1. yıl 2012 aylardan nisan. hepimiz heyecanlıyız bekliyoruz kapıda ellerimizde sular falan. neyse sınıfa almaya başladılar herkes birbirine kurbanlık koyun gibi bakmakta ne olucak ne biticek gibi sorular geziyor kafalarda. sınav süresi başladı. tabi tuvalete gitmek yasak. bunu bilmenin verdiği bi psikolojik baskıda mevcut. ulaşamayacağını bildiğin için her an paniktesin ya gelirse diye. bi yandan da aklından uzaklaştırmaya çalışıyosun bu fikri düşünme düşünme diyerek kendine. ama faydası yok hep aklında. sınavın ortalarına doğru benim çapraz taraflarımda oturan bi çocuk gözetmeni çağırdı. gözetmen gittiğinde küçük çaplı şok yaşayıp gözetmenlerden birini çağırdı. tabi biz de ne olduğunu anlamadık bi dikkatler dağıldı herkes çocuğa bakmaya çalışıyo falan. meğer çocuk altına işemiş. ortalık olmuş mu göl. eh be çocuğum bi sana mı zararı dokundu yaptığının önünde arkanda insanlar var. tabi yapcak bişey yok çocuk çıkmak istemediği sürece çıkaramazsınız. sınavı öyle bitirdi. ben pek rahatsızlık duymadım ama bir de yakınındakilere sormak lazım.

    işte en başında eğitim sistemimizin saçmalığı ve onun getirdiği dayatmalar nelere mal oluyor. o çocuğun psikolojisi nasıl bozuldu kim bilir. sınav stresi yüzünden eşşek kadar adam altına işedi ve hiç tanımadığı insanlara dahi rezil oldu.

    tek ümidimiz biraz modernleşme altında şu eğitime yeni reformlar geldiğini görmek.