• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.53)
Yazar peyami safa
yalnızız - peyami safa
peyami'nin kendisine has bir roman tekniği kullanarak cemiyet hakkındaki orijinal tasavvurlarını bir ütopya yazarı vasıtasıyla aksettirdiği romanıdır. geride kalan yarım asırda kendisine en çok atıf yapılan edebî ütopya haline gelen “simeranya” bu eserde ortaya konmuştur. bir evin içerisinde yaşayan fakat yaşayışları arasında alaka kurulamayan fertler üzerinden toplumun bölünmüşlüğünün resmi… ruhunu arayan bir duyarlılığın hikâyesi... (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. !---- spoiler ----!

    "kendi kendimden nefretimin çerçevelediği ve çirkinleştirdiği bir dünyada yalnızım."

    !---- spoiler ----!
  2. nasıl başlasam bilemiyorum. bir kere yapabileceğim bir şeyi şu an deniyormuşum gibi bir his içerisindeyim. son dönemde içine düştüğüm 'çok okursan ve kendine kitaplar üzerine düşünme vakti vermezsen okumayandan ne farkın kalır?' düşüncesinin de etkisiyle iki ay önce bitirdiğim bu kitaba -yalnızız'a!- iki kelam laf edebilmeye ancak cesaret edebiliyorum.

    kimine çok abartı gelecek belki bu diyeceklerim, zaten hangi mecrada yorumları okusam büyük ölçüde hayal kırıklığına uğruyorum, ama ben bu kitaba gereken önemin verilmediğini düşünüyorum. oysa yalnızız gerçekten de benim hayatımı etkiledi, değiştirdi.

    zaman ve mekan algısından yoksun bıraktığı okuru her gün sokaklarda aradığım karakterlerle başbaşa bırakıyor peyami ağabey. (böyle demek hoşuma gidiyor.) belki de hayatımda aradığım sosyalliğin en yakın anlatımını bizi bilen bir yazardan okumak beni böyle sarsmıştır. kelimelerin, cümlelerin bunca kuvvetli olabileceğine saniye saniye şahitlik ederken cüretkar hislerin inanılmaz karşıtlıklar içinde verilmesi insana bir şelalenin altında duruyormuş hissi veriyor.

    hayatı bana anlatan çok karakter oldu şimdiye kadar, ama hiçbiri samim kadar olamadı. o ki şüphe makinesi, o ki simeranya'nın ruhani lideri.. entelektüel insanın nerdeyse bütün problemlerine bu karakter ağzından ışık tutulmuş.. aşk, kadın-erkek ilişkileri, toplumsallık karşısında bulunan birey ve takındığı tavır, sosyal ve siyasi meseleler, eğitim...

    insan kendisinde olan ama insanlarda henüz karşılaşmadığı düşünce ve hislere birinde, bir yerde veya bir şeyde rastlar ya, sanırım tam da böyle oldu bana. içinden çıkamaz olduğum problemlere bir devir evvelden gelmiş mektup gibiydi yalnızız. bir çözüm müydü? asla. ama bir çözülüş olduğu kesin.

    diyebileceğimi düşündüğüm o kadar şey var ki yalnızız ve peyami ağabey hakkında, sanırım daha planlı yapsam iyi olacak. başlığa yazılan yorumları görünce sabahın köründe bir hayla atıldım yazıvermeye. karakterleri inceleyeceğim bir yazı yazmayı umarak ve durumumuz yoktu okuyamadıkçılara selam çakarak bitireyim.