• youreads puanı (7.25)


  1. suzanne vega'nın 1987 yılında çıkardığı "solitude standing" albümünden sözleri derinlik içermeyen ama ritmik müziği il dinlenebilecek bir şarkı.

    tomb's dinner

    i am sitting
    in the morning
    at the diner
    on the corner

    i am waiting
    at the counter
    for the man
    to pour the coffee

    and he fills it
    only halfway
    and before
    i even argue

    he is looking
    out the window
    at somebody
    coming in

    "it is always
    nice to see you"
    says the man
    behind the counter

    to the woman
    who has come in
    she is shaking
    her umbrella

    and i look
    the other way
    as they are kissing
    their hellos

    i'm pretending
    not to see them
    instead
    i pour the milk

    i open
    up the paper
    there's a story
    of an actor

    who had died
    while he was drinking
    it was no one
    i had heard of

    and i'm turning
    to the horoscope
    and looking
    for the funnies

    when i'm feeling
    someone watching me
    and so
    i raise my head

    there's a woman
    on the outside
    looking inside
    does she see me?

    no she does not
    really see me
    cause she sees
    her own reflection

    and i'm trying
    not to notice
    that she's hitching
    up her skirt

    and while she's
    straightening her stockings
    her hair
    is getting wet

    oh, this rain
    it will continue
    through the morning
    as i'm listening

    to the bells
    of the cathedral
    i am thinking
    of your voice...

    and of the midnight picnic
    once upon a time
    before the rain began...

    i finish up my coffee
    it's time to catch the train


    sabahleyin otururken
    köşedeki
    lokantada

    tezgahta
    bekliyorum
    adamın kahveyi koymasını

    daha ben
    itiraz bile etmeden
    fincanı yalnızca
    yarım dolduruyor

    pencereden
    dışarıya göz atıyor,
    içeri giren birine bakıyor

    "seni görmek
    hep çok güzel" diyor
    tezgahın ardındaki adam

    içeri giren
    kadına
    o şemsiyesini silkeliyor

    öte yana bakıyorum
    onlar merhaba
    muhabbeti yaparken

    görmezlikten gelmeye
    çalışıyorum onları,
    bunun için
    sütü karıştırıyorum

    gazeteyi
    açıyorum
    bir aktörün
    hikayesi var

    birşey içerken
    ölen;
    adını duyduğum
    biri değil

    günlük falı
    açıyorum,
    eğlencelikleri
    arıyorum

    birinin bana baktığını
    hissediyorum
    ve
    başımı kaldırıyorum

    dışarıda
    bir kadın var
    içeriye bakıyor
    beni görür mü?

    görmez
    hakikaten görmez
    çünkü camda
    kendi aksini görür

    bakmamaya
    çalışıyorum
    eteğini kaldırışına

    çoraplarını düzeltirken
    saçları ıslanıyor
    gitgide

    of, bu yağmur
    bütün sabah sürecek
    dinlerken ben

    kilisenin çanlarını
    senin sesini
    düşünüyorum

    ve geceyarısı pikniğini
    evvel zaman içinde
    daha yağmur yağmazken

    kahvemi bitiriyorum
    treni kaçırmamalı...
  2. hikaye anlatan bir şarkıdır. hiç bir yorum yapmaksızın küçük bir zaman dilimini betimler ve bu açıdan bakıldığında sözlerinde bir varoluşçuluk akımı etkisi sezilebilir.
    akustik versiyonu olduğu gibi acapella versiyonu da bulunur. benim tercihim suzanne vega'nın mırıltı tonundaki sesini müzik desteği olmaksızın dinlemek. loopa alıp dinlendiğinde insanın bütün sinirini alan, ruhunu pamuklara saran, rahatça uykuya sürükleyebilecek bir şarkıdır.