1. güncel siyasetten uzak duruşu hoşuma gitti. türkiye'deki sorun da burada bence. son yıllarda güncel siyasete öyle bir bulaştık ki, içinden çıkamıyoruz. belçika'dan bir haber hatırlıyorum, birkaç sene öncesinde, hükümet düşmüştü sanırım, haberi burada 527 gün boyunca hükümet yok ve vatandaşlar normal hayatlarına devam ediyorlar. biz ise öyle bir bulaştırdık ki siyaseti hayatımıza, artık sanatçıları, edebiyatçıları seçtikleri siyasal görüşe göre değerlendiriyoruz, onların eserlerinden önce siyasi fikirleri geliyor bizim için.

    ben hep şunu derim, bir ülkede güncel siyaset normal vatandaşa ne kadar uzak ise, o ülke sanata o kadar yakındır. şimdi aklımıza antik yunan şehir devletleri, özellikle de atina gelebilir. doğrudur, orada tüm vatandaşlar siyaset ilgileniyorlardı, her gün biri başbakan oluyordu, toprak sahibi erkeklerin hepsi milletvekili gibi bir statüdeydiler, ama aynı zamanda bu kadar siyasetle iç içe bir halk sanatla, felsefeyle, sporla da ilgiliydi. ama ben bunu atina'nın nüfusuna bağlıyorum. az kişi olması, ve "atina meclisinde" hakkını arayabilenlerin toprak sahibi, erkek gibi toplumda çoğunluğu oluşturmayan bir sınıf olması bu siyaset-sanat dengesinin oluşmasında etkiliydi bence.

    atina'da güncel siyasetle ilgilenmek vatandaşlık göreviyken, bence günümüzde halklar bilerek istenerek güncel siyasete bulaştırıyorlar, böylece kutuplara ayrılıyorlar, ideolojileri ölümüne savunuyorlar. bu arada sanat unutuluyor. sanatçı unutuluyor. sanatçı ya "iktidar yalakası" ya da "her şeye muhalif" oluyor.

    velhasılıkelam bu siteyi sevdim. türkiye'nin bu yönünü, yani edebiyattan konuşan, sinemadan, sanattan konuşan, siyaseti güncellik batağına saplanmadan genel ideolojiler, felsefeler üzerinden tartışan kısmını seviyorum. bu demek değildir ki güncel siyaset pis, kötü. ama şu yaşadığımız dönemde ben siyasetten bunaldım, sıkıldım, ekşi sözlük'ün gündem kısmındaki siyasi atışmalı,kavgalı başlıklarından sonra buradakiler ilaç gibi geldi. umarım böyle de devam eder.