1. tanrı bile ağlar

    ne zaman seni düşünsem yalnızlığım aklıma gelir
    bir ürperti gibi derinden derine duyarım çaresizliğimi
    nedir bu gürültüler derim, top patlamaları
    nedir bu şakaklarımda zonklayan ağrı
    içimden dalga dalga boşanan gözyaşları ne
    bu hangi nehir ki uzayıp gider alabildiğine
    nedir bu ümitsizlik dolu bu kahır dolu yaşlar
    bu denizler altında kopup gelen fırtına
    bu bir çağlayan gibi uğultulu yaşlar
    oysa zamandır ilerleyen imkansızlıklar içinde
    başlangıcı olmayan bir sondur yaklaştığım
    bu ipince nehir nereye gidiyor bilen var mı
    ağlatan ne beni
    o doyamadığım dakikalar mı
    düşen aksi mi gözlerime o bal rengi gözlerin
    ki içimde çalkantısıyla hıçkırır denizlerin
    sorarım; bu ağlamak ne kadar, nereye kadar
    o zaman rüzgar durur, fırtına diner ansızın
    kapanır yorgun gözlerim bir gece başlar
    ve karanlık uykularla sürer ağlama saatleri
    uyanınca bir ıslak şafaktır gördüğüm
    bir büyük resimdir gökyüzü seyrederim
    yine özleminle yanıp tutuşur göz bebeklerim
    duyarım vurgularını başımda çaresizliğin
    ben ağlayacak adam değildim bir kadın için
    beni perişan edecek ne vardı bu kadar
    bir de "erkekler ağlamaz" diyorsun
    tanrılığından utanmasa
    tanrı bile ağlar.