1. Benim için belki de ilk yazdığım ve en çok sevdiğim örneği şöyledir: "Kimileri için mutluluk sadece karnının her gün doyabilmesi iken; bazıları için mutsuzluk sadece karınlarının her gün doyuyor olmasıdır." mutluluğun iki yüzü

    400 kadar daha var burayı kirletmeyeyim, devamı bu adreste dostlar.
  2. "Dünya üzerindeki en tehlikeli şarapnel parçaları beyinden, akıldan yoksun insan düşünceleridir. Kanatır, savaştırır, öldürür, yaşamdan koparır. Kolektif sanrılarıyla birbirlerine sarılan devasa bombalara dönüşen her sosyal çöplük, önce kokuşur, sonra büyük bir enerjiyle patlayarak dünyaya zarar verir!" **

    daha fazlası için bkz. aforizmalar blog
  3. "Geleceğine hak edilmiş mutluluk ürünü bir sen borçluyken, geçmişinden bu kadar alacaklı gibi davranma!" **
  4. "Sırtını göremeyen insan, dünyayı sırtladığını sanır, ardında bıraktıkça yaşam yollarında binlerce güzelliği, kurguladığı ve yaşadığı tüm hatıraları ve tüm insanları! Sırtında ağırlık hisseden insan ezilir, başı önde-ruhu kambur acılarını çeker olmayan düşüncelerin ortasında. Dünyaya sağlam basmak yerine altında ezildiğini hissetmek, yaşadığın kadarıyla unutamamanın ve takıntının derinliğine durağan bir ölümün habercisidir.." **
  5. "Dualarımız var, hayallerimiz, isteklerimiz, iyiliklerimizin karşılığını istiyoruz binlerce farklı tanrıdan; veya tek bir yaratıcıdan. Peki, Ganj Nehrinin kenarında kendini yaşamın tüm zevklerinden azat etmiş bir Sadu kadar vazgeçebiliyor muyuz dünyalı tutkularımızdan? Yaradılış yolunda kendini bulmak için, basit benliklerinizi kaybetmeniz gerekir, yoksa vahşi isteklerinizde kendi dualarınızın bencilliği içinde tek kaybettiğiniz şey olacaktır Tanrı.." **
  6. "Zifiri karanlıkta yolunu bulabildiğin her yer evindir, bedbaht yaşamda her şekilde mutlu olabildiğin her kişi ise sevgilin.. Nefes almayı unuttuğun her zaman yaşam, nefese son kez ihtiyaç duyduğun an ölüm ve gerçeklikten her seferinde şüphe ettiğin her düşünce deliliktir. Evin karanlığın, aşkın emin oluşun ve yaşamın doğru zamanındır!" **
  7. "Karanlık masallarla ve inançlarla dolu kışlarla ezilmiş akıllara bahar gibi çöküyordu felsefe, düşünmenin değil düşünebilmenin renkleriydi insan çöllerinde açan, zaman zaman.. Filozoflar birçok yaşamı kurtarıyordu, kendilerini öldürmeyi göze alarak! Yalnızca kendini kurtarıp milyonları öldürmekten sakınmayanlara inat.. Sonraları çekip gittiler, tüm düşünebilenler; bizler yalancılara kaldık, yalanlarla yaşadık, düşlerden kurulma bir cehennemde, göz göre göre." **
  8. el yazısı
    "Elimizdeki kader defterlerine binlerce yazı yazıp, kapağına Tanrı'ların isimleri yazmaktı en büyük günahımız, en büyük hazırcılığımız ve en büyük sıkıntımız.. Yaşamlarımızdaki mürekkep izleri silinmeden, başka bir taze sayfa geçince unutuyorduk yaşamın ana fikrini. Hiç başlamamış ve hiç bitmeyecek bir kitap olarak kalıyordu hep kaderlerimiz böylece; yarım."
  9. düşünce fırtınaları
    "Aklın okyanuslarında sakin ilerleyen farkındalık teknelerine vuruyordu düşüncelerden oluşmuş ani fırtınalar, savruluyorduk, korkuyorduk ve kayboluyorduk. Uykunun sütliman sularına gelesiye kadar.."
  10. kitap kurdu
    "Kitap kurdu denilen okurlar, kitapları kemirip bitirecek derecede okuyanlar değil; kitapları okurken yenilerini hayal edebilenlerdi! Bizler her bir kitabı ayrı ayrı okurken, onlar tüm kitaplarından topladıkları yaratıcılık sürüleriyle bilgi, ilgi, öykü avına çıkarlardı vahşi paragraflar ormanında.."