1. asıl problem kadında erkekte, türk'te, ingiliz'de değil. mesele insanların karşısındakini olduğu gibi kabullenmeyip ben bu insanı değiştiririm, "düzeltirim" gözüyle bakması. yok öyle bir dünya, sen değişmiyorsan o neden değişsin ki?
  2. kadın hem çalışacak - para kazanacak, sonra işten çıkıp uzunca bir yol çektikten sonra önce markete uğrayacak sonra eve gelecek. yemek yapacak, bu arada evi temizleyip toparlayacak. makinaya çamaşır atacak. sofrayı kurup yemek yenecek. bitmedi sonra sofrayı toplayacak, mutfağı toplayacak, o arada çay demleyecek, biraz oturup dinlenecek tabi başka işleri yoksa... ütüsü olur, yarına misafiri olur, hazırlığı olur. bunları da yaptıktan sonra sıra beyi mutlu etmede. yatakta da iyi bir performans sonrası artık kölemiz yatıp dinlenebilir. bu bölünmüşlüğe bir de çocuk varsa tam olur.

    yani kadının kendine ayıracak vakti yokken, kendi dertlerine bile vakit bulamaz iken nasıl mutlu olabilir.

    daha ev geçindirme derdi var, üstüne erkeğin egosu ve baskısı var. ha bir de kadın hasta olursa herşey sarpa sarar. la kadın öldü öldü...
    ozumm