1. sakız çiğnemenin yasak olduğu ülke.
  2. aşı olmayan kişilerin covid 19'a yakalanma durumunda tedavi masraflarının devlet tarafından karşılanmayacağına dair bir karar almış ve sağlık bakanlığı sitesinden duyurmuş ülke. https://www.moh.gov.sg/covid-19/vaccination
  3. singapurlu diye bir halk olmadığını öğrendiğimde çok şaşırdığım ülke. yani yerli singapurlu diye birileri yok. ülkenin %75.9'u çinli, %15'i malay, %7.5'ü hintli ve %1.6'sı diğer ülkelerin halklarından oluşuyormuş. ayrıca dünyada en çok insan yoğunluğuna sahip üçüncü ülkeymiş. ona da şaşırmıştım. o kadar kalabalık görünmüyor çünkü.

    ama en beğendiğim yanı, tertemiz bir ülke olmasıydı. ülkeye öyle kartona sigara sokamıyorsun. havaalanında direkt el koyuyorlar. dönüşünüzde alırsınız diyorlar. aynı şekilde sakız da yasak. yere bir şey atarken yakalanırsanız eğer, çok ciddi cezaları var. sokaklar neredeyse bal dök yala durumunda bu yüzden.

    ve son olarak da singapur botanik bahçesi, bitki ağaç vs sevenler için bir cennet. öyle sıradan bir park değil. öncelikle dünyanın en büyük orkide bahçesi denebilir. 60 binden fazla bitki ve orkide var. 1000'den fazlası orkide türü. gez gez bitmiyor. kendi özel zencefil bahçesi var mesela. 250'den fazla türde zencefili ve akrabalarını orada görebilirsiniz.

    ve ülkenin en büyük turist çeken noktalarından biri de universal studios park. amerika'dakiler kadar büyük olmasa da, yine de çok eğlenceli ve etkileyici. roller coaster sevenler için çok çılgın şeyler var. yeme, içme, gösteriler derken bir günün nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. tabii sürenin büyük çoğunluğu sıralarda geçiyor o ayrı.

    özet olarak bende uyandırdığı izlenim, biraz uzakdoğu kültürünün bulaştığı küçük bir amerika'ydı. çok pahalı bir ülke ama yine de hoşuma gitti.