-
sebebini merak ettiğimdir. -
sol nereye çıkmış da halka insin. mesela şu an canlı yayında sanırım akp ataşehir ilçe başkanı olan bir avukat ülke ekonomisinin tarihinin en iyi dönemini yaşadığını filan söylüyor. üstelik demirbaş bu adamlar tartışma programlarında. sol ne yapsın bu memlekete. nasıl olacak bilmiyorum ki. -
adamcağız yalanları palavraları tane tane anlatıyor. prof unvanlı davar bu cehapenin klasik anlatım tarzı, yol yapıldı köprü yapıldı diyor. başınıza sol düşsün. -
(bkz: islam) (bkz: çoğulcu cehalet)
edit: şimdi böyle deyince çok açıklayıcı olmadı tabi. bir kere soldan kasıt nedir, çünkü sadece "sol" diyerek spesifik bir siyasal yaklaşımı açıklamak mümkün değil. hiç de olmadı. yanlış hatırlamıyorsam 70'li yıllarda fransa'da sol partilerin bir araya gelerek gerçekleştirdikleri bir oturum hiç bir madde üzerinde uzlaşma sağlanamadan dağılmıştı. bu sadece örneklerden birisi, keza artık sağ dediğinizde de aynı şey geçerli. o yüzden youser özellikle bir partiden mi bahsediyor, ya da belli bir ideolojiyi mi hedef alıyor bilmiyorum. herhangi birinin anlayabileceğini de sanmıyorum. bir de başlık alışılmışın dışında "... inememesi" şeklinde değil "...inmemesi" şeklinde oluşturulmuş. yani arkadaşın tasvir ettiği kesim özellikle, amaç edinerek, bilerek ve isteyerek inmemiş halka, kendisi de bunun sebebini merak ediyor.
öncelikle şu halka inme fantezisinden vazgeçelim. bu çok bayat bir söylem. ne yapalım yani bildiğimiz her şeyi unutalım, kitaplarımızı yakalım, sicim teorisi, rölativite, evrim teorileri hiç ortaya atılmamış gibi davranalım, space x'in roketi göt üstü oturtmasını unutalım, adamların hyperloop, high temperature super conductivity üzerine deneylerini, uğraşlarını unutalım da gidip sosa'nın sol ayağını mı konuşalım halkla, shakespeare'in aslında müslüman türk olmasını mı tartışalım! bırakın bu işleri artık. solu falan geç de ben şunu diyorum: bu halka faydalı olan hiç bir şey inemez arkadaş, çünkü arada tungsten plaka var, titanyum zırh var. ilk satıra bakarsan ne olduğunu görürsün bunların. -
kızıl fönlü kabarık saçları olan bilmemne ilçesi chp kadın kolları gönüllüsü emekli öğretmen teyzelerin halkı hor görmesi başlıca sebeptir. insanların sorunlarını görmez bilmez ama eleştirir halkı küçümser insanları küçümser dilinden atatürkü düşürmez ama halkçılık ilkesinin h sini bilmez. halk da solu böyle bir şey solcuları da hep böyle zanneder ve uzaklaşır -
sol açısından değil de laik modernleşme düşüncesinin, medeniyet yolunda ilerleme fikrinin insanlarda neden yer edinmediğine bakmak gerekir bence.
oy almak gerçekten siyasi başarı mı ülkemizde, yoksa fanatizmin bir alt türü mü?
nereden geliyor bu muhafaza etme düşüncesi?
halka bakalım. başta yüzde elliyi aşan bir parti var.
parti muhafazakar islamcı.
ülkemde oy kullanan o yarı adamı geçtim partinin sahip olduğu tabandan dahi ses çıkmıyor hükümetin yanlış adımlarında; yolsuzluk olayları, ensar olayı, siyasi liderlere yapılan etnik temelli ayrımcılık, dış siyaset, katma değersiz inşaata oturtulan ekonomi, eğitimin uluslararası alanda sahip olduğu rezil dereceleri, çözüm süreci paradoksu... liste uzar gider.
mavi marmara olayında bi ses edecek gibi oldular ama yok gelmedi devamı, geri vites anında. ensar desen rezalet. dışarıda gezen kızın namusunu sorgulayan, eşeğe hallenen kitle de var malum.
"valla silahlar türkmenler'e gitmiyordu." diyen başbakan yardımcısı da var hükümetin.
aklı başında bi adam varsa sorsun, bi miletvekili de desin bu patlamaların sorumlusu kim? on bir tane patlama olmuş ülkede sen ana muhalefet liderine mermi veriyosun.
pkk'yı sınırlarda karşılayıp pişkin pişkin manşet atan gazetelere, onlara göz yuman il valilerine, yüzlerce verilen şehidin hesabın soramayan halka, çaldı ama yaptı da diyen islamcı geçinen iki yüzlü maymunlara inebilir mi inkılapçı, modern düşünce?
sol; elinde iphone telefon, donuna kadar batı firmalı kıyafet sahibi olan ve "imam hatip ne güzel ya." diye twit atan müslüman'a hangi yalan söyleyip de onu kendi ideolojisine ortak etsin?
yani özetle sol halka inemez, halk sola çıkabilmelidir bu ülkede. -
ne seviyeymiş arkadaş, in in bitmedi. az gayret halk birazda siz çıkın. -
gibi bir kaygisi yoktur, beklenemez de. halkin solu bulmasi gerekir, kendi kendine sol olmasi beklenir. sol firma, kurulus degil bir durusdur. bu durusun en oncelikli beklentisi de sosyal bir varlik oldugunun farkina varmasidir. sol, sistemin idaresini uslenmis kurumlara karsilik toplum tarafinin gucler dengesindeki varligini idame ettirir. sistme, yonettiklerinin insan oldugu ve korunmasi gereken haklari oldugunu hatirlatir. sistemle catisabilir, kavga edebilir, uzlasabilir, isbirligine gidebilir, yardimci olabilir kafasinin basmadigi yerde ancak destekcisi olmaz. dahi, idarenin tamami sol partilere mensup kisilerden olussa bile. haklarin kazanilmasi kadar muhafazasi da muhim. toplum icinde en basitinden bu tur kaygilari kendi kendine gelistirebilmis insanlar birbirini bi sekilde bulur, parti kurar, dernek kurar ya da kendi iradesiyle bastan beri oldugu gibi dusuncelerini tek basina ya da belli bi cevrede-cercevede olgunlastirir, baskalari ile catistirir, dogruya ulasir, yanlisa ulasir, biseyler yapar. ancak kimseden ona ulasip da onu solcu yapmasini beklemez. o sekil musteri hizmetleri, firmalasmis, siyasimsi partilerde olur cikar iliskileri uzerine kurulmus. kimse seni gelip solcu yapmaz, sen solcu olur gider birilerini bulursun. gerek legal gerek illegal bu boyle isler.
sen "kimse bana gelmedi solcu yapmak icin" diye bir sey yok, oyle bir sistem yok yani. bir de chp'den sol hizmet bekleyen bi tuhaf kitle var ki o beklentinin de karsiligi yok, ama chp'nin nasil bir parti oldugunun karsiligi var, ismi acar ve kelimelerin siyasi karsiligina bakarsaniz daha net gorulur. velhasil en azindan cumhutiyetcilik ile sol arasindaki farki anlayacak kadar okumaniz getekir konuya kendinize yetecek kadar anlamak icin. -
türklere has bir tartışmadır.
(bkz: insene lan aşşağa) -
türkiye'de sol inse inse dağdan iner.