youreads bisiklet kulübü



  1. sezon açıldı bile. bisiklet tutkunu çok fazla youser vardır diye düşünüyorum. bir seslenseniz güzel organizasyonlar yapabiliriz.

    tematik turlar, güzel rotalar, bol sohbet molalar. yol, mtb farketmez. uygun rotalar çizeriz. maksat bir yola çıkalım.
    one
  2. bir çılgınlık yapıp cuma öğlene yakın tekirdağ'dan çanakkale'ye doğru yola çıktım. daha öncesinde çıkacaktım ama bazı problemler oldu. bisikletim dağ bisikleti, kalın lastikleri vardı onları yol lastiği ile değiştirdim. bagaj taktırdım bazı bakımlar falan yaptırdım. 250 lira param gitti. çok da ucuz bir araç değilmiş bisiklet de. tüm bu hazırlıklar yüzünden geciktim ve acele etmek zorunda kaldım.

    öncelikle şarköy'e ulaşmam gerekiyordu. en kestirme yol uçmakdere denen yamaç paraşütçülerinin uğrak yeri olan bir bölgeden geçiyordu. yüzlerce metre yükseklik ve kilometrelerce uzunluktaki yolu gözüm kesmedi. ben de alternatif güzergahlar aradım. yolda minik bir tosbağa gördüm karşıdan karşıya geçmeye çalışan. ezilmesin diye kendisine yardımcı oldum.
    http://hizliresim.com/WYzaa8

    sonra, tekirdağ- malkara yolundan sapıp köy yollarından geçerek şarköy'e ulaştım. böyle yaparak yolu yaklaşık 30 km uzatmış oldum. üstelik de burası da aşırı dik bir bölgeydi 10 km'den fazla aralıksız yokuş çıktığımı biliyorum.

    yolun devamında, akşam 5 sularında, yokuş çıkmaktan da iflahım kesilmişken bir koru gördüm koca koca iki de kaya vardı. dedim sofra da hazır. :) çantadan konserve barbunya çıkardım, bir de eti'nin kızarmış ekmeğinden almıştım onu açtım yemeğe başladım. misafirler geldi. tabii ki yemeğe ortak oldular. :)


    ana yollar benim için sıkıntı oldu. hele de yol dar ve emniyet şeridi yoksa. bir de mola verecek bir yer yoksa hepten mahvoluyorsun. bisiklette iki suluk var, 1.5 litre kapasiteli, günde 4 kez doldurdum onları. artı enerji içeceği, soda falan da hesaba katılınca günlük 7-8 litre sıvı tüketmişim. şarköy yolunda suyum bitti dilim damağıma yapıştı. hava cehennem gibi, yokuş dimdik... allah'tan çantada süt vardı, onları içtim.

    akşama doğru şarköy'e vardım. 95 km sürmüş yol ki ben şimdiye kadar en fazla 38 km yol yapmış onu da bir kez yapmış insandım. gün sonunda şu sahneyi yaşadım:

    https://www.youtube.com/watch?v=8pi2JDCQX0I

    (bkz: how i met your mother)
    tabii kız falan yok :)

    sahilde iki çadır gördüm onların yanına attım çadırımı. sahil merkezin hemen aşağısında ve bayram tatili dolayısıyla aşırı kalabalık vardı. gece yarısına kadar müzikten uyumak mümkün olmadı. sonrasında sahilde koşturup boğuşan köpekler uyutmadı. en son biraz uyuyabilirim sandığım anda 3-5 apaçi bağıra çağıra sahilde top oynamaya başladı. saat sabahın 7'si...

    sabah kalktım, denize girecektim ama pek içime sinmedi. kahvaltı olarak müsli yedim. yolda yediklerinize dikkat etmek gerekiyor nitekim. öğlen yemek için iştahım da yoktu, yiyecek uygun yer de görmedim. yol kenarında durup fındık, kuru kayısı falan yedim. gelibolu 'ya vardım gene bol yokuşlu bir yolun sonunda. akşam yemeği vakti de gelmişti, diyete devam edip 3 çeyrek kuzu kokoreç, kola üstüne de peynir helvasını gömdüm. :)

