1. oyun iyi hoş ama, dövüş yeteneklerinin biraz geliştirilmesi lazım. çünkü dövüşürken elden gelen pek fazla değil, sadece fare sol tıkına abanarak dövüşmek biraz üzücü.

    ama triss merigold olsun, yennefer olsun bunlar çok tatlı ablalarımız.
  2. ilk ve ikinci oyunlarını oynamayıp direkt sonuncuya başlayan biri olarak bayıldığım, uğruna sosyal hayatımı ve sağlığımı ortaya koyduğum sanat eseri.

    buradan sonra yazacaklarım spoiler niteliğinde olabilir eğer oynamadıysanız tavsiye ederim.

    !---- spoiler ----!

    oyuna eski öğrencimiz ve bir nevi vaftiz kızımız olan ciri'yi bulabilmek için eski dostumuz^:friends with benefits^ yennefer'i aramakla başlıyor. ciri'yi bulma macerası oyunun yaklaşık yüzde otuzunu kapsıyor.

    ben oyunun sonrasına hızla geçmek amacıyla biraz tez canlılıkla, fakat yan görevleri atlamadan oynadım. gözü dönmüş gibiydim. açık dünyada kayboluyor, bi göreve giderken en az beş görev değiştiriyordum.
    sonra o geldi. nilfgaardlı priscilla. onca koşturmacanın ortasında oturup bu kadının şarkısını dinledim. önce ciri gerçekten benim kızımmış gibi özledim. sonrasında bi' duruldum. yennefer'in piç witcher tercihine karşın triss'deki gerçek aşkı tarttım. şarkı bittiğinde daha olgun bir witcher olmuştum.

    oyunun sonrasını gayet sabırla ve keyifle oynadım ve finali de fazlasıyla tatmin ediciydi. hatta en sonunda ciri'yi öldü gibi gösterip devamında bir handa karşımıza çıkarması çok güzel bir finaldi.

    son olarak, hem cadı hem de kadın avcısı olan geralt of rivia'nın kadınlarıyla yıldızım hiç barışamadı.
    triss merigold'u cadı avcıları kovalıyordu benimle kalmasını istemek bencillik olur dedim ama triss'i bir daha kazanamayacağımı bilmiyordum.
    yennefer'i ise ciri'ye yardım etme teleşından skellige adalarında unuttum o da gelmedi.
    bi ara da keria metz ile tanıştım fakat büyük bir tartışma kavgaya dönüştü ve bi anlık gururla öldürmüş bulundum kendisini.
    eğer herhangi birini geri getirebiliyorsam lütfen kızıllandırın. iyi oyunlar.

    !---- spoiler ----!

    bonus
  3. resmen büyüleyici bir sanat eseri yaratmışlar. the elder scrolls v skyrim'den sonra hiç bir oyunun beni derinden etkileyeceğini düşünmezdim ama bu oyun yanında skyrim sönük kalıyor. En başta oyunun yetişkinlere yönelik olması oyun içi senaryo kısıtlamalarını ortadan kaldırmış. bu yüzden trajedileri olanca gerçekçiliğiyle oyuna yansıtmışlar. mesela savaş yüzünden yetim kalan çocuklara bakan ve onlarla ilgilenen bir kadının aslında iğrenç bir cadı grubunun hizmetkarı olduğu ve çocuklara da zamanı gelince cadılar onları yesin diye baktığı ortaya çıkıyor. yersiz romantizm ve uçuk fanteziler yok. İyilik timsali, her yerinden hümanizm akan yapmacık ve sahte karakterler yok. En güzel yanı da bu.

    spoiler vermeden şunu da paylaşayım; görev icabı akşam taverna'da sahne alacak bir kadını izlemeye gidiyoruz. sonrası şu sahneye bağlanıyor... o melodi, kadının o muazzam sesi... yemin ediyorum gözlerim doldu o şarkı yüzünden. sanırım hayatımda dinlediğim en duygusal şarkı. ben böyle bir şey dinlemedim daha önce. Direkt oyunun o sahnesindeki insanlar gibi oldum. böyle kaliteli yapımlar olduğu sürece 70 yaşına da gelsem bu oyunları oynayacağım...

    Bu arada şarkının sözleri de çok güzel. Şarkının adı "kurttan fırtına". şarkının türkçe sözleri;

    Bu yaralar uzun zamandır yumuşak dokunuşuna hasret
    Bahtımızı bağlamak için, yıldızların söyledikleri ne olsa olsun
    Çekip çıkar kalbimi, sonra sevgini itiraf et
    Kefaretini ödediğimiz, dolambaçlı dokunmuş kaderimiz bu

    Gün doğarken kaçıyorsun düşümden
    Kokun - yemiş ekşisi, leylak tatlısı
    Düşlemek, kara lüleleri, karışmış, fırtınalı
    Düşlemek, eflatun gözleri, sen ağlarken parıldayan

    Fırtınanın içine kadar kurdu takip edeceğim,
    Durmadan büyüyen hiddetle tutkuları yerinden edilmiş,
    Soğukta taşlaşmaya başlayan kalbini bulmak için
    Soğukta seni sıcakca tutup sarılmak için

    Gün doğarken kaçıyorsun düşümden
    Kokun - yemiş ekşisi, leylak tatlısı
    Düşlemek, kara lüleleri, karışmış, fırtınalı
    Düşlemek, eflatun gözleri, sen ağlarken parıldayan

    Kader bizim bir olmamızı mı sağlıyor
    Ya da aşkın kör talihiyle mi bağlıyız bilmiyorum
    Her şey başladığında fısıldadığım dilek,
    Asla bulmuş olmayacağın bir aşk mı yarattı?*

    Gün doğarken kaçıyorsun düşümden
    Kokun - yemiş ekşisi, leylak tatlısı
    Düşlemek, kara lüleleri, karışmış, fırtınalı
    Düşlemek, eflatun gözleri, sen ağlarken parıldayan