1. kadında:

    boyu (benden uzun olmayacak), elleri (çok büyük olmayacak, ne o öyle galata hamamlarındaki tellaklar gibi), dişleri (sararmış olmayacak), saçı (hafif dalgalı kumral tercih nedenidir), gülüşü (samimi ve iç ısıtan cinsten olsun bi zahmet), göğüsleri ve bel bölgesi ile kalçası (bakmıyorum diyen erkek yalan söyler, göğüs ve kalça doğurganlığın, anaçlığın sembolleridir ve canlılar üremeyi, soyunun devamını güdüler)

    erkekte:

    prensip olarak erkeklerle tanışmıyorum. düşündüm de, kadın olsam da erkeklerle tanışmazdım. ne çirkin yaratıklarız lan biz amk...
  2. gözler. nereme bakıyor diye bakarım.
    one
  3. eli. çünkü tokalaşmak için elimi eline denk getirmem lazım.
  4. şimdi bütün erkekler yok gözleri, elleri falan demeyi bırakın biraz gerçekçi olun. fiziğini baştan aşağı bir süzersin ondan sonra ''güzel kızmış acaba bana bakar mı ? '' diye içinden geçirirsin. o anki özgüvenine göre kendi içinde bir sınav verirsin adeta, sonrası zaten sizin konuşma beceriniz, statünüz ve fiziğinize kalmış olur.
  5. tanıştığım insanların önce burunlarına bakarım. burnum genetik faktörlerden dolayı büyük. hal böyle olunca önce insanların burunlarına bakıyorum. estetik olarak sıkıntılı bir burna sahiplerse o insanlar bana daha güzel/sempatik geliyor.
  6. gözleri, saçları, dişleri.. bu her iki cins içinde öncelikli.. eğer erkekse ekstra kola ve omuza bakarım ne yani yalan mı söyleyelim
  7. gözleri saçları dişleri ( kısacası ilk önce yüzüne bakarım)
    daha sonra konuşmasına
    en son da fiziğine
    edit :işbu entry karşı cins için yazılmıştır yoksa hemcinslerim çok umrumda değil :d
    wtf
  8. tabiki yüz. yüzden önce başka yere bakan kişi de ne bileyim, pardon adam demişim. pardon dememişim
    a
  9. konuşması. yani nelerden konuşuyor, ses tonu, vurgusu, seçtiği kelimeler, aksanı, kurduğu cümleler, klişelere düşmemesi.
  10. (bence) kisinin ruhsal psikolojisi ve konumuna bagli.

    ornegin;

    sapık ise, cinsel bölgelerinize.

    duygusal ise, gözlerinize, gülmenize.

    temizlik hastası ise, tırnaklarınıza, dişlerinize, elbiselerinize.

    dusman ise, pek tabi ki ayakkabınıza :)

    polis ise, konuşmanıza, hal ve hareketinize.

    ogretmen ise, diksiyonunuza, fikrinize, empatinize.

    politikacı ise, koyun olup olmadığınıza.

    esnaf ise, yolunacak bi kaz olup olmadıgınıza.
    (namusu ile çalışanı tenzih ederim)

    uyuşturucu satıcısı ise, paranıza.

    misyoner ise, (herhangi bir din) sizin sorgulama gücünüze.

    zeki ise, zekanızı ne kadar kullandığınıza.

    kaymakam, vali, b.baskani ise, sizin onun onunde ne kadar eğilip bukuldugunuze. evet.

    doktor ise, çaresizliğinize, pek tabi hastalığınıza :)

    baba ise, dürüstlüğünüze.

    kardeş ise, onu koruyup kollamadiginiza.

    patron ise, sizi ne kadar somurdugune.

    gibi.