1. sabah şairin üstüne saldırıyor
    yaşamaktan bir güneşle kaplanıyor onun kalbi
    onun kalbi topraktan sıyrılıyor
    aşk dahi sıyrılıyor topraktan
    gözlerini tanıyorsunuz: çaylak sürüleri
    beyni: aç kuşlardan bir ambar.
    bir kıyısına ilişmiyor dünyanın
    allah'ın ve devletin dibinde insanlar
    onu barutla karıştırıyor
    ve zerdali çiçekleriyle.
    ahali kapısını taşlıyor onun
    onun için develer kesiyor halk
    aşka ve kavgaya aydınlık getiren kalbi
    topraktan sıyrılıyor.

    ben
    topraktan sıyrılıyorum
    buğular
    ve aşiret rüzgarları kanımda.
    arklardan gece vakti sular
    kaç zaman ayaklarıma
    yaslı bir selam gibi dokundu
    kopartılmış yapraklarımdan ibaretti hüzün
    dedim rahmet yağar ben yürürken
    gece benim ardımda
    taşıdım kara gençliğimi dağların damarında
    hep döşümde yaratkan, patlayıcı bir kimya
    beynimde hep manalı bir uçurum.

    benim hayranlığımdan inlerdi şehir
    ben atlara ve uzaklar hayrandım
    kendi ehramlarını bile tanımayan kadınlar
    ansızın patlak verirdi baharda.
    dudaklarımda çürükler vardı
    dağ çiçeklerinden ötürü.
    irmaklara salardım kendimi
    ruhumda kaynar adımlarla gezinen dünya
    bana hain sevgilimdi.

    yaşamak debelenir içimde kıvrak ve küheylan
    beni artık ne sıkıntı ne rahatlık haylamaz

    çünkü ben ayaklanmanın domurmuş haliyim
    yürüsem rahmet boşanacak.
    ve sana bir karşılık vereceğim

    sana bir karşılık vereceğim
    toprağı deşen boğuk sesimle
    sana bir karşılık vereceğim
    amansız kum fırtınası altında
    sana bir karşılık vereceğim
    birbiri üstüne yığılırken günler
    ey taşan suların imkanı
    ey taşan suların bekareti sana
    bir karşılık vereceğim