1. iki gruba ikişer test uygulanıyor. ilk test yapboz, ikincisiyse dört farklı parazitli resimdeki gizli ögeyi bulma testi.

    ilk gruptaki bireyler yapbozu yaparken herhangi bir süreyle sınırlandırılmıyorlar. rahatça yapbozu tamamlayıp, parazitli resim testine geçiyorlar. dört adet parazitli resmin üçü dolu, biri boş. yani birinin içinde gizli bir detay yok. ilk gruptakiler resimlerin tümünü doğru yorumluyorlar.

    ikinci gruptakilerse yapbozu yaparken çok kısıtlı bir süreyle başbaşa bırakılıyor. haliyle hiçbiri yapbozu bitiremiyor; ve bu süre içinde stres, baskı ve yetersizlik hisleriyle boğuşuyorlar. diğer teste geçtiklerinde ise sadece üç resmi doğru yorumluyorlar. içinde gizli bir detay olmayan resme de bir yorum getirme ihtiyacı duyup, baskı altında kalan zihinlerinin onlara gösterdiği şeyleri söyleyiveriyorlar. çünkü ilk oyunda, baskı altındayken kontrolü kaybediyorlar ve bu yüzden beyinleri ipleri eline alıyor.

    kıssadan hisse, hayatının kontrolünü sağlayamamış, akıntıdaki bir dal gibi, fırtınadaki bir yaprak gibi savrulup duran bireylerin beyinleri tanrı fikrine inanmaya daha yatkın olabilir. selam.
  2. varlığı ve yokluğunu onlarca örnekle kanıtlamaya çalışabiliriz burada. daha önce yüzlerce kez aynı mantık yürütmeleri yapıldı. insanlığın büyük kısmı tuvalet eğitimden önce tanrı korkusunu öğreniyor. bu yüzden derinlere saplanmış olan büyük sorun açık fikirle masaya yatırılamıyor (inananlar tarafından). tabi ki inanmak bazı kimseler için ihtiyaç yadırgamıyorum ancak 5000 yıllık hikayelerin hayat amacına dönüşmesi onlar adına ürkütüyor beni. onlar dediğim annem, ablam, en sevdiğim arkadaşlarım... iş çok yanlış yerlere gelmiş.
    not: saldırı değil, belki de kendi hastalıklı düşüncelerim sebebiyle de olsa empati sonucu hissedilenlerdir bu yazdıklarım.
  3. ahlaklı davranmak, güçlünün güçsüzü ezmesinde sakınca görmek, hitler'e karşı çıkmak, susuzluktan ölecek olan bir çocuğa yardım etmek için ihtiyacı olan tek şeye, yani vicdana sahip olmayanların tutunduğu hede.

    bütün bunları kendi vicdanını değil de kafasındaki tanrı figürünü memnun etmek için yapan(ki tanrıyı memnun etme saikiyle yaşadığını iddia eden insanların bahis konusu eylemlerin hemen hiçbirini yapmadığı yüzlerce yıllık gözlemlerle sabittir) birinin tanrısız kalma gerekçesiyle intiharı insanlığa çok şey kaybettirmez zaten.

    ne iyi bir insan olmak için, ne de özel ve değerli hissetmek için böyle bir kurgu karaktere ihtiyacım yok benim.

    nihai tanım: dünyanın en popüler fantastik kurgu karakteri. mana epey yüksek, hit point sınırsız, damage desen... sıfır(rakamla "0"). destruction vaatlerini hiçbir zaman yerine getiremeyen ama çılgın confusion becerisiyle sınırsız npc'yi etkisi altına alabilen bir wraith olduğu yönünde çok güçlü şüphelerim var.
  4. insan denen varlığın düşüncelerinin boyutunda yalnızlığını ortadan kaldırmak ve etik olarak dayatılan davranışları aştığında yani dayatılan toplumdan farklı davrandığında kendini haklı çıkarmak ya da affettirmek (içsel olarak rahatlamak) amaçlı yarattığı soyut yapı. yaygınlığın sebebi ise insanların zayıflığıdır.
  5. çocukken pringles'ın logosundaki sima, ilerleyen dönemlerde eşi, benzeri olmayan, her şeye gücü yeten, sonsuzluğa hakim olan şey diyerek tanımladığım şey. her iki kanıya da aklımla varmam fazlasıyla ironiktir. sanırım fazlasıyla açık oldu.
    tera
  6. oradaki yani padişahtaki önerme bizim meselemize cevap olmuyor. tanrının yaratılmadığını aklında kurabilen biri neden kainat için bir yaratıcı olmadığını kafasında kuramıyor. farabi'nin hareketin hareketi..diye bir açıklaması var en sonda hareket etmeyen bir şey var diyor ve onu tanrı olarak gösteriyor çünkü bilinci kendini rahatlatmak zorunda. belirsizlik, rastgelelik insanın aklının kaldırabileceği bir şey değildir.zihindeki dengesizlik durumu insanda doğal reaksiyonlara neden olmaz ve bu yüzden insan ulaşılamaz bir gerçektense ulaşılabilir bir "yalan"ı tercih eder.

