1. her yüreğin rahatlamak, huzur bulmak için çekildiği bir köşesi vardır.
  2. "narcissusun aynasında yalnız kendi suretimiz
    biz neden başkalarını sevemiyoruz"

    şükrü erbaş
  3. bazen gecenin ortasında yağda yumurta pişiriyorum.
    dünyanın en ıssız cızırtıları bunlar ışıl,
    duyuyor musun?

    didem madak ~ cevşenü'l-kebir
  4. bir tezgahtar parçasıyım ben
    kendime alıştım bodrum katlarında
    geceleri yokluğum karşıladı beni

    didem madak ~ enkaz kaldırma çalışmaları
  5. Dize değildir ama yine de paylaşmak istedim.


    İskender: Kuduz bi köpek kadar yalnızım.

    Ceyhun Yılmaz: Yalnızlık dediğin nedir peki?

    İskender : Yalnızlık gece ayazında sabaha kadar beklemek gibidir. Isınmak için güneşin dogmasını beklersin ama o güneş hiç bi zaman doğmaz. Yalnızlık bulmadığın sevgiyi başka yerlerde aramak gibidir. Ne yaparsan yap onu bulamayacağını bilirsin ama denemekten vazgeçmezsin. Onun boşluğunu hep başka şeylerle doldurmaya çalışırsın. Yalnızlık aynı havayı soluyupta bir türlü yanyana olamamak gibidir. Aldığın her nefeste onun kokusunu duymak istersin ama yapamazsın. Aldığın her nefes ciğerini acıtmaya başlar. Yalnızlık dediğin eski bir sandalyenin gıcırdamasıdır.

    Ceyhun Yılmaz: off be naptın yenı mı terkedıldın yoksa?

    İskender: Terkedildim. Herkes terk etti gitti beni. Sol kaburgam bile firar etti bedenimden. Aradan geçen zaman bile yetmiyor unutmaya. Ettiğimiz kavgaları bile özlüyorum. Saçlarını okşamayı, ellerini tutmayı, aniden boynuna sarılmayı. Bana bakışını, karşımda duruşunu, hatta arkanı dönüp yatışını bile. Ona yavaşça sokulmak, sessizce sarılmak. Omuzlarından tutup sımsıkı sarılmak.

    erdal bakkallar ölmez
  6. mutlaka ağır yalnızlık travmaları vardır ancak vaktiyle duyduğum ve unutamadığım bir gülse birsel anısı şöyledir;
    yalnızlık, bir barda 5 kişi oturmuşsunuz 4 kişi sigara içmek için bar'ın kapısına çıkıyor ya, o içerde tek başına oturan kişi'de oluşan duygu durum yalnızlığın en iyi tanımlarından birisidir demiş ve yalnız nasıl kalınır mini bir özet geçmiştir.
  7. "dün sabaha karşı kendimle konuştum
    ben hep kendime çıkan bir yokuştum
    yokuşun başında bir düşman vardı
    onu vurmaya gittim kendimle vuruştum" özdemir asaf
  8. anlatıyorum, hiç konuşmadan,
    buğdayın içini dökmesi gibi…
  9. iş edinmişim öyle kimsesizliği
    kendimi saymazsam - hem niye sayacakmışım kendimi -
    çünkü herkese bağlı, çünkü bir yığın ölüden gelen kendimi
    konuşmak? konuşuyorum, alışmak? evet alışıyorum da
    süresiz, dıştan ve yaşamsız resimler gibi.

    edipim cansever