1. insanın istese bile başaramayacağı durumdur (bir kaç yıl kadar kısa sürelerden bahsetmiyorum). insan, insana daima muhtaçtır.
  2. bir hafta oldu mersine geleli. kimseyi de tanımıyorum. lan ne bir iki yılı ben bi haftadır zor dayanıyorum. arada güzeldir kafa dinlemek, ama çok da abartmamak lazım.

    neyse ben ufaktan başladım bi kaç kanki bulmaya, darısı diğer yalnızların başına.
  3. zordur, güzeldir.
  4. üniversite son seneyi de katarsak, iş hayatı ile birlikte 5 yıldır içinde bulunduğum eylem. kendi içinde artı ve eksi yönleri bulunmakla beraber, kötü olan yanı bunun bir alışkanlık haline gelişidir sanırım. bazı zaman arkadaşlarım gelip kalıyorlar ama o kendi dünyamın düzen ve düzensizliği, sesi ve sessizliği, aydınlık ve karanlığına alışınca, rahatsızlık duyuyorsun gibi geliyor. ama şu var, kimi haftasonları cuma işten gelip, pazartesi sabah işe çıkana kadar evde olduğum zamanlar, boğazınızın sesini temizleyecek biri olsun istiyorsun.
  5. herkesin harcı değildir.10 yıl yalnız yaşayan biri olarak,kendinize yetebilen biri değilseniz tavsiye edilecek bir yanı yoktur.
  6. yalnızlık evet hem iyi hem kötüdür.kötü kısmı ise tembellik etmekle olur.hiçbir şey yapmak istemezsin falan bilen bilir.ama kendini tanıyan yalnızken yetinebilen birisi isen yine de bir noktaya kadar çekilebilir.insan hep iç sesiyle konuştuğunu bir süre sonra garip bir şekilde fark ediyor.genelde iyi gibi gelse de zordur,sessizliğin sesi üstünüze gelir.
  7. kamp kurmaya, dağın başına gittiğimde sıkılmıyorum bu durumdan. çeşit çeşit hayvanların, böceklerin çıkardığı sesler bir nebze yalnız olmadığımı farkettirse de, insan doğada yalnızdır lan işte. ötesi yok. keyif verir insana ama bu yalnızlık. sıkılmazsınız, şehirde yalnız kaldığınız anlardaki gibi. mesela, ay bulutların ardından bir anda çıkıp ormanın hızla aydınlanışına tanık olduktan sonra "ne şanslı bir insanmışım" dersiniz. müthiş heyecan verir bu görüntü. sincaplar mesela. güzel hayvanlardır. böyle bir hayvanı görmek mutlu eder insanı. "yalnızım ama mutluyum lan" dersiniz.

    şehirdeki yalnızlık çok yıpratır insanı. ben hiç duymadım evin içinde veya dışındayken "ben yalnızlıktan sıkılmıyorum" diyen insanı. varsa da böyle diyen, kendini kandırsın. evde yalnız kaldığım günlerimde mutfakta otururken bir an gelmişti ve şunları kağıda dökmüştüm:

    ve adam durgunluktan bıkmıştı
    buzdolabına baktı
    sonra çalmayan bozuk radyosuna
    "konuşun biraz be" dedi
    cevap vermedi hiçbiri
    adam umutsuzca başını sandalyeye çevirdi
    "konuş" dedi
    "birşeyler anlat"
    cevap gelmiyordu çağrılarına
    "nasıl bir yalnızlık bu" dedim adam
    "şimdi şu pencereden atlayacağım birazdan"
    tam pencereye gitmek için doğrulmuştu ki
    pencere konuştu bunun üzerine
    çok şaşırmıştı adam
    "biz seni dinliyoruz hiç yoktan"
    "başka kim dinliyor seni böyle konuşmanı durdurmadan"
    adam hakvermişti
    koştu pencerenin boynuna sarıldı
  8. kimine göre harika derecede özgürlük demek iken bana göre çekilmez bir çiledir.insanın yalnız yaşayabileceğini düşünmüyorum.en azından ben yaşayamam.
  9. bir şiir var;

    yalnizlik

    bilmezler yalnız yaşamayanlar,
    nasıl korku verir sessizlik insana;
    insan nasıl konuşur kendisiyle;
    nasıl koşar aynalara,
    bir cana hasret,
    bilmezler.

    orhan veli
    yalnız olmanın ve yalnız yaşamanın şüphesiz konforları var. ancak yüceltilmemeli yalnızlık. japonya'daki intihar ormanındaki en büyük katildir yalnızlık!
    ormanın dışındaki alanda bekleyen arabalar yalnızlığın korkunç boyutudur!
    yüceltmeyin yalnızlığı!
    can olun birine! derttaş olun, can olsun biri size
    yalnız olmayın ...