1. yazın bittiği her yerde söylenir
    söylenmeyen şeyler kalır geriye .
    ve sonra hiç bir şey olmamış gibi
    ağır, usul bir hazırlık başlar
    uykuya benzer yeni bir mevsime.
    orda burda, ev içlerinde, kır kahvelerinde, deniz kenarlarında
    incelen yazın akşam esintilerinde
    zaman usulca sıyrılır aramızdan .
    ta içimizde duyarız gelecek günlerin geçmişini
    başka ne gelir elimizden,
    büyük bir uzaklığa gülümseyerek,
    geçiştiririz.
    ıskaladığımız şeyleri..
    yatıştırıcı rüzgarlar
    dışavurur içimizdeki lodosu, poyrazı, günbatımlarını
    saklar bizi
    gözlerimizdeki hüzne 'dinginlik' adını verir
    'seni iyi gördüm' diyenler
    biz de iyi hissederiz kendimizi
    elimizden başka ne gelir ki?
    köşe başları, akşamüstleri, kokular
    tozar gider zamanın boşluğunda
    karışır anların kuytu belleğine
    belki sonraları bir gün
    hatırlanır aynı kederle
    yazın bittiği her yerde söylenir
    söyleyenler inanır bir şeylerin sahiden bittiğine
    yaz biter
    eskir geceler, serin, hüzünlü
    yeni mevsime hazırlık: ömrün teyel yerleri
    bir yanı telaş bir yanı ürperten yaz sonu ikindileri
    çıkarır sizi dalgın derinliğinizden
    yaşadığınızı duyarsınız teninizde
    bir zamanlar okumuş olduğunuz kitapları özlersiniz
    sıcak odaları, beyaz, temiz yastıkları
    ahşap panjurları
    yaz bitti ,
    bitmeyen şeyler kaldı geride.

    yaz bitti
    yaz bitti
    yüksek sesle söylüyorum bunu kendime
    her yerde söylendiği gibi.
    yaz bitti
    yaz bitti
    hiç bir şey hiç bir şey
    hiç bir şey
    yalnızca üşüyorum şimdi..