-
özellikle gezi döneminden sonra tamamen meşruluğunu kazanan sevdadır. hiçbir şey göründüğü gibi değildir,herşey bulanıktır ve evet birileri düğmeye basmıştır. herşeyin arkasında abd,lobi ya da herhangi bir güç vardır.
bunu sadece bu hükümetle bağdaştırmak istemiyorum. çünkü ben ilk komplo teorisiyle 99 depremiyle tanışmıştım. henüz 10 yaşındaydım. etrafta yayılan bir teoriyle depremi ruslar yapmıştı. tam deprem olduğu saatlerde (03:02) ne hikmetse boğazımızda bir rus gemisi vardı.. ne işi vardı o saatte orada?? büyük resmi görmüştüm. henüz 10 yaşımdaydım ve bize bu acıları yaşattığı için rusyadan nefret ediyordum.
ardından bunu kırım kongo kanamalı ateşi taşıyan keneler izledi. bu keneler her zaman vardı ama öldürmüyolardı. ne oldu da bu kadar zehir saçmaya başlamışlardı? kenelerin evrilmesi her canlı gibi kültürümüze tersti. bu sefer düğmeye israil basmıştı. israil ucuza türkiye'ye gübre vermiş ve bu gübrenin içine basmıştı keneleri. derken yine sancılı yıllar.
en sonunda geziyle birlikte komplo kelimesi dilimize pelesenk oldu. gerisinde binlerce komploya inanan ve bu işi şu şekilde mizaha döken arkadaşlar bıraktı. bırakmaya da devam edecek gibi duruyor.
not : başka ülkeleri bilmiyorum. belki başka ülkelerde seviyordur komployu. sadece türk milleti yazmadığımı belirtmek isterim. -
tabiki türk toplumuna özgü bir durum değildir. sosyal psikolojinin ekseninden söyleyecek olursak komplo teorileri sayesinde sıkıntı veren olaylar kontrol edilebilir ve kolayca giderilebilir hale gelir, çünkü bunlar karmaşık sosyo-tarihsel koşullardan çok, kanlı canlı kişilerden oluşan küçük grupların sebep olduğu olaylar olarak görülür.^:g. bains^ -
içimize ta ilkokul seviyesinden bu işlendiği için olduğunu düşünüyorum.
ilköğretim tarih derslerini hatırlayın. tüm dünya osmanlı üzerinde kötü düşünceler kuruyorlar, her fırsatta bizi yıkmaya çalışıyorlar. arkamızdan işler çeviriyorlar, bir şeyler.
lisede de aynısı devam ediyor. türkiye'nin jeopolitik konumu, dünyadaki borun %98.78'inin (salladığımız anlaşılmasın) türkiye'de olması mı dersiniz. toplumu yozlaştırmak için lale devrinde avrupalılaşmalarımız mı dersiniz, gereksiz milliyetçi öğelerle doldurulmak mı dersiniz, hepsi var.
e tabi böyle bir sistemin içinden çıkınca insan kendini dünyanın merkezindeki üstün ırk ve en süper ülke benimki sanıyor. tabiki, ülkelerin eğitim sistemlerinde böyle şeyler var, bunu avrupa yapmıyor mu? yapıyor. e ama bu kadar yanlış anlaşılmış bir milliyetçilik anlayışı avrupanın hiçbir yerinde yok.
sonra tabi kafa başlıyor düşünmeye. ya bu kolalar aslında bizi kısırlaştırmak için israil'in oyunuymuş. amerika türkiye'yi işgal etmek için zihin okuma teknolojisi kullanıyormuş. yok illuminatiymiş, atatürk masonmuş.
bir aptal kuyuya taş atmış, 40 akıllı çıkaramamış. aynı hesap. bir de şey derler: "e kolanın formülü belli değil!! niye değil!! kesin kısırlaştırıyolar işte!!". ben daha ne diyeyim. -
güzel güzel atasözlerimiz bile var bunun için.
boş kalan bakkal, otosansürünü tartar. -
bir türlü anlam veremediğim saçma sapan bir düşünce.
her dönem bu fikirleri üreten ve her dönem inananları var.
durup düşünseler ya! niye norveçliler, finliler, isveçliler de böyle fikirler yok
bunu sorduğun anda onların cevabı hazır:
ülkemizin jeopolitik konumu da çart curt...
oysa tek sorun nitelikli insan yetiştirmeyen eğitimde
daha çok çalışmak ve nitelikli çalışmak yerine. iyi insan yetiştiremeyen sistemsizliğin beyinleri sadece ve sadece başarısızlığını komplo teorileri üretmek için kullanıyor.
be bu teoriler gerçeklerin üzerini kalın perdelerle kapatmaya devam ediyor... -
türk halkının çoğunluğunun, retorik sanatında kıyâs'ın beş çeşidinden bilgiyi en kesin haliyle halka sunan burhan ve cedel sanatlarına uzak olmasındandır. bu dev kesim, halkın en büyüğünü teşkil eder. kültürü, tabuyu, sosyal normları yaşatan, özgürleşmeye çabalayan bireye karşı 'ahlaki' yargılama sisteminin temeli olan, okumadığı, araştırmadığı ve sorgulamadığı için kendilerine söylenen neredeyse her bilgiyi bir şekilde hayatlarına dahil etmeye ve bunu yaymaya meyilli insanların kümesidir. -
aklıma reddit içinde üretilen komplo teorileri gelince çok da şey edilmemesi gereken bir sevda. yeterince işsiz olan herkes kendi komplo teorisini üretebilir. bir dizinin, bir animenin sonu için bile sayfalarca komplo teorisi üretenler var dünyada. ayrıca zevkli olmadığını kim söyleyebilir ki? başkalarının göremediği büyük oyunu, bulmacadaki eksik parçayı gördüğüne inanmak kadar tatmin edici az şey vardır herhalde :d (bkz: "komplo teorisine inanma, komplo teorisinden geri kalma") -
nedense hep başkaları bize komplo kuruyor ya da öyle olduğuna inanıyoruz, inanmak istiyoruz.sözde veya reelde hep oynanan taraftayız. başımıza gelenleri hep başkalarına yükleyerek aslında bir bakıma kendi zayıflığımızı, acziyetimizi kendi yüzümüze vuruyoruz farkında değiliz. biraz da çuvaldızı kullanmak gerek artık. -
sonuçlar üzerinden düşünüldüğü için böyle. her şeyin son hali, sanki arka plandaki kuklacının mükemmel tasarımıymış gibi geliyor insana. masonlar, illuminati, üst akıl gibi gizli kuklacıların hatasız bir şekilde hayatı koordine ettiği düşünülür. aslında teorisyenin söylemek istediği şey şudur: "ben dahiyane bir şekilde kurgulanmış olan oyunun farkında olabilecek kadar mükemmelim."
sonraki aşama ise kendisini mehdi ya da mesih ilan etmesi olabilir.
fakat paranoya tüm topluma yayılmışsa tekrar totemlere dönülür. ilahlaşan lider/führer işe yarayabilir fakat çöküşü engelleyemez.
(bkz: paranoid şizofren) -
bizim millette komplo teorisi sevdası olduğu açık.
ancak birtakım aksaklıkların yalnızca bizim milletimize özgü olduğunu sanmak bence komplo teorisi sevdalısı olmaktan daha yaygın.