-
şu günlerde mevcut yönetimi devirmek ve ülkedeki kaos haline dur demek için ortaya atılmış ve epey destek gören fikir. mevcut durumda sınırlar içindeki tüketimin %50'sinden fazlası devletin kasasına vergi olarak giriyor direkt ya da dolaylı yollardan. bankalar fiziksel olarak bir yerde tutulmayan paraları alıyor, satıyor ve parasını çekmek isteyen milyonlarca insana aynı anda yanıt verebilecek durumda değil hiçbir banka. üretim ekonomisinden alabildiğine uzak bir yol izleyen bu hükümet için tüketimin kesilmesi en büyük yaptırım olurdu.
heyecanlanıyor insan okurken bile değil mi? "yapabilir miyiz lan acaba? var mı bu kadar gücümüz? diyor.
tüketim boykotu; devleti kötü yönetenleri dizleri üzerine çöktürme konusunda en etkili enstrüman, doğrudur. ancak bütün sonuçları göz önünde bulundurmak, bütün ihtimalleri dikkate almak gerektiğini düşünüyorum. kamu personelleri belki devlet tükenene ve hükümet teslim bayrağını çekene kadar bu eylemi sürdürebilir, maaşlarının ödenmediği ilk ay zaten devletin kimseni gözünde itibarı kalmaz ve hükümet muhtemelen kuyruğunu bacaklarının arasına alıp bir kenara çekilir.
pekiyi ya hizmet sektörü..? bankadan paranızı çekersiniz, banka yönetimi çalışanlarının büyük bölümünü işten çıkarır öyle dibe vurmayı falan beklemeden. avm'ye gitmezsiniz, franchise dükkanlar merkez kararıyla kapatılır ve buralarda çalışanlar işsiz kalır.
kamu personelleri ve sermayesiyle kazanan kitle boykot amacına ulaşana kadar yaşam kalitesinden bir şey kaybetmez. market sahibi adamın zaten bir köşede birikmişi ya da satacak bir şeyleri vardır bu kriz hâlini atlatmasına yetecek kadar. ama o markette çalışan kasiyerin, gitmediğiniz kafede çalışan garsonun, sipariş vermediğiniz fast-food restoranında çalışan kuryenin o kadar dayanacak gücü var mı acaba? işten çıkarıldıktan sonra birkaç ay hükümetin düşmesini bekleyecek kadar parası, kalacak yeri, yiyecek yemeği var mı?
bu tür bir boykottan ötürü işsiz kalan, aylarca açlık ve sefalet içinde yaşam savaşı veren milyonlarca insan acaba ne düşünür bu boykotu başlatanlar ya da sürdürenler hakkında? bu boykotla devrilen insanlara daha çok tutunmazlar mı? ilk seçimde öfkelerini sandığa kusmazlar mı?
bilmiyorum, belki de gözden kaçırdığım bir şeyler var. konuyla ilgili farklı bakış açılarınız, fikirleriniz varsa lütfen beni de aydınlatın. -
"bankalardan para çekme" kısmını daha önce eric cantona önermişti. elbette katılım çok sınırlı kaldı, işe yaramadı. tüketim boykotuna da yeterli katılım olmayacak ve işe yaramayacaktır. hele ki türkiye gibi bir ülkede.
en mantıklısı, hükümete yakın her türlü şirkete yönelik bireysel boykot yapmak. ve ülkede birşeyler değişeceğine dair umudunuzu minimumda tutmak. -
zihinleri kuşatsa bu olay on numara olacak da işte olamıyor.
bazıları işte avm gitmeyin filan yerden alışveriş etmeyin gibi şeyler söylüyorlar. bunlar da olur ama neticesi uzun sürede.
daha net ve çok basit bir şey söylüyorum kasmayalım. misal bir hafta boyunca boykot olarak hiç kimse arabasına benzin-mazot-lpg almasın bak bakalım bir haftada neler oluyor. petrol şirketleri vallaha hizaya sokturur memleketi. mühim olan dişe dokunur bir şey yapmak. -
desteklediğim boykot.
maaş yatar yatmaz borcu harcı ödeyip kalan parayı döviz veya altına yatırıyorum. bir köşede dursun. mümkün olduğunca dışarıdan yememeye, gereksiz harcama yapmamaya çalışıyorum.
en kötü ihtimal para biriktirmiş olursun. zarar edeceğin hiçbir şey yok. -
yapılmayacak, yapılamayacak, yapılsa da işe yaramayacak olan boykot. aksaraya yürümek bile daha akla yatkın. -
tüketici zorunlu olmayan ihtiyaçları dışında büyük bir fedakarlıkta bulunacak. fedakarlığın karşılığına da almak isteyecektir tabi ki. bu karşılık ekonominin çökmesi değil, toplumun isteklerini yaptırabilmesi.
devlet ne kadar çabuk önlem alıp toplumun isteklerine cevap verirse kriz bir o kadar kolay atlatılır. boykot aylarca sürecek diye bir kaide yok. belki bir ayda etkisini gösterecek. o zaman işsiz kalmalar ve intiharlar ülkemizde yaşanmayacak. burada kilit nokta devlettir.
zaten ülkemizde ekonomik kriz çıksın diye boykot gerçekleşmemektedir. tamamen etki tepki meselesi ile olmuştur. ülkemizin güvenlik problemi asıl sebeptir.
halkın sesini bir şekilde duyurması gerekiyor...