    einstein, insanlık tarihinde beyninin kullandığı bölümün fazlalığı bakımından bilinen ender insanlardan..misal çoğunluk beynini yüzde birlik bir kısmını kullanıyorsa o daha fazlasını kullanıyordu. kuantum fiziğiyle uğraşıyordu, karşılaştıkları öyle akıl almaz şeylerdi ki "tanrı zar atmaz" cümlesini kurmak zorunda kaldı- kuantumla ilgili en azından çifte yarık deneyine bakman yeterli- çünkü olasılıklardan örülü bir dünya ve düşünebilen elektronlar fikrini kaldıramıyordu.demem o ki onun gibi bir beyin bile belirsizlikten "ürküp" bir dayanak arıyorsa çoğunluğun araması da normaldir.

    inanç bir tercih meselesidir ayrıca, tartışmaya kapalı bir olgudur, sorgulandıkça darbelenen, zayıflayan, yok olmaya başlayan bir şeye döner.

    "tanrının ne olduğunu bilmiyorum ama ne olmadığını çok iyi biliyorum" diyen biri vardı..bu da meselenin diğer tarafı. yani tanrı var ama bu dünya bugün bu halde.diğer tarafta görülecek herhangi bir hesap beni tatmin etmez ve varsa bile itaat etmeyen bir kulum ben,günahı bana tabii varsa tanrı hesabını ona veririm.

    bu tartışmanın pek sonu yok, yani kimse bir inançtan öte tanrının varlığını kanıtlayamaz..aliveli arkadaş şimdi "daha ne olsun koca kainat" diyebilir ama ben en sonuna kadar soru sorarak gitmeyi tercih ediyorum.

    tartışmanın böylesinin güzel olduğunu belirtir, güzel uslubundan dolayı aliveli arkadaşa teşekkürlerimi de sunarım. kendisi temiz olanın tanrısı da temizdir anlayışı vardır bende kendisine ve tanrısına ki ben buna vicdan derim saygım vardır.

    muhabbetle..
  7. işim düşünce varlığına inandığım kafam rahatken sorguladığım olgu..elimden çekmişliği çoktur
  8. hakkında düşün-e-mediğim olgu.
    aptal mıyım sağlıklı mıyım bilemiyorum ama tanrı var mı yok mu diye düşünmek bana hiçbir zaman fonksiyonel gelmemiştir. ben işime bakarım arkadaş'a varıyorum her seferinde.
    ailem inançlıdır fakat kendilerine müslümandır, literally. çocukken böyle meseleler konuşulmadığı için belki de böyleyim diye düşünüyorum çoğu kez. çünkü orucunu hiç aksatmayan bir baba, canı istediğinde inanan bir annem var. oruç tutmanınsa aptallık olduğunu düşünen bir abla. hani biraz kafa yorsam yok diyebilirmişim gibi ama ailenin politik olan karakteri olduğumdan mütevellit o topa hiç giremiyciğim.
  9. yoksa sorun değil, hayal kırıklığına uğramam. öte yandan eğer varsa ve kendisi adaleti yerine getirmekle mükellef, bildiğimiz şekilde bir tanrıysa, o zaman gör sen eğlenceyi.
  10. çok basitçe açıklamak gerekirse: insanlığın bildiklerinin tümü a kümesi ise tanrı a' kümesidir.