1. ubisoft tarafından yapılmış ve 8 mart 2016 tarihinde yayınlanacak oyun. sistem gereksinimlerine bakacak olursak benim diyen bilgisayarları bile zorlayacak. yine de uzun zamandır görmediğim kadar güzel bir trailer ile ağzımı sulandırmaya yetti.

    öbür yandan bakacak olursak gta5 gibi bir oyun için bile 200 liralık ücret tartışılırken $60 fiyat gerçekten fazla gibi geldi bana. yine yaza kadar bekleyip, makul bir fiyata düşmezse korsana yöneleceğim gibi. $60'ı bir oyuna vermeyeceğim gibi oyundan da geri kalmam. kimse kusura bakmasın.
  2. ps4 versiyonunun piyasaya dustugu shelth-action
  3. konseptini sevdiğim mmo. twitch üzerinden izlediğim yayınların epey eğlenceli olduğu görülüyor. tabii eğlenmek için arkadaş grubunuzla oynamanız gerekiyor. tabii oyun 179 tl + season pass 179 tl olunca biraz düşünmekte fayda var. bilgisayar donanımı upgrade edilir bu paraya.
  4. gamepad ile nişan almayı beceremeyen benim gibilerin oyun içi videolarını izleyerek iç geçirmesine neden olan oyun. çubukla nişan alamayanların laneti üstüne olsun sony.
  5. birkaç farklı noktadan ucuza alınabilecek oyun. ortalama olarak ana oyun 77 lira, oyun + season pass ise 100 lira civarına geliyor.

    nuuvem
    brezilyalı bu sitede ana sayfadaki indirim kuponunu da kullanınca uplay keyi alıyorsunuz. geçtiğimiz haftaya kadar ww key veriyordu; bugünlerde ise aldığınız keyi sadece aktive ederken vpn kullanmanız gerekiyor, ardından vpn'e ihtiyaç duymadan girebiliyorsunuz.

    origin hindistan
    origin vpn kullanımını pek takmayan bir platform. hatta origin çalışanlarına farklı platformlarda 3-4 kez sormuşluğum var. alırken hindistan'dan alırsanız direk çalışır diye düşünüyorum (henüz denemedim ama haftaya bu şekilde alacağım sanırım)

    steam hindistan
    oyun steam hesabımda olsun diyorsanız bu da bir alternatif; fakat steam'de hesabı taşıtmanız gerekiyor ve cahil türk insanı zamanında kendi suçlarını üstüme atmaya çalıştığı için bu işlere girmiyorum artık, araştırıp bulabilirsiniz.


    oyunun kendisi hakkında ise; bayağı oynadım beta'da; zombisiz uzaylısız sci-fi shooter yapmışlar helal olsun :)
  6. 2 gündür bir arkadaşımla aralıksız oynuyorum. görevler tek kişi için zor iki kişi için ideal durumda şuanda. ilerki levellerde muhtemelen 3. bir klşiyi isteyecektir.
    oyun geneli itibariyle güzel. fakat beğenmediğim bir nokta var; itemler aşırı detaylı.
    craftlar skiller kıvırlar zıvırlar derken çok uğraştırmaya başlıyor. bu da beni sıkıyor açıkçası.
    oyun başlangıcında ne oynayacağınıza iyi karar verin. keskin nişancı, sıhhiye, piyade.
    ana karakterler genel hatlarıyla bunlar. eğer tek kişi oynamak istiyorsanız da bu üçünü dengelemeye çalışın.
    son olarak oyundaki pvp bölümü saç baş yoldurabilir. dikkat edin.
    rvp
  7. senaryosuyla gönülleri feth eden, madison square garden'ın karşısından, posta ofisinden yükselen bir gücün, birlikteliğin birliği olmamızı sağlayan oyun. 2013 yılında geliştirilmeye başlanılan, 2016 yılının şubat ayında piyasaya sürülen oyun.

    ubisoft'un kendisini daha da ileriye götürmek adına bir şey yapmayıp, var olan engine üzerinden farklı senaryolar, farklı lezzetler düşüncesiyle ortaya çıkarttığı oyun zincirinin 2. dalgası ^:ilki watch dogs^ olduğu kanaatindeyim.

