1. ülkemizdeki iş verenlerin özel sektörde personeli köle gibi gördüğü saatlere mesai denir. sakın mesai denince 8-17 resmi çalışma saatleri gelmesin. bunlar özel sektörde öyle esner ki, iflahınız kayar. (bkz: esnek çalışma saatleri)
    geçen hafta şehirden uzak bir şantiyede işe başladım. 6 yıldır ön muhasebeci olarak çalışırım. hak hukuk nedir az çok bilirim iş hayatında. ama ihtiyaçtan dolayı sabah 7 akşam 6 çalışmayı kabul ettim. neyse başladık işe, ama mesai böyle anlaştığımız gibi değil. sabah 6-7 arası başlıyorum, gece 10-11 arası bitiyor. ilk gündür olabilir dedim. 2-3-4 gün geçti hala aynı anasını satim oturdum konuştum nedir ne değildir diye. bu iş böyle dediler. çıkışımı istedim haklı olarak. gel gör ki idare et başka personel (köle) bulalım dediler ve çıkış vermediler. gece ses çıkartmadım uyudum. sabah aldım çantamı çıktım geldim. dün aradım kendilerini hakedişimi alamazsam sgk ve işkura şikayet de bulunacağım eğer ödemezseniz diye. geçiştirdiler beni. sonradan yapma etme kardeşiz ayaklarıyla beni aradılar bugün. tabi ben yinede şikayetçi oldum. uğraşsınlar anasını satim.
  2. özel sektör bu konuda gerçekten kötü durumda bir de çoğu kişinin görmediği bir kısmı var ki o da çok ihtiyacı olan vasıflı vasıfsız kişilerin en basitinden öğrencilerin acil paraya ihtiyacı olanların hem bu kadar yüksek çalışma saatlerine tâbi tutulup hem de çok düşük ücretlere çalıştırılması.
  3. özel sektör, mesai, muhasebe. muhteşem üçlü. mesai parası yok.
    bakınız çok enteresan mı?
    ozumm
  4. sabah ezanında kalksın, yatsıya kadar bana çalışsın diyen patronların şekillendirdiği anlayış.

    - benim babam çok zengin. alıcam fıstığı, binicem üstüne, vurucam kırbacı vurucam kırbacı.
  5. henüz iş hayatına atılmış değilim; ama gördüğüm manzara hiç iç açıcı değil. insanlara sadece uyuyacakları vakti bırakarak ne elde edebiliyor insanlar? ya gerçekten vicdan, akıl, fikir diye bir şey yok ya da bazı insanlar gerçekten farklı birtakım yetilere sahipler. yoksa bu nizamın hiçbir ölçüye uymadığı aşikar. psikolojiden anlamaz, dinlemeyi bilmez, kendinden başkasını düşünmez.. nedir bu insanlardaki hal tavır, akıl sır ermiyor.

    sistemin bu yöne meylediyor olması çok canımı sıkıyor. o kadar çok insan var ki, sen yapmazsan yapacak başka birini illa ki buluyor. ayrıca ne adalet sistemleri ne iktisadi sistemler ve hatta ne de siyasi sistemler bu probleme çözüm odaklı yaklaşmıyor. biraz önceki problem bu sistemlerin çarklarında da var: herkes kendini düşünüyor. anlıyorum, herkes dünyaya bir kere geliyor. ama diğer insanlara böyle hayatlar reva görmek alçaklıktan başka bir şey değildir.

    söylenecek, irdelenecek daha çook şey var. çevreden gördüğüm ve en son ilk yorumdaki arkadaşın durumuyla canımı daha çok sıktı ve bunları yazıverdim. rica ediyorum işverenler üzerlerine alınsınlar.
  6. genel olarak şirketlerde giriş - çıkış saatlerinden giriş saatlerine riayet edilir, çıkış saati erken olmadığı sürece sıkıntı yaratmaz.
    reax
  7. yasal sınırların zaten çok üzerinde çalışıyoruz. özel sektör ama ne yapalım. çalışmak için gelmişiz dünyaya diyerek katlanıyoruz mecburen.
  8. işinden memnun biri için işyerinde keyifli saatlerin geçirildiği vakitlerdir mesailer. işinden memnun olmayan biri içinse bitse de gitsek tadında süredir. bir de fazla mesai vardır ki, başlarda korkulası olsa da keyiflidir.

    bir haftadır fazla mesaiye kalan biri olarak şunu gözlemledim; fazla mesaiye kalmak vücut yorgunluğu dışında aslında gayet güzeldir. kastettiğim güzellikse şudur; ne durmadan telefonlar çalar, ne gelen giden olur, ne kimse ülke kurtarmaya çalışır ne de borsadan laf açılır. bu saatlerde insanda kalan batarya tekrardan şarja takılır ve herkes kendi çapında açtığı güzel müziklerle işine dikkatini verir. ortaya gün içinde yapılandan daha çok ve daha ele, avuca gelir işler çıkar.
  9. yurtdışında da pek farklı olmayandır. bir de patrona yaranmak için "evet işler gerektiriyorsa daha uzun süreler çalışmalıyız" diyen tipler vardı. ama aynı insanlar, patron bir gün işe gelmesin hiçbir şeye ellerini sürmezlerdi ("benim ufak bir işim var deyip" bütün gün ofise uğramayanları bile vardı). haydi benim durumum idare ederdi de özellikle finans bölümü fenaydı (hele ay sonları).
  10. türkiyede çalışan çoğu insanın yakındığı büyük bir sorun (bkz: mesai saaatleri) türkiye diğer avrupa ülkekerine oranla en uzun çalışma saatlerine sahip ülkelerden biri ; bu da ülke insanının yaşamış olduğu ağır çalışma saatlerinin bireyler ve onların aile ve arkadaşlık ilişkileri üzerindeki olumsuz etkilerinin en büyük nedenlerinden biridir
    avustralya: 38-46 saat
    brezilya: maksimum 44
    kanada: eyaletlere göre maksimum 40-44-48 saat
    çin: 40 saat
    çek cumhuriyeti: 40 saat
    fransa: 35 saat
    almanya: 38 saat
    hindistan: maksimum 48 saat
    italya: 40 saat
    japonya: 40 saat
    meksika: 40 saat
    güney afrika: maksimum 45 saat
    birleşik arap emirlikleri: maksimum 48 saat
    ingiltere: maksimum 48 saat
    abd: 40 saat
    (bkz: türkiye: maksimum 45 saat)