• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (5.43)
trendeki kız - paula hawkins
rachel her gün aynı trene binip aynı çifti izliyordu. çiftin başına gelenleri bütün ülke duyduktan sonra, hayatlarına dâhil olmaya karar verdi.


  1. kitabın arkasındaki gerilim vurgulu yorumlardan dolayı, ilk yarısını boşuna "hah kesin şimdi bir şey olacak" tedirginliğiyle okuduğum kitap.

    yaklaşık 1 yıllık süreç, 3 kadının bakış açısından günlük gibi anlatılıyor, sonra olaylar olaylar...

    !---- spoiler ----!

    erkek karakterlerin delilik/cinnet/şiddet eğilimi gösterdiği anlar gerdi beni daha çok, sırf o sahneler yüzünden filmini izle(ye)mem muhtemelen.

    anna son hamlesiyle şaşırttı, rachel'i satar gibi gelmişti.

    !---- spoiler ----!

    kitabın kamu spotu: içki kötülüklerin anası, yine de içecekseniz hafıza kartınızı devre dışı bırakmadan için.
  2. bu senenin popüler romanlarından birisi. gizem - gerilim türünde. ben indirimden çerezlik niyetine almıştım. ara kitap olarak kullanmak için. işime de yaradı. tek oturuşta kendini okutacak kadar akıcı. gone girl ile bu kadar benzerlik taşımasaydı tahminimce bunun da filmi çekilirdi.

    !---- spoiler ----!

    kitap ağırlıklı olarak insanların zayıflıklarına odaklanmış. hiç bir karakter iyi değil. okurken kimi zaman rahatsızlık duyabiliyorsunuz. kitabın güzel yanı hikayeyi farklı karakterlerin bakış açısıyla okuyorsunuz ama hiçbirisine güvenemiyorsunuz. alkolik , yalancı , sadakatsiz , problemli karakterlerin arasında gidip geliyorsunuz. bir okur olarak bunu yaşamak gayet hoştu.

    gizem kısmı gayet doyurucuydu zaten. kitabın ortalarına doğru ipuçlarını birleştirmeye başlıyorsunuz. olay örgüsü gayet güzel işlenmiş , gayet güzel yazılmış. olayların tarihlere ayrılması ise hoştu. bu sayede hangi karakterin o esnada ne yaptığını , birbirleri hakkında neler düşündüğüne şahit oluyordunuz.

    !---- spoiler ----!

    gizem , cinayet , boka batmış insanlar , daha fazla boka batmış daha fazla insanlar .. bunları seviyorsanız alın okuyun.
  3. son derece gereksiz bir kitap. benim gibi cep telefonunda oyun oynayarak vakit öldürmek gibi berbat bir alışkanlığınız varsa, o zaman okumayı düşünebilirsiniz; size katacağı fazla bir şey yok.

    !---- spoiler ----!

    hayatta bir tek kocalarıyla/sevgilileriyle uğraşan ve tek amacı arzulanmak olan birkaç ruh hastası kadının, en az kendileri kadar ruh hastası birkaç erkekle ilişkilerinden oluşan bir olay örgüsü var denebilir.

    !---- spoiler ----!
  4. okuduğum sıralar takıntılı deli yanımı fark etmeme neden olmuş kitap.
    olaylar gizemini ve gerilimini sonuna kadar koruyor, merak ettirmeyi başarıyor. ha ama okunması gereken bir kitap mı, hayır bence çok bir şey kaybetmezsiniz.
  5. ilk 150 sayfasında o kadar sıkıldım ki, bu muydu bestseller dedim. sonradan sardı sonunda da noluyo lan diyorsunuz. bence best-seller kitabı olacak kadar harika değil. onun yerine pastoral senfoninin dediği gibi alın zweig okuyun. ya da bilim-kurgu okuyun. hatta senden önce ben'i okuyabilirsiniz çünkü filmi geliyor. gayet de güzel, çerezlik bir kitaptır ayrıca.
  6. d&r indirimi sayesinde aldığım kitap. okumaya başladığımda inanılmaz sıkıldım, hatta kitap süründü resmen elimde. dün gece okumaya devam edeyim boşuna bestseller olmamıştır dedim. sıkıcı kısımları atlattıktan sonra olaylar öyle bir gelişmeye başlıyor ki elinizden bırakamıyorsunuz ama sonlara ulaşmadan da kimin ne olduğu gayet anlaşılıyor.

    farklı karakterler ve tarih detayıyla yazılmış olması çok hoş. aynı zamanlarda farklı karakterlerin aklından geçenlerden, yaşadıklarından bahsedilmiş.

