• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (0.00)
Yazar max muller
upanişadlar - max muller
ne ak ne kara, ne sebep ne sonuç, ne geçmiş ne gelecek olarak gördüğün şeyi bana anlat."katha upanişad"dünyadaki kökenlere dair olan hariç, hiçbir araştırma upanişadlar kadar yararlı ve yüceltici değildir. hayatımın tesellisi o oldu, ölümümün de tesellisi o olacak."schopenhauerdünyanın ilk felsefesinin ilk ışığıdır upanişadlar.en ilkel inançlarla, insan zihninin varabileceği en aşkın en ileri sezgiler, en yüce kavramları içinde barındırır.upanişad felsefesi metinlerinin hangi tarihlerde oluştuğunu saptamak zordur. hindistan topraklarının ürünü olan bu metinlerin i.ö. 800 yıllarda tamamlanmış olduğu sanılıyor.sonsuz uzayda dört bir yanımızı saran ve maddi doğamız dolayısıyla bizimde bir parçamız olduğu nesneler, kant'a göre kendisinden şeyler değil, görüntülerdir. eflatun'a göre somut gerçekler değil, görüntülerdir. upanişad metinlerine göre ise asırlar önce bunu atman yani şeylerin gerçek "ben" i değil yalnızca "maya" olarak adlandırmışlardır.varolan şeyler değişik görüntüler sergilese de upanişad öğretilerine göre tek olan ve hep aynı kalan bir özü paylaşırlar.işte bu anlayıştan yola çıkan upanişad felsefi metinlerinde düşüncenin panteizm, teizm, kozmogoni, ateizm (sankya) ve deizm (yoga) öğretisinin temel ilkelerini içinde barındırır.birçok ermiş bilgenin sezgilerinin ve içgörülerinin ürünü olan bu metinleri iki yetkin uzman hazırladı. okuyucu bu kitapta upanişad metinleri yanısıra, bu metinlerin içeriği ve tarihçesi hakkında da bilgiler bulacaktır. (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. upanişad, sanskritçe "yanı başında oturmak" anlamına gelmektedir ve yoga felsefesinde sisyanın (öğrenci) kendisini guruya (öğretmen) adamasını da hoş bir biçimde temsil eder.

    bütün upanişadlarda üzerine basılarak öğretilen temel öğreti, bütün evrenin tanrı olduğu, insan ruhunun da (atman) aslında tanrı'nın bir parçası olduğu ve öldükten sonra su damlasının okyanusla birleşmesi gibi insanın da tanrı ile birleşeceği, onda özümlenip tanrı'da yok olacağı onunla bir olacağı doktrinidir:

    "bu atman benim kalbinin derinliklerindedir ve bir pirinç veya arpa tanesi ya da hardal çekirdeği kadar küçüktür... kalbimin derinliklerindeki bu atman dünyadan, gökyüzünden, göklerden ve bütün dünyalardan daha büyüktür. bütün hareketler, istekler, korkular, tatlar ondadır, kendi içini kapsayan her şeyi tutan odur; o konuşmaz, hiçbir şeyi dert etmez; bu kalbimin derinliklerindeki atman, (bkz: brahman) ’dır. bu yaşamdan ayrıldığım zaman onunla birleşeceğim." çandogya upanişad

    "kendini okyanus içinde bir damla sanma, bir damla içerisinde kocaman okyanussun" mevlana
    kimbo
  2. hindistan'ın evrenle ilgili öğretilerinin doruğu, felsefe metinleri. kelime manası olarak "oturum, bir öğretmenin çevresinde saygılı bir mesafede toplanmış öğrencilerden oluşan bir oturum" olarak açıklayabiliriz. bazı filozoflar ise brahman'a onlar aracılığı ile yaklaşıldığı için yaklaşmak kökünden geldiğini savunmaktadırlar.
    bu metinlerin ortaya çıkışı için tahmin yapmak zor olsa da tamamlanmalarının i.ö 800 yıllarında olduğu düşünülmektedir.
    bir çok öğretinin temelini içinde barındırmaktadır (panteizm, teizm, kozmogoni, ateizm, deizm...)
    farsça'ya ilk kez dara şükuh tarafından çevrilmiştir. böylece bir çok kişi için ulaşılabilir
    olmuştur. şu anda 108 ila 235 arasında upanişad olduğu düşünülse de elimizde 11-12 hintçe ve ingilizce çevrilmiş upanişad bulunur.
    upanişadlara vedanta denir, yani vedaların son bölümü. tamamı iki düşünce çevresinde döner, brahman ve atman. brahman evrenin kozmik, atman da ruhsal ilkesidir.
    schopenhauer bu metinler için "dünyadaki kökenlere dair olan hariç, hiçbir araştırma upanişadlar kadar yararlı ve yüceltici değildir. hayatımın tesellisi o oldu, ölümümün de tesellisi o olacak" demiştir.

    suat ertüzün'ün çevirisi ile satori yayınevi basımlı kitabı meraklılarına öneririm. bir kaç defa daha okumaya ihtiyacım var gibi.
    "tanrı her şeyi kaplamıştır."