1. benim için kimin hangi arabaya, nasıl giyinerek bindiğinin önemi yok çok kazanıyor ve kazanç durumuna göre araba tercih ediyor olabilir. ancak başında ki örtüyü, fesi, sarığı inançları için değilde şu an ki siyasi yapı ayrıcalıkları ile zengin olmak için takıyor ise çok farklı bir durum.

    benim itirazım daha çok peygamber efendimiz vefat ettiğinde evinden bir çuval bulgur çıkmış ühü ühü diye göz yaşı döküp daha sonra gmc jeep ile boğazda ki villasına giden molla ve onların hanımları, kızları.
    bunu bir tarikat müridine sordum şöyle dedim; asgari ücretle üç çocuk bakıyorsun ay sonunu getiremiyorsun sohbetini kaçırmadığın şu hocaların bindiği arabaya, oturduğu eve hiç mi itiraz etmiyorsun? ve cevap "hocamız en iyisine layıktır".
    artık söylemekten bıktığım deve, diken ilişkisine bir örnek.
    sonuç olarak gerçekten çalışarak kazanıyor ve sosyal yardım olarak az da olsa insanlara katkısı var ise giydiği giyisinin, kullandığı arabanın bir önemi yok. ayrıca türbanlı olması veya sarıklı cübbeli olması kişiyi müslümanlık konusunda hassas yapmaz tamamen şekilci bir anlayış sahibi veya şu an ki ekonomik çıkarları sebebi ile yapıyor olabilir ve örnekleri mevcut jet fadıl ile şu an tam anımsamadığım akp li vekil ve karısı. çıkarları bittiğinde görüntü olarak da değişime uğradılar.

    insanların giyim tarzı gerçekten umurumda değil ve üstünde ki başında ki bez parçası yüzünden yargılanması, dışlanması iğrenç ve alçakca. mini etek giyenden rahatsız olan kişi ile türbandan rahatsız olan kişi arasında hiç bir fark göremiyorum.
  2. başlık "jipe binen kadın" olarak açılmış olsaydı bile yeterince ayrımcı ve saçma olurdu. bu haliyle ise cinsiyetçiliğin ve ayrımcılığın dibine vuran bir başlık olmuş.
  3. bu iğrenç başlık burada da açıldığına göre ekşi olma yolunda hızla ilerliyoruz demektir.geçmiş olsun.
    size kalsa uçağa da binmesin nefes dahi almasın. ulan ne beyinsiz sığ adamlarsiniz.. jip e binmeyip fakirlere yardım etsinmiş. nereden biliyorsun yardım etmediğini. siz ne kadar çok biliyorsunuz her şeyi herkesin ne yaptığını. işiniz gücünüz insanları yargılamak. sorunun fakir insanlar yaridmseverlik falan değil dostum senin sorunun başka.
  4. muhafazakar ama fakir bir çevrede büyüdüm. hala fakirim, muhafazakarlık da kısmen devam ediyor. ama bugünkü anlamında değil. yani içki içmem, namaz kılmaya çalışırım, annem, kız kardeşlerim tesettürlü ve imam hatipli. kendi eşim illa türbanlı olsun demem ama kılık kıyafeti mazbut olsun diye düşünüyorum.

    bunları anlattım ki din düşmanı falan diye atıp tutmayın en başta. ben bu türbanlı bacıların jipe binmesini kabul edemiyorum. aslında başlık evet biraz ayrımcılık kokuyor. kadın erkek farkı yok bence. dindarım, muhafazakarım diyorsan öyle lükse giremezsin. millet aç gezerken milyonlarca lirayı 4 tekerli bir araca yatırıp, binlerce liraya eşarp, çanta alamazsın. o para istediğin kadar helal olsun, ihalelere istediğin kadar fesat karışmamış, istediğin kadar devlete yalakalık sonucu vergiden muaf sayılmamış ol yine de alamazsın. çünkü israf canım mümin kardeşim. israfın haram olup olmadığına bakmak için de hiç okumadığın, anlamını bilmediğin kuran'a bakabilirsin.

    elbette günah işleme özgürlüğüne sahipsin, israfa girebilirsin, çalıp çırpabilirsin, zina edebilirsin, ama ondan sonra ben "iyi müslümanım" deyip gidip kısa etek giyene, alkol alana "ateist, fahişe, eskort, ayyaş" falan diyemezsin.

    lan bu lüks, israf islam'a göre basit bir şey değil. pek çok ayet ve hadiste şiddetle tehdit ediliyorlar. "allah taâlâ kibirlenip büyüklük taslayarak elbisesinin eteğini yerde sürüyen kimsenin kıyamet gününde yüzüne bakmaz. " (ibn-i ömer)

    ayet:(mümin,35 )”allah(cc) kibirli, zorba olan herkesin kalbine böyle mühür basar."

