filmin konusu dikkat cekici olmakla birlikte bittiginde hiç tatmin olmuyor, ne izledim ben simdi tarzı bir hisle basbasa kalıyorsunuz.

filmin sorunu yönetmenin bir filmle çok fazla şey anlatmaya calismis olması. bir de çok ustaca olmayan bir kurgu ve eksik gedik diyaloglar var tabi. ama yine de o kadar çarpık ve marjinal seylerle karşı karşıya kalıyorsunuz ki film bir sure aklınızdan cikmiyor. en azından 21 yaşında bir genc kızken benim cikmamisti.

!---- spoiler ----!

filmdeki ana karakterin sorunu bir amaci olmaması gibi bir şey. ama ayni zamanda kirasını da ödeyemiyor, bu da bir sorun ve bir çok iste calisiyor. ani kararlar verip random insanlarla iliskiye giriyor. kokain veriyorsun çekiyor hap veriyorsun iciyor. tabir yerindeyse hıyarım var diyene elinde bir avuç tuzla kosuyor. filmin konularindan bir tanesi bu kizin hayatinin anlamsizligi.

bir digeri birdmannla aralarındaki iliski sanırım ama orayi çok anladigimi söyleyemem.

yaptigi is acısından film feminist bir mesaj da vermeye calismis. kadın bedenin metalaştırilmasi eleştirilmiş. bu eleştiri iki yonlu: biri erkeklerin zihninde olusan ve gerceklestirebilmeleri icin partnerlerinin uyuması gereken cinsel icerikli veya cinsel icerikli olmayan aktiviteler. digeri ise zevk adina kadın bedeninin her turlu teshir ediliyor olusu. peki yonetmen elestdigi olayı kendisi yapmış diyebilir miyiz? dersek 'baska turlu nasıl anlatirdi'yi da aciklamamiz gerekir.

benim icin filmin en gercek yerlerinden birisi birdmann'in cenazesinde kizin konuştuğu adama benimle evlenir misin dedikten sonra adamin tepkisi. ayna gibi parlak gun gibi ortada. vaktinde adam bu tizin pesinden koşmuş ama yüz bulamamış, simdi emek verdigi ve mutlu olduğu bir iliskisi var ve onu da bırakamıyor ama kız da icinde kalmış biraz. o ofke filmin en gercek sahnesiydi diyebilirim.

!---- spoiler ----!

sonuc olarak 'aaaa bu neymiş' dediniz her filmi izlemek isteyen bir manyak degilseniz izlemeyin. herkese hitap eden bir film degil.