-
- okudum
- okuyorum
- okumak istiyorum
-
youreads puanı (9.50)
sizi domuzlar! hepiniz domuzlar gibi çürüyorsunuz. içinizde çoğu var ama en azını kullanıyorsunuz. düşünmeniz için engellenmeniz gerek. büyümeniz içinse bir meydan okuma. kalan zamanınızda yerinizde sayıyorsunuz. işte size meydan okuyorum! ölün ya da yaşayıp büyük olun, nalları dikin ya da bana gelin. ölün kahrolasılar, ya da beni, onlly foyleu bulun. sizi büyük yapayım. size yıldızları vereyim. sizi adam edeyim ... sıradan bir adam kaplana nasıl dönüşür? hırs?... öfke?... saplantı?... uzayda ölüme terk edilen, ölmesi gereken bir adam, tekmelenip uykusundan uyandırılırsa ve tüm dünyayı da kendisiyle beraber uyandırmaya kalkışırsa... 24. yüzyılın en değerli adamı, yüreğinde intikam ateşi ve yüzünde bir kaplan dövmesiyle dolaşıyor... ve av başladı. gökyüzü mavi, su ise ıslaktır... dolayısıyla tehlikede değil, tehlikeliyiz.
-
turkce'ye ingiltere'de yayinlandigi tiger! tiger! nedeniyle kaplan! kaplan! olarak cevrilen bilimkurgu klasigi.
kitap siradan bir insan olan gully foyle'un uzayin ortasinda kaderine terk edilmesi sonucu, nefret ve intikam atesi ile dunya'nin en tehlikeli insanina donusmesini anlatiyor. sadece intikam oykusu olarak bakmamak lazim. kitap bir intikam kitabindan cok daha fazlasi. gully foyle ve
kaplan dovmesi bana kitap okumayi sevdirmistir.
hala kacmak istedigimde eger inanirsam jaunte'leyebilecegimi dusunuyorum.
bu kitabin filmi de yakinda cikabilir . uzulsem mi sevilsem mi bilemedim.
http://deadline.com/2015/02/the-stars-my-destination-film-paramount-mary-parent-1201383086/
kitabin basinda yer alan william blake siiri ile bitirelim
kaplan! kaplan! gecenin ormanında
işıl ışıl yanan parlak yalaza,
hangi ölümsüz el ya da göz, hangi,
kurabildi o korkunç simetrini?
hangi uzak derinlerde, göklerde
yandı senin ateşin gözlerinde?
o hangi kanatla yükselebilir?
hangi el ateşi kavrayabilir?
ve hangi omuz ve hangi beceri
kalbinin kaslarını bükebildi?
ve kalbin çarpmaya başladığında,
hangi dehşetli el? ayaklar ya da
neydi çekiç? ya zincir neydi?
beynin nasıl bir fırın içindeydi?
neydi örs? ve hangi dehşetli kabza
ölümcül korkularını alabilir avcuna?
yıldızlar mızraklarını aşağıya atınca,
göğü sulayınca gözyaşlarıyla,
güldü mü o, görünce eserini?
kuzu'yu yaratan mı yarattı seni?
kaplan! kaplan! gecenin ormanında
işıl ışıl yanan parlak yalaza,
hangi ölümsüz el ya da göz, hangi,
kurabilir o korkunç simetrini? -
1950'lerin ortalarında kaleme alınmaya başlanmış bir bilim kurgu şaheseridir. o dönemde bu kadar vizyonlu bir kitap yazabilmek ve günümüzde dahi kurgusuyla okurları şaşırtabilmek her yazarın başarabileceği bir şey değildir bana kalırsa. sırf bu özelliği bile bu kitabi benim gözümde bilim kurgu klasiklerine sokmuştur. -
'yıkıma giden adam' romanı ile ilk hugo ödülü'nü alan bester'ın harikalar yarattığı spekülatif kurgu, ilk cyberpunk esintilerinin hissedildiği ve sonu ile dumura uğratan başucu romanı kaplan!kaplan!.. roman benim için bilimkurgunun dikilitaşıdır. amma ve lakin sonundaki o zamanda jauntlama olay örgüleri ile ilgili kafamda deli sorular, anlam veremediğim gibi paradoks olgusu oluştu. karadelikten çıkabilen var ise beni aydınlatsın ki şu paradokstan kurtulayim; başkarakterimiz foyle hikayedeki bir çok mekanda alev alan biri ile karşılaşır; sona doğru, arayışta olan foyle alev adam sayesinde çözüme ulaşır ve kapanışta alev adamın patlama sırasında, o zamana dek mekandan mekana jauntlamayı bilen insanoğluna, zamandan zamana jauntlamayı gösteren foyle olduğunu öğreniriz. geçmişe jauntlayan alev adam foyle, kaplan suratlı foyle'in olayların dönüm noktalarında karşısına çıkarak olay örgüsünü ve akışını değiştirerek sona getirir. peki büyük patlama olmadan önce yani foyle zamanda jauntlamayı bulmadan geçmişe jauntlamadan önce nasıl olur da değiştirilen hikaye akışına ulaşır? ilk ne zaman ve nasıl patlama olur? olay akışını değiştiren alev adam ise aslında ilk başta patlamanın olmaması ve geçmişe hiç gidilmemesi gereklidir midir değil midir ?