-
aöf finalleri. hani sınavdan ilk çıkan, sayfaları çevirirken diğerlerinin "ulan ben daha birinci sayfadayım" dedikleri kişi ben oluyorum. kitapçığı gözetmen hanfendiye uzattım, "tek ders miydi" bakışı attı. ben de "4 ders. kıps" bakışıyla verdim elektriği. "ismini hafızaya aldım. feys'ten bulcam seni" anlamında kafa salladı o da. inanılmaz mutlu oldum. topuklarımı sing in the rain tokuşturması yaparak binadan çıktım. gökyüzü daha mavi, ağaçlar daha çıplak...
(bkz: yok lan kaldık yine) -
patatesli tavuklu bişeyler yedim. yani karnım doydu. yani mutluyum. öyle. ihtiyaçlar hiyerarşisisinin ilk basamağından sonrası yok bende. -
15 saatlik otobüs yolculuğu. o kadar mutluyum ki -
bir sürü yapmam gereken şey varken burda sosyalleşmeye çalışıyorum. hehe, kaçamak yapıyorum ya adrenalinli, riskli, heycanlı oluyor. acayip mutlu oldum şimdi -
kahvaltı yapacaktım. ekmek yoktur, dedim. ulan kim şimdi markete gidecek, diye düşünürken poşette yarım ekmek buldum. nasıl sevinçli, nasıl mutluluklu... güne güzel başlayacaksın böyle