• youreads puanı (9.38)


  1. moğollar'ın akustikhane'deki yorumunda 2.32 ile başlayan 1 dakikalık über klavye solosunda yönetmenin neden keyboardist'i değil de davulcuyu, cahit ustayı falan çektiğini anlayamıyorum. keyboardist yönetmene sövmüş olmalı ki böyle bir şey olsun.
  2. cem karaca muhteşem yorumlamış hatta başka birinden dinleseydik bu kadar güzel gelir miydi bilmiyorum. ama aklıma takılan bir husus var. arabayı tamire getiren kızımızın, üstelik şarkının yazıldığı zamanı düşündüğümüzde, belli bir gelir seviyesinin üstünde olduğunu çok rahat söyleyebiliriz. buna bağlı olarak da belli bir eğitim ve görgü sahibi olması, şehir kültürü içinde yetiştiği de kuvvetle ihtimal.

    bu kızın, tek yaptığı arabanın kapısını açmak olan çocuğa 'kim bu serseri' diye küstahça davranmasının hiçbir mantığı yok. neden kendisine kibarca yaklaşan, hiçbir şekilde saygısızlık yapmayan, tacizde bulunmayan hatta niyetini bile belli edemeyen bir gence sadece teşekkür edip arabasına binip gitmek varken bu kadar agresif, anormal ve kibirli bir tepki veriyor?

    burada verilmek istenen tıpkı o döneme ait türk filmlerinin çoğunda olduğu gibi zenginler kötü, şımarık, terbiyesiz, küstah vb. tiplerdir, oysa fakirler hep iyi niyetli, yardımsever, dürüst ve namuslu kişilerdir mesajı mıdır? bu kızın istisnai bir karakteri temsil etmediğini düşünüyorum çünkü şarkı bireysel bir hikaye anlatmıyor, son sözlerinde toplumsal, sınıfsal bir ayrıştırmaya gidiyor. bir an bu şarkıyı ilk olarak ibo, orhan ya da müslüm'den duyduğumuzu düşünelim. çok arabesk değil mi?
  3. mini mini minnacık bir çocuk olduğum dönemlerde babamla arabada giderken radyoda çalmaya başlayan ve babamın bana öğrettiği güzeller güzeli efsane şarkıdır. her çaldığında 395898 desibelle eşlik etmezsem içim rahat etmez. zaten cem karaca'nın sesinden dinlediğimiz hangi şarkı kötü olabilir ki?
  4. bir şarkıdan ötedir. üstadın dediği gibi, kubbedeki hoş sedadır.
  5. her yönüyle muhteşem bi şarkı...
    ama bilmiyorum ki cem karaca dan başkası bu kadar güzel söyleyebülir miydi
  6. tarihin gelmiş geçmiş en hüzünlü, en gerçek şarkısı olabilir.

    kız, genci işçi tulumları içinde görmeyince orada çalışmadığını anlayamamış, o yüzden kendisine musallat olan bir serseri olduğunu sanmış olabilir.
  7. gitarı eline alanların en çok çaldığı parçalardan biridir. 10 sene sonra da çalsanız unutmazsınız bu parçayı.