1. yüz yıla mahkum

    sende karlı dağların serinliği,
    sende mayıs rüzgarlarının ılıklığı var
    sen denizlerimde bir büyük dalgasın
    ben senin sonsuzluğunda bir kum tanesi
    sen bir tanyerisin renkli camlar gibi
    ben her sabah senin şafaklarında uyanıyorum
    seni kimseler bilmeyecek benden başka
    kimseler bilemeyecek, seni sevdiğimi
    ona yanıyorum

    hiç bir şey beni kurtaramaz artık
    jüri karar verdi suçluyum
    işte ellerime kelepçe vurdular
    alıp götürüyorlar beni
    güneşe ve gökyüzüne son defa bakıyorum
    zaman bir ateş oluyor yüreğime düşen
    kendimi kadere ve sana bırakıyorum
    yüz yıl sana mahkumum ben.