1. türk insanı deyince aklıma halamın oğlu geliyor. üniversitedeyken bir vesile tcmb'de staja başladım. 1 hafta sürecek işleyişi falan anlatacaklar gönderecekler, bir grup insanız orda sınıf ortamı. neyse 3 gün takıldık 4. gün seminer ortasında bi görevli girdi benim adımı söyledi ziyaretçiniz var. ya arkadaş bir hafta bile değil 5 günlük staj kim beni nasıl bulmuş orada da ziyaretçim olmuş. millet tuhaf tuhaf bakıyor, hoca dayanamadı "ne ziyaretçisi bu dedi" ortam gerildi dedim bilmiyorum hocam bakayım bi. güvenlikle gidiyoruz birimler var onların arasından geçiyoruz herkes bakıyor ulan diyorum bu kim bi sorun mu var.

    kapıya geldik kimse yok dedim hani ziyaretçi nerde? almadık içeri dışarıda dediler. çıktım etrafa baktım göremedim biraz uzağa baktım ki orada tcmb duvarına oturmuş halamın oğlu. gittim yanına.

    -dayıoğlu amma yerlerde geziyon haa :) binaya bak koskoca.
    *nabıyon sen burda ya? beni nasıl buldun?
    -dayımızın oğlu böyük adam olmuş bi görelim dedik.
    *stajyerim ben burda ne adamı, ortalığı katmışsın..
    -yakışır dayıoğluma benim, adı verince ne yapacağnı şaşırdılar.
    *peki gel bi yemek yiyelim şurda.

    5 günlük stajın 1 günü halaoğluna ayrılır...
    abi
  2. doğuştan getirdiği büyüme potansiyelini kronik malnütrisyon nedeniyle kullanamayıp bodur (stunted) kalanlarının oranı yüzde 10'dur. bu oran doğu ve güneydoğu bölgelerinde yüzde 27'ye yükselmektedir. sokakta gördüğümüz kısa kalmış kızlar, erkekler çocukluklarından beri kötü beslenmiş, alması gereken proteinleri alamamış kişiler. kronik malnütrisyonun en iyi göstergesi boydur, çünkü ani değişikliklerden etkilenmez. akut malnütrisyon içinse kilo iyi bir göstergedir
  3. çok büyük oranda (bu deyimi bir yerde görmüştüm, bence gayet iyi özetliyor. kaba bir ifade olabilir, kusura bakmayın) "s*kinin ucuyla iş yapar". sayfalarca yazmak isterdim fakat olmayacak. ne zaman bir şeyleri doğru düzgün yapmaya başlayacağız, o zaman üzerine yazılacak bir şeyler olacak