1. sarılmak mükemmel bişey. sarılırken ölmek istiyorum.
  2. https://www.youtube.com/watch?v=7wCLK9iOPDw
    güzel bir yaz günü. sahilde çok fazla insan var, herkes terliyor ama huzur hakim. deniz soğuk, denize girmeye çalışanlar küçük ve tatlı çığlıklar atıyorlar. Sonunda herkes giriyor ama denize. Herkesten aynı ses: "Girince alışıyorsun yahu!".
    sahilde, kumların üstünde armut koltuklar, insanlar şemsiyelerin altında oturuyor. gençlerle dolu tüm bölge. Gençlerin çoğunun elinde soğuk bir bira, üstünden sular damlıyor. Her şemsiyenin altında farklı bir tını, kimisi neşeli, kimisi heyecanlı. Denizden çıkanlar denize girme hakkını beraber geldiği kişiye devrediyor. Yalnız geldiyse de oturuyor içkisini içip kitap okumaya başlıyor, kimisi yeni gelenlere de yer açmak için kalkıyor veyahut yer değiştiriyor. Çocuklar kumdan kale yapıyor, havanın sıcaklığını kimse umursamıyor. Tek amaç yaşadığını hissetmek orada. Çevre tertemiz bir tek çekirdek tanesi bile düşmüyor yere, masmavi bir deniz, uzakta paraşütten bağıranların sesi geliyor, çok az da olsa hissediliyor, güldürüyor insanları. Hafif serin bir esinti esiyor, insanların yüzlerindeki tozları, kum tanelerini alıp götürüyor. Sahilin arkasında canlı müzik ve restoranlar var. Jandarma da geziyor sahili ama onların da bir endişesi yok. Herkes gibi eğleniyorlar insanlarla birlikte, hep beraber, sonu yokmuşçasına...
  3. tam da bu vakitlerde gökyüzüne çıkıp yıldızları toplayasım geliyor içimden...⭐
  4. çalışma hayatında ikiyüzlü, yalaka, manipülatif ve yalancı insanların sırf birilerine çıkarı doğrultusunda fayda sağladığı için barındırılmasına, azarlanmamasına, uyarılmamasına tahammülüm kalmadı artık..

    bir öğretmen düşünün, altı ders saatinin beşinde derste uzun uzun telefon görüşmeleri yapsın, otizm spektrum bozukluğu olan öğrencisini onun gözetimindeyken bahçede yalnız bıraksın, derslere girmesin, sürekli müdüre hanım çağrıyor beni diye geç gelsin, sınıfta ortalıkta falçata falan bıraksın, boyuna çizgi film izlettirsin... sayısız kere uyarmama rağmen bunları düzeltmesin, çocuklara bir şey öğretmek şöyle dursun var olan bilgilerini de allak bullak ettirsin, davranış problemlerini sürekli pekiştirsin..

    ve bu öğretmen hiç uyarılmasın, azarlanmasın, gözetim altına alınmasın.
    aklınız alıyor mu yahu, benim almıyor..
  5. bir bölümde plankton yengeç burgerin formülünü öğrenmek için sünger bobu hipnoz ediyordu galiba, ben ne söylersem o kelimeyi duyunca aklına gelen şeyi söyleyeceksin diyordu, konuşma şu şekilde
    p: kova
    s: kova
    p: hamburger
    s: hamburger

    bu tarz aklına geleni söyle, düşündüğünü söyle denince aklıma hep bu geliyor.
  6. islak kek
  7. herkesi kandırabilirken her gece kendimle yüzleşmek ne zor şey..
  8. mü-dürüm diye bi dürümcü var yemek sepetinde.
  9. cliff osbirden baska seyler de dusunuyomus bazen.
  10. tamam işte olmadı kafe açarım liselilerle liseli kalırım. bi' kivi bi' çay isterler. ama ben tanırım o çay isteyeni. demli sever, şekersiz. götürürken de yanına şeker koymam. rengini gördüğünde ve şekerlerin yokluğunu farkettiğinde mutlu olur bilirim. kitaplarımı okurlar, onlara antik gibi gözüken fanzinlerimi çalarlar. kızmam da nasıl kızayım. sanki ben yapmıyorum. evet evet, böyle yaşlanayım ben.

    ya da bakkal mı açsam? mahalle bakkalı böyle. beton sitelerde yine betondan yapılma samimiyetler arasında bakkal hikayeleri hep eksik kalıyor. artık bir hikayede rol alayım. özne olayım hem. çocuklar evin bozukluk köşesinden az biraz çalıp cips alsınlar.

    ya da kantinci mi olsam?
    ya da küçük bi' pastanem olsa?
    ya da starbucks muadili kahveci?
    ya da sadece bitki çayı sattığım dükkan?
    yok yok. en iyisi durayım ben. hayatım boyunca sadece durayım.
    durmak süper bişey zaten ağaçlar haklı.