    mevzu kısaca şöyledir: kara cuma günü para ile yayılan yeşil zehir, yada dolar nezlesi olarak adlandırılan çiçek hastalığı pandemisinin tüm new york şehrine yayılması ve göçertiyor. bizim maceramız bu olaydan tam 22 gün sonra başlıyor. devletin idari birimleri, polis, itfaiye ve hastaneler çökmüş, açlık, susuzluk ve barınma ihtiyaçları oluşmuş. toplum kaosa sürüklenmiş. acil müdafaa birliği jtf (joint task force) ekibine yardım etmek the division'a kalıyor. division yani birlik. bu birime bağlı birbirinden bağımsız ajanlar olarak harekete geçiyor ve toplumu kurtarmak için mücadeleye başlıyoruz.

    oyun rpg olarak çıkartıldı. bu gerekçeye dayanarak kamerayı tps yerleştirdiler. gamer için vazgeçilmez olan fps, bu kez tercih edilmedi. bunun sebeplerini sıralamak ne kadar yerinde olur bilmem ama objelerin arkasına saklandığımızı ve "nişan al, ateş et, saklan" tarzında bir oyun oynamak ne kadar keyif verici olur? benim için 21. seviyeye ulaşana dek oldu.

    oyun new york'ta geçiyor fakat manhattan hudutlarından dışarıda oynayamıyoruz. açık dünya, manhattan sınırlarında yer alıyor. chelsea tarafından şehre ilk girişimizi yapıyoruz, daha sonra hell's kitchen'a oradan clinton ve times square'e ilerliyoruz. bu, ilk 10-15 seviye için harita. daha sonrası güneye inip bu kez doğuya ilerlemeye çalışıyoruz. oyunda sinir bozucu olan unsurlardan birisi de şehri step-by-step temizlemek yerine yok oraya git şu görevi yap, gel burada şu görevi yap şeklinde ilerlemesi.

    ilk başta bahsettiğim posta ofisi bizim ana üssümüz. burada 3 farklı departman var. medikal, teknik ve kolluk güçleri. herbirinin farklı görevleri var. medikal için araştırmalar yapıp, numuneler topluyoruz. kolluk güçlerine sokak çatışmalarında yardımcı oluyoruz. teknik ekip için buluta veri gönderimi, kesilen enerji kaynaklarını giderme işlemini yapıyoruz. bu görevler sonrasında bize puan veriyor ve bu puanlarla merkez üste yer alan departmanların içindeki bilgisayarları kullanarak birimleri aktif ediyoruz.

    oyunda geçilen her görev, bize deneyim puanı da veriyor. bu sayede seviye yükseliyor, daha yüksek seviyedeki silahları kullanabiliyoruz. bu da, daha güçlü rakiplerle çatışma anlamına geliyor. rakiplerde bizim gibi seviye seviye. sokak serserisinden, suç geçmişi olan ekip liderlerine kadar uzanan bir emir-komuta zinciri söz konusu.

    oyunun kamerası ve fps olmamasına karşı isyanların sebebi buradan başlıyor. çünkü bilindiği üzere aiming çok önemli ve gerek konsol oyuncuları gerek pc oyuncuları bu konudan pek memnun değil.

    oyunun bir de darkzone denilen karanlık bölgesi var ki, orada bu bağımsız ajancağızlarımız birbirleriyle kapışabiliyor, ekip olanlar ise ekip olarak savaşa girebiliyorlar. orada da farklı görevler var. işaret fişeği ile tüm zibidileri toplayıp onları ekip olarak indiriyoruz gibi gibi.

    sonuç olarak; oyun grafik, senaryo ve kaliteden 10 puan üzerinden 8 puanı alır. puanın birisi fps ve oynanılabilirlik yüzünden kırılıyor. diğer puanda görevlerin birbirini tekrar eden, standartlaşmış halinden kırılıyor.

    xbox one oyuncusu olarak oyunda daha önce hiç türk bir oyuncu ile karşılaşmadığımı hesaba katarsak, geceleri oyun oynarken yabancılarla uyum sağlamak, iletişime geçmek ayrı bir sıkıntı oluyor. öyle olunca ekiple ilerlenmesi gereken görevleri ve tabi normal pve görevlerinde de yüksek seviyeli düşmanların çetrefilli görevlerinde adam gerekiyor. bu da oyundan sıkılmaya neden oluyor.

    epeydir oynamıyordum, dün güncelleme gelmiş öyle olunca tekrar gireyim dedim. şimdilerde 21. seviyedeyim. ve bu sıkıcılık yüzünden 30 dakikadan fazla oyunda kalamıyorum. uzun yıllar pc oyuncusu olarak konsola geçince, aiming cidden sinir bozucu olabiliyor. yine de keyifli olduğu yanlarda var tabi.

    kesin olan bir şey var ki o da bu oyun verilen parayı sonuna kadar hakediyor.
    ilgaz