    okuduğuma pişman mıyım? değilim ama illa okunması lazım mıydı derseniz evet diyemem.
  7. o degil de siz 410 sayfa kitabi 2-3 saatte nasil okuyorsunuz len? bi de o kadar cekinmenize gerek yok, entellige ziyan gelmez, okumasi gayet de keyifli, oldukca basarili bir gizem denemesi... hep mi kafka okuycaz?

    ozellikle sonlara dogru isin rengi ortaya cikmaya baslayinca, ilk sayfalara donup, zaman orgusu geriden takip eden megan'in anlattigi bir kac kismini tekrar okudum, bravo, yazar cok onemli bir kac noktayi hic suphelendirmeden cok iyi saklamis...epey kafa yormus olmali...

    en sonu daha iyi olabilirdi, fazla hizli, biraz yavan geciyor oralar.

    filmindeki karakter secimlerini gordum, scott hipwell haric, onlar da cuk oturmus.
  8. yakında filmi vizyona girecekmiş.
    uyuşturucu niyetine okunabilir, edebi gerçeklerden ve edebi kitaplardan vaz geçemeyenler için iyi bir seçenek değil. gidin dört zweig alın daha az ödersiniz! bu da gerçek! bu kitapta mevsimlik edebiyat ürünlerinden biri.
    lakin ben her telden çalıyorum. bazen hiç bir şey düşünmeden ve düşündürtmeyen bir kitap alıp okumak istiyorum derseniz, o zaman bu kitap iyi bir seçim.
    iyi bir okuyucu 2 saat ten az bir zaman'da bile bitirir.
    bu arada kitabın sevdiğim tarafı şu :
    kadın yazar iyi bir gözlem gücü ile tren yolu üstündeki evlere ve o evlerde yaşanan hayatlara polisiye bir misyon yüklemiş.
    trenin durduğu yerlerde göz teması kurduğu yerden koca bir hikaye çıkarmış.
    ikincisi hikayede alkol problemi ile başa çıkmaya çalışan kadın karakterin duygularını eşine olan özlem'ini ve incinişi bence başarılı anlatılmış. başarılı anlatmakla kalmamış biz kadınların kalbinin sevgi, özlem ve aşk kavramları karşısında nasıl eğilip bükülebildiğini iyi anlatmış.
  9. sürükleyici polisiye romanlarından birisi. ben bu tarz kitapları çerez gibi görüyorum. edebi veya bilgi içerikli kitaplardan yorulduysanız, bununla ara verebilirsiniz.

    romanda fazlasıyla sorunlu karakter var. bu yüzden moraliniz bozulabilir ama sonrasında olaylar hızlı ilerleyip ilgi çekici hale geliyor. yazarın ilk romanı olmasına rağmen iyiydi bence.
    nami
  10. bir gün alışveriş merkezinde arkadaşımı beklemek için kitapçıda dolanırken sonunda yorulup elime merak ettiğim bir kitabı alıp büyük zorluklarla boş bi tane puf bulup çöktüm. elimdeki kitabı biraz okudum ama hiç sarmadı. bi taraftan kalkıp yeni kitap alamıyorum çünkü acayip kalabalık bir gün ve teyzeler zaten akbaba gibi etrafımda halkalar çiziyor. yerimden on santim kadar yükselsem anında biri çökecek. trafik dolayısıyla arkadaşımın geç kalacağını haber vermesiyle yerimde kıvranırken yanımdaki sehpaya daha önce birinin bu kitabı bıraktığını fark ettim. bestseller kitaplara karşı ön yargılı olduğum için daha önce okumaya niyetlenmemiştim ama o an elimdeki tek seçenek olduğundan (puf çocuk kitapları reyonunda olduğu için elimi uzatıp anca maşa ve koca ayı'ya ulaşabiliyorum) kitaba başladım ve arkadaşım gelene kadar 40-50 sayfasını okumuşum.

    oldukça akıcı ve kolay okunan bir kitap. zaten kitabın geri kalanını da aynı akşam tek oturuşta bitirdim. üç farklı kadının gözünden anlatılması kitabı sıkıcılıktan uzaklaştırıyor. kadınların ilişkilere bakış açısı yönünden bazı tespitleri oldukça başarılı.

    yazın plajda ya da yolculukta falan okunabilecek, insanı yormayan ama baymayan da bir cinayet romanı.

    not: ben sonunu tahmin edememiştim. o da süpriz oldu benim için.