1. bu ülkenin bence en büyük sorununu bilinen bir hikaye aracılığı ile göstermek istiyorum

    ---

    bir gün hz. ali'nin taraftarlarının yoğun olduğu küfe'den, bir arap, devesiyle şam'a gelmiş. şam sokaklarında dolaşırken biri ona yanaşmış:
    - ver o dişi deveyi bana! demiş. tartışma büyümüş, küfe'den gelen adam, "bu deve benimdir, üstelik dişi değil, erkektir" diye itiraz etmişse de anlaşamamışlar. konu muaviye'ye yansımış.
    halk meydanda toplanmış... muaviye, küfe'den gelenle şam'da deveye sahip çıkan yerliyi dinledikten sonra, kararını açıklamış:
    - bu dişi deve şamlınındır!
    sonra toplananlara dönmüş ve sormuş:
    - ey cemaat, bu dişi deve kimindir?
    cemaat hep birlikte bağırmış:
    - şamlınındır!
    küfeli şaşkın bir vaziyette devesinin ardından bakakalırken, muaviye onu yanına çağırmış:
    - ey küfeli, dinle! sen de ben de biliyoruz ki, bu deve senindir ve dişi değil, erkektir. ama sen küfe'ye dönünce gördüklerini ali'ye anlat ve de ki: "ey ali, muaviye'nin, dişi deveyi erkekten ayırt edemeyen, o ne derse evet diyen 10 bin adamı var! ayağını denk al!"

    ---

    şimdi oturup düşünmeliyiz bu insanlar neden muaviye'nin her dediğine evet diyor ve neden dişi deveyi erkek deveden ayırt edemiyor?
    bu insanlar neden düşünemiyor?
  2. hukuk, hukuk, hukuk

    hukuk olsaydı rüşvet, yolsuzluk, kupon arazi, rant, adam kayırma olmazdı. hukuk olsaydı ayakkabı kutuları,trilyonluk saatler iddialar havada kalmazdı. hukuk olsaydı ülkenin en büyük şirketlerine ülke ekonomisinin şu zor günlerinde binlerce iş olanağı yaratan yerlere çocuk oyuncağı gibi kayyum atanıp batırılmaları için uğraşmazlardı.
  3. örgütlenmenin yasak olduğu, engellendiği ve hoş karşılanmadığı bir toplumda yaşıyoruz. sadece devletin veya zaten muktedir olanların örgütlenmesine izin var. patronlar örgütlenebilir ama işçiler örgütlenemez, hem engel olunur hem de hoş karşılanmaz.

    devlet kürtleri öldürüyor. hükümet(ler) kürtlerin silahlanmasından ve terör eylemleri yapmasından faydalanıyor. kürt olmayanlar "terörist" diye buna göz yumuyor, görmezden geliyor. başka başka eşitsizliklerle tarif edilebilecek çatışmalar kürt-türk çatışmasına dönüşüyor hızla. yüzyılın başında kürtleşenlerle türkleşenlerin ermenileşenleri öldürdüğü, fırsat buldukça da alevilerin öldürüldüğü bir toplumda şimdi de kürtlerin öldürülmesi çok acayibimize gitmiyor. sonuçta, nefretin toplumun kurucu duygusu haline geldiği bir toplumda yaşıyoruz. sadece nefrete örgütleniyoruz.
  4. reddedememek öncelikli sorunumuz bana kalırsa.(bkz: muhafazakarlık) bize eskilerden gelmiş ve şuanki sorunlarımızın çoğunu oluşturan "şeyleri" reddetmiyoruz. bu şeyler aile kavramı, yöneticiye duyulan saygı kavramı, eskilerden bize miras kadın kavraımı, çevre algısı, şehircilik vs... uzar gider. ikincisi de harekete geçememek. bir konu hakkında duyarlıysak ilk adımı atmışızdır. artık soruna ilgi gösteriyoruz. peki ya sonra? harekete geçip kendi üstümüze düşeni yapmamız lazım. artık neyse duyarlılığımız onun üstüne çalışmalıyız. üçüncü ve son olaraksa kendimizden yola çıkmamız gerektiğini unutmamız hep başkalarından birşeyler bekleyip eleştirmemiz yersiz ve yorucudur. küçük bir örnek: üstümüzdekinden gelen hayvan algısını reddetmem lazım. hayvanlar benim için değil benimle beraber yaşayan varlıklar. sonra bu konu hakkında kitaplar okumalıyım filmler seyretmeliyim farkındalığımı arttırmalıyım. bu farkındalıkla artık harekete geçip eyleme geçmeliyim. barınaklar da çalışabilirim. para bağışı yapabilirim. vegan olup politik mücadele verebilirim. üstüne tez yazabilirim vs... son olarak faşistleşmediğimden emin olmalıyım. enerjimi tanımadığım veya tanıdığım insanlarla verimsiz tartışmalar ve fikir alişverişine vermek yerine, kendime vermeliyim peki benim reddetmem gereken daha neler var demeliyim.
    -not:konuşmak güzel tartışmak güzel de harekete geçelim artık dayanışalım ve empati kuralım . mesele çok zor değil, insan olma meselesi.