1. 90'lı yıllarda güzel sayılabilecek bir tarzdır. insanların sanata değer verdikleri yılları sonlarıydı o zamanlar. şu an müzikten bile saymadığım bir türdür. müzikten sayan insandan da şüphe ederim. tek amacı para kazanmak olan, sanata değer vermeyen insanların yaptığı bir tarzdır. enstrüman kullanımı son derece azalmış, bilgisayar tabanlı bir müzik haline gelmiştir. şarkı boyunca altyapı hep aynı devam eder.

    sözler olabildiğince saçmadır. ya abartılı duygusal ya da alabildiğine atarlıdır. kim daha ağır söz söyleyecek yarışıdır resmen. ergen kızlarımız da eski sevgililerine nispet yaparcasına arabada bu şarkıları dinlerken snap atarlar.

    3 bilemedin 5 akor üzerine kuruludur. bu yüzden eline gitar alan biri bu akorları öğrenip sahile koşar, gitar çalıyorum havası yapar. biz evde saatlerce parmak antrenmanı yapar, gam çalışır, teknikleri şarkının neresinde ne düzeyde uygulayacağımıza bakarız "aferin güzel çalıyorsun" der geçerler. adaletsizlik...

    bir de moda oldu tiz sesli bir kadın vokal hafiften nağmeli bir ezgiyle sözleri söylüyor arkadan erkek vokal şarkıya giriyor falan. ne zaman bir tv kanalında bir pop şarkıya denk gelsem hep böyle şeyler çıkıyor karşıma. sanırım bu para ediyor şimdilerde bilmiyorum.

    kaliteli şeylerden kaçan, tek amacı eğlence olan, "aman hiç güzel şarkı/sanatçı aramayayım, herkes ne dinliyorsa onu dinleyeyim" diyen insanların dinlediği bir türdür. ve maalesef ülkemizin çok büyük bir kısmını oluşturur bu insanlar. bir metal/rock konserine ya da bir gitar festivaline gittiğimde gördüğüm kalabalık bu yüzden beni mutlu ediyor. "hiç az değiliz be" diyorum kendi kendime. türkiye'ye gelen blues sanatçıları da oluyor ama nadir geldiklerinden ve genelde sınav haftalarımda geldiklerinden gidemiyorum :(

    dinlemeyin dinletmeyin bu türü. sadece yerlisi değil uluslararası düzeydeki temsilcileri de iyi değildir.

    (bkz: popçular dışarı)
    jimi