• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.62)
suskunlar - ihsan oktay anar
eflâtun rengi hayaller kuran bir "suskun"un sözleridir, bu roman. işittiğini gören, gördüğünü dinleyen, dinlediğini sessizliğin büyüsüyle sırlayan ve tüm bunların görkemini hikâye eden bir adamın alçakgönüllü dünyasına misafir olacaksınız, satırlar akıp giderken. o ise, muzip bir tebessümle size eşlik edecek, sessizce... sayfaları birer birer tüketirken, benzersiz erguvanî düşlerin "gerçekliği"nde semâ edeceksiniz ve bu düşlerden âdeta başınız dönecek. hayat kadar gerçek, düş kadar inanılmaz bu dünyanın tüm kahramanlarının seslerini duyacak, nefeslerini hissedeceksiniz. çünkü suskunlar, sessizliğin olduğu kadar, seslerin ve sözlerin, yani musikînin romanıdır. sonsuzluğun derin sessizliğinin "nefesini üfleyen" ve ona "can veren" bir adamın hayallerinin ete kemiğe bürünmüş kahramanları, en az sizler kadar gerçektir; ya da siz, en az onlar kadar bir düş ürünü... bağdasar, kirkor, dâvut, kalın musa, ibrahim dede efendi, rafael, tağut, veysel bey ve diğerleri... onlar, sessizliğin evreninden ihsan oktay anar'ın düş dünyasına duhûl ederek suskunluklarını bozmuşlardır. bir meczûp aşkı tattı, bir âşıksa aşkına şarkılar yazıp ruhunu maviyle bezedi; diğeri, kaybolduğu dünyada bir sesin peşine düşerek kendini buldu. nevâ, belki de, herkesin âşık olduğu bir kadının pür hayâliydi. hayâlet avcısı, kendi ruhunu yakalamaya çalıştı. zâhir ve bâtın ise, zıtlıkların muhteşem birliğinde denge bulan iki ayrı gücün cisimleşmiş hâliydi. suskunlar'ı okuduktan sonra aynaya bakmak, yansıyan aksinizde gerçeği görmek, gördüğünüzü işitmek ve duyduklarınızla sağırlaşıp susmak isteyeceksiniz. sayfalar tükenip bittiğinde, kim bilir, belki de "suskunlar"dan biri olacaksınız… (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. maalesef beklentimi yüksek tutarak okumaya yeltendiğim overrated bir anar kitabı. romandaki kurguyu başarısız buldum, yarım yamalak bir ton öykü okumuş gibiyim. üsluba gelirsek, evet maharetli bir yazar ama bana kalırsa bu kitapta kesinlikle b*kunu çıkarmış sevgili yazarımız. bakın ne kadar afilli cümleler kurabiliyorum havasında, beni rahatsız eden kısımlar vardı. lüzumsuz ayrıntılar, ayrıntıların göze sokulması ve daha nice rahatsız edici unsur. hani böylesine bir müktesebat nasıl kötü kullanılır desek cevap bu kitap olurdu herhalde. nerede puslu kıtalar atlas'ı, nerede suskunlar..