1. vaktiyle otobüste iki liseli konuşmaktadır, kulak misafiri olunur:

    - kızım, bu sene öss sorularını tübitak hazırlamış kazık gibi, kimse çözememiş.
    -oo desene bu yıl odtü sinek avlar.
  2. spor kulübünde tanıştığım ve daha sonradan ölüme beraber gideceğine inandığım bir arkadaşımla aynı işe girmeye karar vermiştik. çocuktuk o zamanlar, kimseye muhtaç olmayalım, harçlığımızı çıkarabilelim diye gıda üzerine bir işe girmiştik, çalışıyorduk. yorucu çalışma kuralları, yoğun saatleri günler, aylar geçtikçe bizi boğmaya ve yormaya başlamıştı. bir gün kapanışı yapıyoruz, gece yarısını geçmiş, temizleniyor etraf falan, saati sorma isteği duydum. bıkmışız ama, bitse de gitsek modundayız.

    "kanka, saat kaç lan?"
    "bu saatte saat mi sorulur aq" dedi.

    o gün, kardeşim olduğunu daha iyi anladım.
  3. tıp fakültesini yeni bitirmiştim. babam inanılmaz gurur duyuyor bu olaydan. arkadaşlarının kafasını sikiyor sürekli oğlum şöyle böyle yapacak hayatlar kurtaracak muhabbeti. bir ay kadar çalıştım yapmak istediğim işin bu olmadığını anladım çıktım babamın karşısına.

    ben: baba bana biraz para lazım.
    babam: para köpeğin olsun doktorum. ne yapacaksın araba mı alacaksın en kralını alırım oğluma.
    ben: doktorluk bana göre değil. mutlu olacağım işi yapmak istiyorum.
    babam: ne iş yapacaksın.
    ben: doğada yaşayıp kuş gözlemcisi olacağım.
    babam: ne kuşu amuğa goyayım ya.
    ben: kuşları gözleyeceğim işte.
    babam: bunun için benden para mı istiyorsun.
    ben: evet.
    babam cüzdanını çıkardı tüm parayı önüme attı. kredi kartını da verdi.
    babam: al bunları kuş mu gözlemleyeceksin ne sikim gözlemleyeceksin siktir git gözükme bir daha gözüme. beni evlat katili etme siktir git amına koyduğumun çocuğu. kuş gözlemleyecekmiş sikik. gülme lan amına koyduğumun çocuğu çok mu komik.
  4. (bkz: ankara) 'da yaşamış yada yaşayanlar bilir ki ankara'da 'la' bir nota değil bir konuşma biçimidir. çok rahatlıkla bir insanın orada ikamet edip etmediğini anlayabilirsiniz. çünkü nereli olursanız olun ankara'da yaşıyorsanız 'la'lar, gardaş'lar istemeseniz de dilinize arsız bir polen gibi yapışır.

    ygs-lys döneminde dershaneye gidiyorum. ders coğrafya. hocamız sınıfın dikkati dağılınca karadeniz ağzıyla bana sarar. bende babamın doğum yeri olması nedeniyle kütükte ordulu gözüküyorum. dolayısıyla babam nedeniyle kulak aşinalığından konuşabiliyorum. aslen yozgatın çerkesiyim. ama ankara'da doğdum büyüdüm. yani ben tam olarak hiç bir şehire ait değilim. (daha babanın bahsi geçmeyen kökenleri var. nereli olduğum karışık biraz)

    konumuz: karadeniz bölgesinde yetişen bitkiler
    (+: hoca -:ben)
    + portikalciğum say bakalum sizin orada ne yetişur?
    - pizim ora? hoçam şimdu... poskirdur öncelikla, puğday vardur, arpa vardur, nohut vardur, mercumek vardur. ^:ankara & yozgat^
    + ankara'yi say demedum da... öbürüni dedum.
    - ayçiçeğu vardur, şekerpancari vardur, titün vardur, misir vardur... ^:edirne^
    +yahu orayi da demedum...
    -ya nere!?
    + kiuz sen nerelisun? mimleket nire? özün, özün... neresi? nerelisin sarı guzum? (hocanın devreleri yanar...)
    - ah hocam ne ettiniz ya? ben çok karışığım geçin beni. bakın bu arkadaş (arkamı göstererek (ki kendisi en yakın arkadaşım olur)) saf çorumlu ona sorun...
    +... kara kuzu sana soralum o zaman say bakalum memleketinin tarım urünlerini
    *: ... (dürtüklerim) !?!?!? ben... hocam ben sizin neyi sorduğunuzu bile bilmiyorum. siz konuşuyorsunuz ben anlamadan dinliyorum.
  5. (...)
    +dinime küfreden müslüman olsa.
    - vallahi billahi müslüman değilim. (bkz: ateist) ^:vallahi billahi allahın adı üzerine yemin ederim anlamına geliyor^
  6. ispanyada geçiyor bu olay. arkadaşla bira içerken dur ben alıcam bunları diyip barmen kadının yanına gidilir. arkadaşlardan öğrenilmiş, çok miktarda küfür ve alkol terminolojisi içeren bir kelime dağarcığıyla "una coño por favor" denilir gururlu gururlu. garson kadın şaşırır, arkadaş yarılır.

