1. (bkz: vejetaryen)

    vejeteryan olsa ne güzeldi. her seferinde uzun uzun düşünürüm hangisi doğruydu diye.
  2. 'yarın' kelimesindeki 'a' harfi uzun söylenmez. aynı durum 'hayır' kelimesi için de geçerlidir. "deha" anlamına gelen 'dahi' sözcüğündeki 'a' uzun okunurken "da/de, bile" anlamındaki 'dahi'de 'a' kısa okunur.

    ayrıca nahif değil naif
    tabii sözcüğü de görüldüğü üzere iki adet 'i' harfi içerir, bir de 'ki bağlacı' aldı mı 'tabii ki' şeklinde söylenir/ yazılır. sözcüğün yerine kullanılan 'tabi'
    "bağımlı" anlamına gelir.
    velhasılıkelam türkçe yazıldığı gibi okunmaz.
  3. fransızca kökenli, "doğrudan" anlamına gelen "direkt" sözcüğünün "direk" olarak sesletimi. hatta bununla da kalmaz "dimdirek" (dosdoğru) olarak da yarı ikilemesi yapılır. ne var ki bu sesletim fransızlarda da yaygındır. nedeni ise sesbilimsel olarak açıklanabilir. eğer sözcük sonunda iki ötümsüz-patlamalı ünsüz varsa, konuşucular ikincisini sesletmeme eğilimindedir. buna bir diğer örnek de yine fransızca'dan dilimize giren "konsept" sözcüğünün "konsep" olarak sesletilmesi olabilir.
    ugo
  4. toplum düzenini ve yapısını daha iyi bir duruma getirmek için yapılan köklü değişiklik "inkilap" değil "inkılap"dır.
    inkilap kelimesi ise köpekleşmek demektir.
  5. cebelleşmek.

    doğrusu cedelleşmek olur.

    cebel:dağ

    cedel: uğraşmak. mücadele buradan gelir.
  6. sadece telaffuzda değil, yazılışta da hata yapılıyor aslında: döküman - doküman
    yanlış olan döküman, doğrusu dokümandır; dökümden değil, "document"tan gelir.
  7. hağcetepe. her hacettepelinin sinir sistemini zorlar.
  8. yanlış: fortmanto
    doğru: portmanto
  9. 'haş' (h harfi), doğrusu 'aş' imiş.
    kargo
  10. yanlış: hukuğu/hukuğa
    doğru: hukuku/hukuka