    (mümin.76) ”ebedi kalmak üzere size ayrılan cehennem kapılarına girin. kibirlenenlerin yurtları ne kötüdür."

    müslüman geçinip de bunları yapan birinin, ateist olup da lüks içinde yaşayandan farkı inandığı dinin emirleridir.

    senin yaptığın o lüks harcama kibirden kaynaklanıyor, kibrini besliyor. kibir, hani şu şeytan'ın cennetten kovulmasına sebep olan büyük günah.

    koca islam tarihinde adından çok az bahsedilen bir adam vardır: ebu zerr. muaviye yeni yaptırdığı sarayını gösterip "nasıl, beğendin mi saray?" diye ebu zerr'e sorunca ebu zerr "eğer bunu müminlerin parasıyla yaptıysan kul hakkıdır, ihanettir! eğer kendi paranla yaptırıyorsan israf!" diye kapağı takmış ve sürgünlerde geçirmiştir tüm ömrünü. günümüz sahte vaizlerinden ebu zerr'i dinleyen var mı hiç?
  5. enteresan ayrımlara gider olduk. lokmaları da sayalım olmaz mı? şu anki sistemi beğendiğimden değil elbet ama eğer siz insanların özgürlüğünü savunuyorsanız olaya oradan giremezsiniz. o arabaya bugün açık kapalı herkes sahip olabiliyor. başı açık olmayanın hakkı değildir yok ya da başı açık o koltuğa geçen tam manasıyla hak ediyor diye bir kavram da yok.. insanlık üzere geçirilen bir parça bezle belli olmaz her koşulda. bu ayrımlardan sıyrılamadık gitti.

    evet bugün ciddi bir din sömürüsü var ve zamanında uygulanan baskılar sonucu da şimdi çok güzel fırsatlar yakaladılar. işi modaya kadar da götürdüler hatta değişik tarikat ve din gruplarının farklı tarzları bile oluştu. ama burada irdelenecek konu bu değildir.
  6. yeni youreads varsa oraya geçelim, burası kasıyor dedirten başlıklardan
  7. siyasal islamcılığın bir simgesi haline gelen yobaz oligarkların şuursuz ve anormal para harcama örneklerinden ve simgelerindendir land cruiser v8 ve s600 v12. çünkü 1 damla alın teri yoktur, emek yoktur. sadece siyasal iktidara yakın durmak ve yaranmak vardır. türban da bu işin adı konmamış tacıdır, ahlak abidesidir. içten sünger mi, pamuk mudur bilmiyorum doldurmalı, arkası top şeklinde türbanın varsa; en pahalı markaları da haketmiş oluyorsun.

    bunun inançla alakası yok. yıllar önce teke tek'e ayşe böhürler adında akp myk üyesi bir tip çıkmıştı. fatih altaylı, akp nin yolsuzluk iddialarını sorunca bu dindar (!) ve türbanlı kadın, ''siz yaparken iyiydi de, biz yapınca mı laf oluyor?'' cevabını vermişti. kafa bu, zihniyet de bu!

    gerçekten, sadece allah için başını örten kadınların böyle olmadıklarını ben biliyorum. ne şatafat, ne gösteriş, ne de insanları hakir görmek gibi alçakça bir tutum sergilemiyorlar. imkanları ne kadar iyi olursa olsun, iyi yaşasalar bile bunu insanlara tahakküm kurmak için kullanmıyorlar. evet, cipe de binmiyorlar.