    http://imgur.com/dFuoZGZ
    http://imgur.com/MVgtKTo

    normalde planım lapseki 'ye geçip, oradan bandırma 'ya gitmekti. bandırma'dan da feribotla tekirdağ'a dönecektim. zar zor feribot yetkilisine ulaştım, bana uygun sefer yokmuş. ayrıca orada tanıştığım kaptan da lapseki yoluna girmemem konusunda uyardı. bayram dönüşü 34 plakalı trafik canavarlarının kurbanı olursun dediler. :) önce ne yapacağıma karar veremedim. sonra gittim otobüs bileti aldım sonraki gün için. :) niye bilet? çünkü bandırma'ya gitsem pazar gece tekirdağ'da olabilecektim. sabah da mesaiye başlayacaktım. feribotun azizliğine uğrayıp, 170 km yolu da bir günde geri dönemeyeceğimden mecbur otobüse kaldım.

    gece saroz körfezi'nde bir köyde kamp yaptım, harika bir yerdi. balıkları görebiliyorsunuz ve manzara muhteşemdi. fazlaca ışık olmasına rağmen samanyolu bile seçiliebiliyordu. gece 2'ye kadar gözümü gökyüzünden alamadım. bunda biraz gürültücü komşularımın da payı var tabii.

    http://imgur.com/FOAhOgo
    http://imgur.com/FJM9nU4

    yolda özellikle motosiklet sürücüleriyle selamlaştım. bisikletliler arasında da böyle bir adet vardır ama ben sadece 2 bisikletliye rastladım. onlarla da selamlaştık. çoğu araç sürücüsü de kornayla veya eliyle selam verdiler. çok güzel bir duygu gerçekten. tanımıyor etmiyorsun hiçbirini, onlar seni tanımıyor ama gülümseyip selam veriyorlar. tabii ruh hastası insan yok mu elbette var. durduk yere söven de oldu, el hareketi çeken de :) hatta 34 plakalı bir doblo'dan sigara paketi fırlattılar. :)

    arada durakladığım, alışveriş yaptığım adres sorduğum insanlar oldu. köylerden geçerken kahvedeki dedelere, yoldaki çobanlara da selam vermeden geçmedim. konuştuklarımın çoğunluğu "yaa ne güzel geziyorsun, iyi cesaret, çok zevklidir vs." derken 2-3 tanesi de "abi sen kafayı mı yedin?" dediler. :)

    yolda başınıza her şey gelebilir tabi, lastik patlayabilir, zincir kırılabilir, düşüp sakatlanabilirsiniz, kramp girebilir... bunlarla baş edebilmek için bazı ekipmanlara sahip olmak gerekiyor. ben bayağı bir şey aldım iğneden cımbıza kadar ama yedek lastik almayı unutmuşum. :D

    doğada yalnız değliz. bizden farklı binlerce canlı var ve bunların bazıları vahşi olabiliyor. ben olası kurt, yaban domuzu, yılanvs hayvanlara karşı da yanıma birkaç şey almıştım ama hesaba katmadığım daha korkunç bir hayvanın saldırısını hesaba katmadım. son sürat bisiklet sürerken elimi arı soktu. it oğlu it! ne zorun vardı da gelip soktun kendin de geberip gittin? bu arada ilk defa arı soktu beni, çok pis bir şeymiş.

    bunlar da kalan fotolar:

    http://imgur.com/gallery/zozJH/new

    yolda olmak güzel. burada organize olabilirsek birlikte turlamak daha güzel olur. :)
  4. sadece istanbul ile sınırlı kalmamasını umduğum organizasyon. adana'da benim gibi bir bisikletçi youser daha vardır belli mi olur.
  5. (bkz: one) fırsat bulup bana alınacak bisiklet tavsiyesinde bulunca ve bende o bisikleti alınca müptelası olacağım kulüp.
  6. kron marka dağ bisikleti ile katılacağım oluşum.
  7. öyle bir grup kurulacak olursa beni de alın beni de alın diye yalvardığım topluluktur.
  8. yaklasik 3000km otenizde olsam da burada baglar bahceler arasinda yapacagim her bisiklet turunda kendimi yanlarindaymisim gibi hissedecegim kulup ve uyeleri. birgun ben de gelir sizin turlariniza katilirim belki, kim bilir..
  9. kurulacak olursa katılmak istediğim topluluk
  10. youreads'in ihtiyacı olan topluluk. içinde olmaktan memnuniyet duyarım.