başarıyla ele alınsaymış hoş bir kendini keşif, bir dönüşüm hikayesi olacakmış fakat olmamış. birbirini desteklemeyen, her biri bir başına anlamlı olmaya çalışan, bol diyaloglu sahneler izliyoruz. her diyalog bizi ikan etme çabasında sanki, ama birbirleriyle bağlantılı değiller. bu aşırı ikna hali, bir çocuk oyunundaki açıklıktaki anlatım bence can sıkıcı.

filmin bir değişim öyküsü olacağının sinyallerini ilk yarım saatte alıyoruz fakat bu değişim filmin içinde gerekli olan nedensellikle karşımıza çıkmıyor. karakter neden değişime ihtiyaç duyuyor? kırılma noktası nerede? bu soruların cevapları apar topar geçiştiriliyor, değişimi, gelişimi adım adım izlemek de hayal oluyor tabii.

yarı masalcı bir atmosfere sahip film, dünyayla neredeyse bağlantısız bir köyde geçiyor. köyün kurgusu çok zayıf geldi bana. dışarıyla bağları koptu kopacak köyde kimsenin üretim yaptığını göremedik en basitinden.

aslında filmi izleme sebebim trailerı izlerken bir ancık nuri bilge ceylan filmlerini anımsatmış olmasıydı. doğanın içinde yalnız insan... ama tabii arada dağlar, tepeler okyanuslar var. bir yanda nuri bilge'nin adım adım katmanlanan, an be an coştukça coşan sineması, bir yanda "oldu bak oldu, bak değişti" diyerek basbas bağıran bu film.

tavsiye edemiyorum. gene de şunuşöyle bırakayım.