    cipe binenleri burada savunanların sadece iktidar şakşakçısı olduklarını anlamak için bilge olmaya gerek yok.
  8. kendinden olanın özgürlüğünü savunmak sizi demokrat yapmaz. asıl tam da size karşı olanların bile hakkını gözetmek öncelikleriniden olmalı. samanyolu tv kapandığında oh oldu demek zaman gazetesine kayyum atandığında içten içten sevinmek iki yüzlülüğünğzün dışa vurumudur. (gün olup devran döndüğünde yine karşınızdaki en büyük düşmanın o olacağını bilseniz bile.)
    bu bağlamda bir suv araca binen türbanlıyı eleştirmek olsa olsa önlenemez kompleks ve kıskançlığınızın tezahürüdür. yıllarca "ama benim de annemin başı kapalı" sığlığında ele aldığınız hadisenin birikimlerle ne raddeye geldiğini hala görmemiş olmak da bir başka sığlık göstergesi. hiçte düşündüğünüz gibi bu ülkenin aydınlık yüzü değilsiniz. bu tutum da bir faşistliktir. muhafazakar olana da ,kürt asıllı olana da ,gayrimüslim olana da ,alevi olana da, gay olana da yani bu toplumu oluşturan her bireye saygı duymayı öğreneceksiniz. şimdiden başlayında, o zamanlar geldiğinde utanacak daha az şeyiniz olsun. ve merak etmeyin, gerçek demokratlar o zaman da sizi ötekileştirmeyecektir.
  9. Girişte yazan arkadaşımın mantıklı yorumu benimde düşünceme söylediği gibi yansıyor ama bu durum bana burda bu konu başlığını açıp eleştirip üzerine yerin dibine sokma hakkını ne yazık ki vermiyor.

    Bizim sorunumuz bu işte tam olarak. Bir iki örnekten sentez yapıp analizlerimizi tüm benzer örneklere dayatıyoruz. eleştiri yapanlardan Biri de çıkıp kardeşim bize ne, herkesin kendi yaşamı. İster türbanla biner ister bikiniyle önemli olan nasıl insan olduğu değil midir diye sorgulamıyor üzerine de yorum yazması günden güne korkutucu hale bürünüyor ortada olan durumu. siyasete vurup bunu gösterge gibi kullanmak hoş değil, bırakın çalan çalsın alan alsın kısacası yapsınlar. Dur diyemedikten,engel olamadıktan sonra eleştirip gömmek istediğimiz durum olarak kalıyor ne yazık ki.

    Bazen insanları o kadar çok eleştiriyoruz ki kendimizi göremiyoruz. Nedir bu başkası için fütursuzca eleştiri yapma hakkı, nereden geliyor. Bırakın artık şunları tip, giyim, kuşam kendiniz kendimiz için önemsediğimiz noktalar olsun, insanlara yönelik sallamalar için olmasın.

    Bu ülke ilerlemiyor çünkü birbirimizi eleştirmek, ne giydiğini ne yaptığını konuşmaktan başka birşeyleri konuşamaz olduk. Tek derdimiz insanlara sıfatlar bulabilmek oldu.

    (Dışarıdan bakıldığında genellemelere bürünüp eleştiri yaptığımızda nasıl göründüğümüzle ilgili iyi bir örnek bkz. tık. bu durumu hatırlayanlar varsa bu konu başlığıda "kız tavlamak için kitap okuma süsü" verdiği düşünülen kardeşimden farksız değildir. )
  10. siyaset ile bireylerin kendilerini eş tutmamak gerekir. mağduriyet konusu siyasetin temeline oturtulmuş ve yavaş yavaş yerini kaybeder bir hal almıştır. he eğer türbanlı bacının hayatında hiç mağdur olmadığına inanıyorsan youtube üzerinde onlarca okulundan edilen kızcağızın videosu var, izleyebilirsin.
    sadece şöyle hayal et o kızları: 'etekleri ayak bileklerini kadar uzanmıyor diye okullarına alınmamaktalar'.

    din, insana elindeki herşeyi infak etmesini öğretlemez. paylaşım miktarı ve mallar üzerindeki ihtiyaç sahiplerinin hakkı, oransal olarak (minimum seviyesi), islam hukuku içerisinde yer almaktadır. bu oranlara uygun seviyede mal paylaşımı, geriye kalanının -israf edilmemek koşulu ile- çatır çatır yenmesine olanak sağlar.

    özetle, mal üzerindeki dini yükümlülüğü yerine getiren kişi ile senin jipe binme hakkın eşit.

    keşke herkes paylaşsa, hayat bayram olsa. ama en eşitlikçi solcusundan, en türbanlı bacıya kadar hiç kimse bütün malını paylaşmaz. çünkü hepimiz insanız.

    son olarak, salt dini inanışı gereği başını örten bir insanının ülkemizin büyük kurucusuna saygı duymayacağını önceleyip laf arasında geçirmek hiç de hoş değil.
    yalan