

    onlar televizyonu ilk defa görmüşlerdi bense sinemayı
    a
  3. lion king
    ah be mufasa yaktın bizi
  4. harry potter ve felsefe taşıydı efenim daha çıktığı gün önünde sıra bekleyerek girmiştik
  5. teee ilkokulda o meşhur "kurtulaş"a gitmiştik okul olarak.salon "allah allah" nidalarıyla yıkılmış öğretmenler çocukları susturmak için filmi durdurmuş ve birkaç tehditkar söz söylemişlerdi.çocukluk işte.
  6. ilk film unutulmaz heralde. benim ki "hayvan dedektifi" idi. sınıf arkadaşımın gelsene bizim lojmanda beleş sinema var demesiyle neymiş bu sinema diye gitmiştim..
  7. godzilla (1998)
  8. (bkz: freddy's nightmares - wes craven)
    yıl 88 belki 89. hayatımda sinemada izlediğim ilk film olması yanında aynı zamanda ilk 3 boyutlu filmdi. şu anda yapıldığı gibi girişte parasıyla afilli gözlük verilmiyordu. hatta para hiç verilmiyordu. verdikleri gözlüklerin çerçevesi kağıttan, cam kısmı ise defter kaplamak için kullanılan yüzlerdendi.
    lafın kısası o kadar adi bir şeydi ki belki o yüzden ekstra ücret istemeye yüzleri yoktu yada teknoloji ancak ona yetiyordu, malum ahir zamanlar.

    (hatta o gözlüğü yıllarca çekmecemde saklamış, yıllar yıllar sonra show tv 3 boyutlu tutti frutti vermeye başladığında yine denemiştim^:yine işe yaramamıştı, halbuki memeyi 3 boyutlu görmeyi çok istemiştim^)

    filmin tamamı tabi ki 3 boyutlu değildi. filmin 2. yarısının belli bir dakikasında ekran donmuş ve şöyle bir yazı çıkmıştı. "lütfen gözlüklerinizi takınız". o kadar heyecanlanmıştım ki anlatamam. hemen taktım. heyecandan kaç dakika öyle izlediğimi hatırlamıyorum, bir süre sonra kendime geldim "şunu çıkarayım bakayım ne farkı varmış" dedim. demez olsaydım!
    tüm hayallerim yıkıldı. freddy bildiğin freddy, film bildiğin film. hiçi bir fark yok. ya filme izleyici çekmek için öyle bir yola başvurmuşlardı yada yukarıda dediğim gibi teknoloji o kadarına ancak yetiyordu. sonuç olarak kendisi:
    -sinemada ilk izlediğim film
    - ilk 3 boyutlu filmim
    - yanımda büyük olmadan ilk tek başıma gittiğim yer
    - hayatımın belki de ilk kazığıdır (teşekkürler freddy küçücük sabiyi hayata hazırladığın için)
    xama