1. küçükken benim için şöyle bir şeydi.
  2. sanırım 4-5 yaşlarında falanım annem bir kaç yıl önce dindar bir komşunun etkisiyle kapanmış onunla beraber dini sohbetlere falan gidiyoruz. sürekli bir allah'tan bahsediyorlar şöyle büyük böyle güçlü falan anlatıyorlar. ben de arada soruyorum haliyle o kadar büyük insan dünyaya sığar mı?, o her yerdeyse biz nasıl buradayız falan. onun varlığının bizimkiyle aynı olmadığını onun nurdan oluştuğunu söylüyor bana komşu teyze. nur nasıl bir şey bilmiyorum ama bu kadar güzel bir şey spor ayakkabılarım gibi olmalı ışıl ışıl, e baya da büyükmüş o zaman büyük taşlardan yapmak lazım dedemin evi gibi o çok eski yıkılmıyor falan. nur dediğimiz şey ışıklı kaya parçaları olarak canlandı benim gözümde, doğal olarak tanrı da böyle bir şey olmalıydı. bunun ışıklısı üzerinde led varmış gibi düşünün, şortu da var tabi ki şortsuz olmaz. sonra benim bilişsel süreçler daha sağlıklı işlemeye başladı tabi ki soyut işlemler evresine falan geldim yazları camiye falan gittim tanrının farklı bir boyut olduğunu bu şekilde olmasa da idrak ettim. üzerinden epey bir zaman geçti orta okula falan gidiyordum sanırım, tv'de şunu gördüm.

    hayalimi çalmışlar ya benim o.0.. onu da becerememişler zaten hani bunun ışıkları? spor ayakkabılarımın bile ışığı vardı benim oldu mu şimdi bu?