• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.20)
the hateful eight - quentin tarantino
spaghetti delisi tarantino, kill bill vol.2 ve django unchained'den sonra yeniden aynı sularda yüzüyor. tim roth ve michael madsen'i yeniden bir araya getirdiği filmde kurt russell, jennifer jason leigh, samuel l. jackson, bruce dern gibi oyuncular da yer alacak.


  1. senaryosu sızdırıldı, tarantino çekmekten vazgeçti, sonra çekmemekten vazgeçti derken nihayet 2016 da bizlerle. Adını sanını bilmeden girip izlesem tabiki Tarantino' nun diyeceğim film The Hateful Eight. sekizinci filmde sekiz acımasız ve bir western filmi daha. sıkmayan diyaloglar, seyirciyi meraklandırıp ikinci yarıda etrafın yine kan gölüne dönüşü, oyuncuların muazzam başarısı( hele ki Jennifer Jason Leigh ) , kurgusu, görselliği, Ennio morricone nin filme ayrı bir görkem katan müzikleri derken üç saat nasıl geçti anlamadım. tarantino nun bir filmini sinemada izlemenin sevincini de ilk defa yaşadım, değdi doğrusu. Başlangıçtaki müzik de hemen şuracıkta. https://www.youtube.com/watch?v=-3vP799NtvA
  2. 70 mm ultra panavision kamera ile çekilmiştir evet. Yani gerçekten 1966'daki kameranın kendisiyle çekilmiştir.

    Bir Q&A'da zorluklarından bahseder Tarantino. Hiç bu kadar geniş bir kameram olmamıştı, çok zor oldu her yeri düşünmek vs. gibi.

    Hatta çok sevdiği hızlı zoom efektlerini de kullanamamıştır.

    Q&A linki ( Soruları soran da Christopher Nolan'dır :) ): Link
    she
  3. Minik Detayların büyük etki yaptığı bir başka tarantino filmi. Enfes. Harika. Büyüleyici ve nefes kesici.
    Benim değinmek istediğim konu filmdeki diyaloglar.
    Şöyle ki, samuel jackson, kurt russel, jennifer jason leigh film boyunca hiç susmasınlar istedim. Çünkü o ikili veya üçlü diyaloglar kulağıma müzik gibi geliyordu. Akıcı, ilginç ve duru. Abi o ne güzel konuşmadır öyle. Aha da konuşmanın link'i
  4. standart tarantino olay örgüsüyle ilerlemiş, müthiş ayrıntıları ve easter egg'leri olan filmdir. izlenir mi tabii ki izlenir. kaç dakika olduğuna bakmadan izlemiştim kendilerini hiç de dedirtmedi "niye bu bu kadar uzun" diye.
    !---- spoiler ----!

    Jennifer Jason Leigh(daisy)'in gitar çaldığı sonra kurt russell(john ruth)'in gelip elindeki gitarı kırdığı sahneyi hatırladınız mı? o gitar gerçekten de o dönemden kalma 145 yıllık el yapımı ve ödünç aldıkları müzeye göre "paha biçilemez" bir gitarmış. kurt russell gitarı kırmadan replikasıyla değiştirilip, replikayı kırması gerekiyormuş. fakat oynarken kurt russell kendini kaptırdığından mı, unuttuğundan mı bilinmez almış orjinal gitarı kırmış efendim. filmdeki Jennifer Jason Leigh'in tepkisi tamamen doğal imiş yani. gitarın kırıldığı haberini alan müze ise "başka gitar lazımsa verelim ağabey, bir de kırık parçaları alabilir miyiz acaba" şeklinde bir yaklaşım sergilemiş
    sahne


    !---- spoiler ----!
  5. 2015 yılında gösterime giren tarantino filmi.

    filmle ilgili hiçbir inceleme veya yoruma maruz kalmadan filmi izlediğimde filme ait tüm ön yargılarımı bırakabilmiş olduğumu gördüm. şöyle şeyler ortaya çıktı:

    !---- spoiler ----!

    ilk dikkatimi çeken nokta; klasik tarantino kan nehirlerini filmin son çeyreğine kadar göremiyoruz. dolayısıyla daha kısa bir süre kanlar içinde yüzüyoruz. bu kötü bir durum değil; fakat tarantino'dan böyle bir şey beklendiğinden sürekli "ne zaman birinin kafası uçacak?" diye söylenmiyor değilsiniz.

    diğer bir husus; diyaloglar hiç bitmeyecek gibi uzun ve çok aksanlı. nefret ettim kuzeyli aksanından. güneylileri de zaten sevmezdim. ağızlarını yaya yaya konuşmaları beni kan deryasından daha çok rahatsız etti.

    dikkatimi çeken noktalardan biri; hikayenin çok da orijinal olmaması. sanırım bu durum filmin akıcı olmamasından kaynaklanıyor. sinemada izleyenlerin uyuyakalmış olabileceklerini tahmin ediyorum. ^:ben evde izledim^ ağır tempo, uzun sahneler sonunda izleyicinin dikkatini dağıtıyor. sırf "tarantino olum bu, şimdi bişeler olacak, seyret bak" mottosu ile izlendiğinde filmin bu sefer de çok yorucu olması muhtemeldir. tek mekan çekimlerinde kimse "Alfred Hitchcock" olamayacağından bu filmdeki tek mekan da zaman zaman sıkıcı olabilmiştir kanımca.

    diğer bir nokta; ayrıntılar. beklendiği kadar gömülü ayrıntılar yoktu filmde. neredeyse tüm ayrıntıları zaten anlatıcı açıklıyordu. dasiy'nin gitar kırılması sahnesindeki tepki çok bariz şekilde rol dışındaydı. aksanı bile kaydı. hatta devam karesinde ne kadar farklı olduğunu fark edebilirsiniz.

    oyunculuklara söyleyecek söz yok. her biri birbirinden iyiydi kanımca. sanırım tüm filmi izlenir kılan da bu olmuştur.

    (bkz: burn after reading - joel coen, ethan coen) filmi kadar sıkıcı olmasa da oskara aday olacak kadar da iyi bir filmi olduğunu düşünmüyorum. tekrar söylemem de fayda var ki; oyunculuklar açısından her biri oskarlık bir performanstı.

    !---- spoiler ----!


    imdb puanı 7,9/100 görünüyor ki kanımca 7,5 üstüne çıkması fazla olacaktır. o da tarantino'ya hürmeten.