1. orhan veli'den gelsin:

    "sokakta giderken, kendi kendime
    gülümsediğimin farkına vardığım zaman
    beni deli zannedeceklerini düşünüp
    gülümsüyorum."
  2. kalabalıktan ve gürültüden uzaklaşayım derken kendimi yine parkta buluyorum. kulaklık takılı. etraftaki sesler duyulmasın diye de sonuna kadar açılmış ses.

    ne hissettiğini bilmez mi insan ?

    parktaki çocukların gülüşleri, ailelerinin onları hayranlıkla izlemeleri.. onların gülümsemelerinin, beni gülümsetmesi..

    insanların yanına gelen (kedi,köpek) aç olduğunu görüp, yemeklerini paylaşması..

    tebessüm etmem için yeterli iken. 'hayat her şeye rağmen devam ediyor' diye düşünmeme etkenken.. gereksiz bi iç burkulması var.

    insan ne hissettiğini bilmeyebilir, ama nasıl hissedeceğine pay sahibi olacabilecek birinin yokluğunu hissedebilir
  3. kül gibi.
  4. ikinci senemin sonunda, 2. mezunlarımı vermiş oldum, bugün vedalaştık çünkü çoğu gelmeyecek haftaya. gözyaşları sel oldu. bu sene bambaşkaydı benim için, hem öğretmenleri hem arkadaşları hem ablaları gibiydim, hepsini ayrı ayrı çok sevdim. umarım azimleri ve zekalarıyla ulaştıkları güzel, parlak geleceklerinde onlarla tekrar karşılaşırım. vedalar çok zor:/ bir anne değilim henüz ama yüzlerce çocuğum olmuş, farkında değilmişim.:(
  5. pentapolar.
  6. telefonunum klavyesinde bir kaç harfe basılmıyor, dokunmatiğinde bir tuhaflık, bir mallık, adını koyamadığım bir dangalaklık var...
    bakmayın şu an yazabildiğime, telefonu çevirdim, bir qwerty bir türkçe klavye yazmaya çalışıyorum... sinir bir durum...
    tam o alt kısımda, en altın bir tık üstü çalışmıyor...
    çözüm bilen varsa kızıllandırsın rica ediyorum...
    reset, kapat aç, iyice sil gibi çözümleri denedim, pek işe yaramadı...

    onun dışında yarın için (04.06.2016) fena heyecanlıyım, allah yardımcım olsun...
  7. yetişmem gereken yerler arasında kaybolmuş vaziyetteyim . otobüs sürekli fren yapıyor onada ayrı bir sinir oldum. fazla hız yapmadan gitsen ne olacak sanki. değer mi bu kadar insanın canını tehlikeye atmaya. insan canının değerini bilmiyor ya ...
  8. yorgunum, şu odanın kapısından dışarı adım attığım an gülümsemek zorunda olmaktan sıkılmış.
    sanki bir daha hiçbir şey bana nefes aldırmayı sevdiremeyecek ve sanki bir daha hiç kimse bu yolda yürüsün istemeyeceğim benimle.sanki bir kez daha yenilmekten korkuyor gibiyim ve sanki bir defa daha düşersem, bir daha ayağa kalkamayacak kadar güçsüz.
  9. eksponensiel yükselen öfke
  10. kesinlikle depresyon. tüm gün uyuma, geçmeyen baş ağrısı, hiç birşey yapmama istediği. niye ya, niye hep ezilen biz oluyoruz?

    bir üstte ki entry den de bir dal alırım.
    ozumm