• izledim
    • izliyorum
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (7.67)
when they see us
2019 netflix yapimi mini dizi. yonetmenligini ava duvernay'in ustlendigi yapimda central park 5'lisi olarak bilinen gercek bir adli vaka ele aliniyor. 1989 baharinda 5 siyahi genc tutuklanir, sorgulanir ve central park'ta yapilan korkunc bir saldiriyi itiraf etmek zorunda birakilirlar.


  1. 4 bolumden olusan mini dizi ama anlattiklari ile sizi derinden etkileyen bir basyapit. yonetmen koltugunda daha once selma - ava duvernay filmi ile dikkatleri ustune toplayan siyahi ablamiz ava duvernay oturuyor.

    amerikan toplumunda, basinin etkisi ve toplum linci konularinda ders olarak okutulan bir dava. 5 genci halkin onune atip suclu olmadiklari herkes tarafindan bilinmesine, kanitlar tersini soylemesine ragmen, trump manyaginin gazetelerde tam sayfa ilanlar vermesi ile gaza gelen beyaz toplumunun gazini almak icin harciyorlar.

    5 gencten en aciklisi korey wise isimli arkadasin hikayesi. izlerken gozyaslarinizi tutamayabilirsiniz. isin ilginc yani basinin ve toplumun nasil manipule edilebilecegini zit orneklerle goruyoruz amerikan yargisinda. olaydan 10 yil sonra aklanip yuklu miktarda tazminat aliyor gencler. bu olaydan birkac yil sonra o. j. simpson davasi yasanmis ve suclu oldugu kanitlar ve gorgu taniklariyla sabit iken aklanan baska bir siyahi unlu var. yargi onunde esitlik ten rengi ile farklilik gosterse de asil olay maddiyat ve lobi. bunu da yuzumuze vuruyor dizi.

    tavsiyem bu yapimi izledikten sonra american crime story dizisini izlemeniz. central park 5 ve o. j. simpson davalarini toplum linci, medya gucu, lobi calismalari ve etnik koken basliklarinda incelediginizde ilginc tespitler yapabilirsiniz amerikan toplumu uzerine.
  2. amerikan yakın tarihindeki kara lekelerden bir diğerini konu alan 4 bölümlük netflix mini dizisi.

    dizi su gibi akıyor dersem yalan olur ama söylemek istediğini güzelce söylüyor, bu kesin. yetkili, sözde aklı başında kalabalık bir grup yetişkinin basını da arkasına alıp 5 çocuğun hayatını karartışını izlemek kolay değil. şahsen ben bir ara televizyona karşı yüksek sesle söverken yakaladım kendimi.

    illa da eğlenceli, iç açan bir şeyler aramıyorsanız izleyin derim. trailer

    azıcık da olsa iç rahatlatan bir bilgiyi de paylaşayım. işler tamamen açığa çıktıktan sonra bu işin sorumluları için hayat kaldığı yerden güllük gülistanlık devam etmemiş. örneğin -diziyi izleyenler kimlerden söz ettiğimi anlayacaktır- savcı elizabeth lederer üniversitedeki işinden kovulmuş, polis şefi linda fairstein'in kitaplarını basan yayın evi kendisiyle anlaşmasını feshetmiş ve kitapları toplatılmış. sorumlular yoğun bir tepki ve protestolar ile karşı karşıya kalmışlar.
  3. birinci bölümde hikayeyi güzel anlattı. 3. bölümde biraz gereksiz uzatılıyor gibi geldi. irkçılığın bir başka yönünü izlemiş olduk. adamlar ne haltlar yediyse artık ırkçılık konusunda ta türkiye’den biz tiksindik artık. nereye elini atsan ırkçılık.
    abi
  4. dün izlediğim dört bölümlük mini dizi. dizide etkileyici olan tek şey öykü ve birkaç iyi oyunculuk. dizinin yönetmeni ava duvernay herhangi bir yönetmenlik becerisi sergilememiş, aklına ilk gelen şeyi çekmiş. zira diziyi izlerken "şimdi şu olacak" dediğim ne varsa oldu.

    mahkemede görülen yargılama aşaması çok kısa ve basit geçilmiş. yapılan savunmalar ve savcılığın iddialarına daha fazla izletilebilir böylece düğüm kısmı sağlamlaştırılabilirdi. cezaevi ve ıslahevi süreçleri ise tam bir keşmekeş. mahkum zihninin içinde kurduğu sahnenin neden hücrede bir anda canlandığına bir türlü anlam verememekteyim. halbuki bu mahkum tek başına bu konuşmaları yaptığını bize gösterse daha etkileyici olacaktır. yönetmenimiz dediğim gibi aklına ilk gelen şeyi yapmış, ekstradan bir yönetmenlik becerisi kullanmaya çalışmamıştır.

