1. Dize değildir ama yine de paylaşmak istedim.


    İskender: Kuduz bi köpek kadar yalnızım.

    Ceyhun Yılmaz: Yalnızlık dediğin nedir peki?

    İskender : Yalnızlık gece ayazında sabaha kadar beklemek gibidir. Isınmak için güneşin dogmasını beklersin ama o güneş hiç bi zaman doğmaz. Yalnızlık bulmadığın sevgiyi başka yerlerde aramak gibidir. Ne yaparsan yap onu bulamayacağını bilirsin ama denemekten vazgeçmezsin. Onun boşluğunu hep başka şeylerle doldurmaya çalışırsın. Yalnızlık aynı havayı soluyupta bir türlü yanyana olamamak gibidir. Aldığın her nefeste onun kokusunu duymak istersin ama yapamazsın. Aldığın her nefes ciğerini acıtmaya başlar. Yalnızlık dediğin eski bir sandalyenin gıcırdamasıdır.

    Ceyhun Yılmaz: off be naptın yenı mı terkedıldın yoksa?

    İskender: Terkedildim. Herkes terk etti gitti beni. Sol kaburgam bile firar etti bedenimden. Aradan geçen zaman bile yetmiyor unutmaya. Ettiğimiz kavgaları bile özlüyorum. Saçlarını okşamayı, ellerini tutmayı, aniden boynuna sarılmayı. Bana bakışını, karşımda duruşunu, hatta arkanı dönüp yatışını bile. Ona yavaşça sokulmak, sessizce sarılmak. Omuzlarından tutup sımsıkı sarılmak.

    erdal bakkallar ölmez