    coño^:pussy^
    caña^:küçük bira^
  7. eskiden fazlasıyla samimi olduğum bir kız arkadaşım ile o dönemki sevgilim arasında geçen bir atışmadır. ikisi de aynı ingilizce kursuna gitmektedirler, bir çıkışa sevgili alınmak kaidesiyle gidilip arkadaşı da görmüşken 10 dakika oturulmaya karar verilir.
    arkadaş ile sevgili birbirleri tarafından pek sevilmemektedirler. belli bir konuyla ilgili bir tartışma yaşanır^:bozuk ses çıkarmadan izliyor^.

    sevgili - sen çok kötü birisin.^:işaret parmağı arkadaşı gösteriyor^
    (5 saniyelik bir sessizlik)
    arkadaş - cuz i may be bad but im perfectly good at it!
    (arkadaşın eli bozuk'un masada duran elinin üstüne konacak ve kafa bozuk'a çevrilecek şekilde devam edilir)^:bozuk burada error veriyor^
    arkadaş - sex in the air i dont care i love the smell of it! sticks and stones may break ...
    (sevgili bozuktan tepki bekler)
    (sevgili beklediği tepkiyi bulamayıp ayağa kalkar)
    (bozuk tokatı yer)
    sevgili - ......... çocukları!(çanta toplanır ve masadan hışımla kalkılır)

    bozuk durumun farkına vardığında sevgili gitmiş, arkadaş gülme krizine girmiş, tüm kafe ne olduğu hakkında konuşmaktadır. bozuk gülme krizine katılmayı tercih eder.

    dipnot: bu sevgili kişisinin bozuk önünde ilk ve son küfrü olur.
    bozuk
  8. üniversite son sınıftayım büyük bi ihtimal final haftası yaklaşıyor. kütüphanede akşamı ettikten sonra kaldığım yurda dönmek için yollardayım.
    tam yurdun sokağına girdim sağ kaldırımdan çıkıyorum karşı kaldırımdan da ellerindeki poşetleri taşımakta zorlanan yaşlıca bi teyze iniyor.
    dedim git yardım et phoebe teyze nereye gidecekse al taşı poşetleri.
    p:ben
    t:poşetleri taşıyan yaşlı teyze
    p: iyi akşamlar teyze. poşetlerin ağır gibi istersen gideceğin yere kadar taşımana yardım edeyim.
    t: yok kızım çok saol gideceğim yer yakın zaten. ne iyi bi kızsın sen
    p: ehü ehü çok saolun :p
    t: okuyor musun kızım
    p: evet
    t: nerede kızım?
    p: gazide teyze
    t: iyi kızım iyi benim de kızım var gazi mezunu. bölüm ne kızım p: hukuk
    t: iyi kızım iyi benim kızım da anaokulu öğretmenliği okudu eee kaçıncı sınıfsın sen
    p: son sınıfım teyze. nasipse ben bitmeden okul bitecek
    t: eeee buldun mu birini bari p:???? anlamadım t: birini diyorum buldun mu
    p: hık mık şey yok teyze bulmadım kimseyi
    t: ama kızım sen çürüklere kalmışsın :o
    p: çürük derken teyze ?? :/
    t: iyi çocuklar hep kapılmıştır be kızım. kalanlar da şimdi hep çürüktür. tüh iyi birine de benziyodun neden böyle oldu ki? yemin ediyorum ben de bi an düşündüm neden böyle oldu diye de sonra çabuk geçti :d
    p: napalım nasip teyze :(((
    böylelikle litaritürüme çürüklere kalmak deyimi eklenmiş oldu. o sevimli teyze bu satırları okur mu bilmem ama umarım her neredeyse iyidir :)
  9. üniversite hazırlık sınıfından bir öğrencimle bugün yaşadığım diyalog:

    öğrenci: "hocam, bir soru sorabilir miyim?"
    ben: "sor bakalım"
    ö: "hocam şimdi biz diğer modül threesome'a geçicez ya..." (intermediate seviyesine tekabül eden "threshold" seviyesini kastediyor)

    ***10 saniye sessizlik. herkes birbirine bakar***

    burada öğrenci acaba onu mu dedim lan? diye düşünüyor.
    arkadaşları ise "öyle dememiştir lan heralde, yanlış duymuşuzdur" diye düşünüyor.
    ben ise "ulan fark etmedi kimse şimdi ben gülsem arkamdan 'ulan narrator hoca da biliyo bu işleri puahahaha' diyecekler neyse tutiyim kendimi" diyerekten gülemedim. ama dersten sonra yarım saat kendime gelemedim
  10. anneannem 7 kız çocuğu var . annemin ismi leyla, fakat standart olan 6 isim sirayla saymasi sonunda leyla demesi .
    anneannem: arzu , gülcan,müjgan .....hah leyla
    belit