sivrisinek



  1. bir iyi, bir kötü haber vericisi. bir parça tatili müjdeler yanında da kanınızı emer.
    vaktiyle "sivrisinek lekeli pansiyon duvarları" vardı. gecenizin ne kadar karamsar geçeceğini haberdar eden. biraz hayattan soğuturdu, moral bozardı.
    0 rh olarak bana karşı boş olmadıklarını biliyorum yani kan grubuna göre adam kayırdıkları teori doğru sanırım.
  2. güzel günlerimin katili
    vızıltılar onun anadili
    kolonya, ısırığın şerbeti
    üstüne atlayayım sivrisinek

    yatmışım bir yaz günü yatakta
    sıcaktan bunaltıcı antalya'da
    o pis vızıltı kulaklarımda
    üstüne atlayayım sivrisinek

    sabah oldu kaşıntı başladı
    her yerim şişti kızardı
    bu bana reva mıydı
    üstüne atlayayım sivrisinek
  3. tanım: tanımlaması zor şey.

    su birikintisi üzerinde milyonlarca. aynı tas aynı hava. saçlar aynı , bakışlar. ciftlesirler bir ikindi vakti. vurusurlar. düşerken suyun üstüne, mutlu ve ölü.