    diziyi izlenilebilir kılan tek şey yaşanmış öyküsü. bu öyküyü çok daha güzel çekebilir, seyirciyle buluşturabilirdi. yönetmen elindeki malzemeyi oldukça kötü kullanmış.

    tamam en çok sen biliyorsun editi: yönetmeni fazla içselleştiren arkadaşlarımızın tanrılaştırdığı bir ablamızmış ava ablamız. ne yazık ki tekrar etmek gerekir ki dizide ilgi çeken tek şey hikayedir. birbirinden kopuk, anlamsız halislerle dolu bir belgesel dizinin neden bu kadar sahip çıkıldığını anlamak güç. yönetmenlik akla ilk gelen şeyi çekmek değildir. ne yazık ki son dönemlerin popüler yapımları olan avengers, marvel gibi yapımlar bize sinemadaki sanatsal yanı unutturmakta...
    ayrıca güçlü hikayenin senaryosu nedeniyle yönetmenliğin ve oyunculukların çok iyi olduğu yanılgısına düşülmekteyse de ne yönetmenlik ne de oyunculuklar çok iyidir. yani abartılacak yanı yok. hatta baktığımızda ilk aklıma gelen örneği ile 1957 yapımı 12 angry men bu yapımı hem yönetmenlik hem de oyunculuk bağlamında solda sıfır bırakır.
    ve yine ayrıca: "ne yönetmenler gördük zaten yoktular, böyle bir yönetememek görülmemiştir. "
  5. ava duvernay'in yonetmenligini bilmeden bir beceri sergilemedigi sonucuna varmanin kolay oldugu yapim. biraz yonetmeni tanisaniz zaten bu yapimin onun ellerinden cikma oldugunu dizinin basinda anlardiniz. bir yonetmenden beklentiniz nedir tam olarak bilmiyor olabilirsiniz ama yoneten kisinin kendi tarzini nasil yansittigini, hikayeyi nasil gorsellestirdigini, acilari nasil sectigini yapim icinde fark ettiremiyorsa becerisini sorgularsiniz ama bu yapimda ava ablamiz yonetmenlikte neye onem veriyorsa onu ekranlara tasimistir. hikaye 5 erkegin etrafinda doner ama yonetmen bechdel olcusune cok onem verdigi icin kadin karakterin dialoglarini ozellikle one koyar. ve bunu yaparken de farklilik uzerinde catismalari yedirir. beyaz-siyah, musluman-hristiyan, avukat-sanik gibi catismalari yine kadin karakterlerin dialoglarinda gostermistir. yapim ozelinde konusacak isek zaten belgesel havasinda oldugundan donemin yasantisi uzerinde vakit harcanmis bunu gorebiliyoruz ve detaylardaki ozeni hissedebiliyoruz. goruntu yonetmeni zaten cok guzel is yapmis. when they see us verdigi mesaj ile, yapimdaki detaylari ile, oyunculuk ile ve en onemlisi alt metnindeki derinlik ile olmus bir yapim. teknik olarak yonetmeni begenmemek icin trump olmak lazim.

    herseyin en iyisini uzmani bilir editi: dizinin yonetmeni babamin kizi degil. kadinin ne kadar guzel bir ise imza attigini tum oteriteler soyluyor. bir yapimin yonetmeni olmak elindeki iyi oyuncu ve senaryoyu da kotarmaktir. oyunculuk iyi de bu adamlar kendi kendilerine mi oynadilar? kim yonetti bu isi? hikaye tamam gercek ama kim uyarladi bunu? senaryo ekibinde de var duvernay. teknik olarak bir hata var ve kimse mi gormuyor. gecin arkadaslar bunlari. bir sey hakkinda atip tutmak sizi o isi bildiginiz anlamina gelmiyor. yonetmenligi uzerine ovgu ustune ovgu alan odullere doyamayan bir yapim icin iyi yonetememis yorumunu ilk kez bu kadar dayanaksiz gordum ve yonetmenligin detaylarini verdim. bu yapimda yonetmenlige bok atacak kadar isin icinden geliyorsaniz kusura bakmayin.