-
aklıma geldi şimdi çocukken memlekete otobüsle giderdim, tek başıma 10 yaşındaydım ve 15 saatlik yol. böyle bir yolculukta yanımda bir gazi ile yol arkadaşlığı yapmıştım.
otuzlu yaşlardaydı, mayına basmış ve sol bacağının dizden altını kaybetmiş. bacağına taktığı protez sanırım büyük geliyordu çünkü kopan kısıma yaklaşık on belki daha fazla çorap geçiriyor daha sonra protezini takiyordu daracık koltuk arasında zahmetli bir uğraştı.
yol boyunca konuşmadı zaten gece vakti on yaşında bir çocukla ne konuşacaktı. sabah oldu yolculuğun bitmesine az kalmıştı mola yerlerinde protezi çıkarıp takarken bende şaşkın şaşkın izliyorum o da benim bu şaşkınlığımı gidermek için yaşadıklarını anlattı.
şırnakta operasyon sırasında olmuş aslında her şey çok çabuk olmuş veya o anları hatırlamak zor olsa gerek onun için çabuk olmuş. aslında detaylı anlattı ama anlamadığımdan çokta aklımda kalmamış.
işte böyle bir yoldaşım oldu. -
(bkz: evcil hayvan)
daha güzel yol arkadaşı görmedim henüz.
bir insanın sevgisini kazanmak yüce bir olay ama bir hayvan tarafındal sevildiğini hissetmek, birçok konuda seni tatmin ediyor.
o yüzden bir hayvan size sadakatini sunmuş ve bu hayat denilen yolda, ömrü yettiğince yanınızda kalmaya karar verdiyse, ona ihanet etmeyin. -
o kişi nezaket, feraset, basiret sahibi değilse ne arkadaşı olursa olsun onunla geçirdiğiniz her dakika sizden bir şeyler götürür.
sadece yola çıkarken değil, hayatınızın her aşamasında bu saydığım eski dilden sözcüklere karşılık gelen insanlara yer verin. rahat edersiniz, rahat ederseniz mutlu olursunuz, mutluysanız mutlu edersiniz. -
kırık rüzgarların tımarlandığı bahar
uysallaşır deliliği sözcüklerin
iki yüzlülükten arınmış suratını bırakır / turuncu
yanılgısız mektuplar tutuşur hasrete
yol arkadaşlığına gelir dolunay
sessiz sedasız bir kayboluş biletidir şehir
kör sokakların açığa çıkardığı korku
muhacir rüzgarların heybesinde sakladığı muska
zamansız iç çekişlerin çizdiği kabartı
yol arkadaşlığına gelir kibrit çöpü
şair nehreyn