1. bu adamın başlığı bu zamana kadar nasıl açılmaz. neyse bana kısmetmiş. hiç wiki bilgilerine girmeyeceğim. onlara sığacak bir adam değil çünkü. yaşını, diskografisini falan merak ediyorsanız girip bakabilirsiniz. oturup bir şarkısını dinlediğinizde sebebini anlayacaksınız. öneri olarak

    ülkemizde enstrümental şarkılar pek sevilip dinlenmez. sebebinden şurada bahsetmiştim. bu sebeple ülkemizde pek bilinmez. kimler kimler bilinirken steve vai bilinmez... sadece bu tarz şeyler dinleyen ya da gitarla uğraşan çevreler bilir, sever dinler. sevmeyenleri de oluyor gerçi. "duygusuz o ya..." diyorlar. anlamıyorum. neyse.

    kariyeri çok çok eskilere dayanır. ilk kliplerini falan izlerseniz görünüşündeki değişimine gülebilirsiniz. ben gülüyorum :). neyse. olayı şöyle özetleyeyim. benim için üç büyük gitarist vardır bu tarzda (bu tarzda diyerek clapton gibi üstatları dahil etmediğimi belli ediyorum). steve vai, joe satriyani, malmsteen. malmsteen hades ise satriani poseidon, steve vai ise zeus'tur. bu kadar da netim.

    şarkılarında çok farklı bir hava vardır. insanı gaza getiren bir güçle birlikte içine işleyen bir duygusallık vardır. aynı notayla her ikisini de verebilen bir insan. beste yazarlığı olarak çok üst bir insandır o yüzden.

    gitar çalış tekniği ise çok çok farklıdır. "napıyor lan o adam" diyenler olur izlerken. gitarla kavga eder gibidir çünkü. zakk wylde nasıl sol eliyle kamyoncu gibi basarsa klavyeye steve vai da sağ eliyle yapar onu. tremolo kolu*na vurur geri döner, alır kolu çevirir, potans**ı kısar açar, kolu tekrar eline alır, penayı kullanmadan tellerin esnemesiyle çalmaya devam eder, hop bir bakmışsınız beş parmakla tapping*** yapar... "ne diyon dayı" diyenler için aşağıya ufak sözlük bırakıyorum. ona dayanacak gitarın cidden sağlam olması lazım.

    bir de gitarlarında farklı bir ayrıntı bulunur. kasanın üst tarafında tutmak için bir boşluk bulunur. sahnede gitarı çok fazla atıp tuttuğu için signature gitarlarında böyle bir şey istemiş. ayrıca 7 telli gitar konularına giren ilk insanlardandır. müzikte çok yenilikçi bir insandır. sürekli yeni şeyler dener. eskiye bağlı kalmalıyım diye düşünmez. sürekli bir ilginçlik görebilirsiniz ondan.

    bu yaz türkiye'de vermeyi planladığı konser kötü ortam şartlarından dolayı iptal edip hepimizi hüzne boğmuştur. yakın zamanda gel büyük adam. bekletme kendini.

    tremolo kolu*: gitarın köprüsünü (köprünün türüne göre) tek ya da çift yönlü hareket ettirmeye yarayan kol. amacı telleri gererek ya da gevşeterek seste bozulmalara sebebiyet vermektir. yerinde kullanıldığında mükemmel bir tat verir. tellerin gitara bağlandığı yerin hemen yanında gördüğünüz ince çubuktur kendileri kısaca.

    potans**: başka yerlerden de duymuşsunuzdur büyük ihtimalle. gitarın ses yüksekliğini ya da tonunu ayarlamaya yarayan şeylerdir. ne olduğunu söyleyemedim çünkü terim olarak direkt potans sanırım o. dönüyor falan işte küçük yuvarlak bir şey :D gitarların kasasında tellerin alt tarafında ikili-üçlü-dörtlü halde görmeniz mümkündür.

    tapping***: haliyle ingilizceden gelen bir kelime. tap kelimesini bilirsiniz. oradan geliyor işte. pena kullanmadan, iki elin de klavyede dolaşmasına dayalı bir sistemdir. gitardan ses tellerin titreşimiyle çıkar bildiğiniz gibi. sağ elle bir notaya sert bir şekilde basıldığında telde oluşan titreşimi ses çıkması için yeterlidir. parmak yana doğru çekilerek kaldırıldığında artık o telde başka hangi notaya basılıyorsa o nota çıkar gitardan. azcık karıştı olay sanırım. merak eden kızıllandırırsa anlatabilirim.
    jimi
  2. dünyanın en iyi gitar virtüözlerinden birisi.

    tanımı geçersek sol frame'de başlığı görür görmez yazanın badim jimi olduğunu anladım, ona buradan sevgi saygı ve minnetlerimi sunuyorum.

    bir kaç saat önce başka bir badim mitoz mayoz ile konuşurken kendisine steve vai'den bir parça armağan etmiştim, bu entry'de de o şarkıyı bütün youser'lara adıyorum.

    işte o şarkı

    kendisini ayrıca 2cellos adlı grubun highway to hell için yaptığı cover'ın klibinde izleyebilirsiniz.