1. gunun ilk saatleriyle birlikte bu cirkin varlik (yokluk daha iyi uyar aslinda, neyse) yollara dusuyor, neyse ki sokaklarda coluk cocuk yok o vakitte. oglene dogru maksimuma ulasiyor cirkinligim ve aksama dogru ise kabul edilebilir seviyelere iniyor.

    tum gunun yorgunluguyla eve gittigimde ise banyonun isigini acmadan elimi yuzumu yikamak durumunda kaliyorum. dusunun artik? cirkinlik seviyemin en kabul edilebilir oldugu zaman dilimi olan aksam vakitlerinde bile isigi acip aynaya bakmaya korkuyorum.

    "e baslikta kendini yakisikli sanan diyordun con, ne is?" diye sorabilirsiniz, haklisiniz. kendi durumumu daha iyi anlatabilmek icin tanimlamayi bilerek oyle yaptim; o kadar cirkinim ki kendimi yakisikli bile sanamiyorum ve cirkin olmasina ragmen kendini yakisikli sanabilme becerisi gosterebilenlerin motivasyon kaynaklarini merak ediyorum.

    ayrica dolunayda da kurt adama donusuyorum, o sayilir mi bilemiyorum!? ah ulan oktay dede, olmeyeydin keske, arada bir "yakisikli degilsin ama cok cirkin de sayilmazsin evlat!" diye moral veriyordun bana...

    jedit: baslik degistirilince baglam kopmus ama sonuc olarak kuresel isinmaya dikkat cekmek gerek ve bu arada yasasin kadikoy'un tum kerhaneleri!
  2. yakışıklı, tdk'ya göre "güzel, gösterişli erkek" anlamına gelir...
    ve yan anlam olarak da "kadının yanına yakışan" demektir...

    bir birey kendini bir şey sanmamalı, kendi olmalı, kendine yakışanı hayatına almalıdır...
  3. aynaya bakınca korkmuyorum. bu yakışıklılık için yeterli bir kriter sanırım.